22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Anadolu kâdıaskeri Ahmed Paşanın oğlu Hızır Bey Çelebi, kaplıca müderrisi iken vazîfeden<br />

ayrılıp, Emîr Ahmed-i Buhârî hazretlerinin talebesi olmuştu. Hızır Bey Çelebi, hocasının<br />

vefât târihini şöyle düşürdü:<br />

Zorlu imiş ayrılığın, pek zor, âh Şeyh. Nere gitti bilmem ki, Hakka eren Şeyh. Bu ayrılık,<br />

hasret, keder ve hâlete.<br />

Gönlüme dedim de târih. Dedi: "Vâh Şeyh."<br />

Lâmiî Çelebi de şöyle söyledi:<br />

Hani o hakîkat güneşi, Hakkın lütfu, ihsânı.<br />

Tarîkat yolunun kutbu, pâdişâhların mürşidi.<br />

Işık salmıştı Buhârâ'dan doğarak Rûm üstüne,<br />

İftihârıydı ecdâdımın, şâh idi din mülküne.<br />

Ahbâbın yıldız gibi koydu, ay misâli batınca,<br />

Gam bulutlarıyla dolu, yeryüzü olur kapkara.<br />

Çünkü bu sevdâ buharı can dimağını kapladı.<br />

Dil dedi târih: "Ey Seyyid Ahmed-i Buhârî âh-vâh."<br />

Emîr Ahmed Buhârî hazretlerinin en büyük halîfeleri Bursalı Mahmûd Lâmii Çelebi, tıb<br />

sâhasındaki mahâreti ve Hakîm Çelebi adıyla meşhur olan Şeyh Mahmud bin Seyyid Ahmed<br />

ile dâmâdı Şeyh Mahmûd Çelebi idi. Emir Ahmed hazretleri, Halîfe-i Hâmidî'yi Eğridir ve<br />

havâlisinde, Lâmiî Çelebi'yi Bursa ve çevresinde, dâmâdı Mahmûd Çelebiyi de Edirnekapısı<br />

dışındaki zâviyede şeyhliğe tâyin etmek sûretiyle pekçok talebe yetiştirmelerine sebeb<br />

olmuştur.<br />

İYİLEŞEN HASTA<br />

Seyyid Ahmed-i Buhârî'nin dâmâdı Mahmûd Çelebi anlattı: "Oğlum Necmi Çelebi, şiddetli hastalığa<br />

yakalandı. Öyle ki, şehrin doktorları ilaç bulmaktan âciz kaldılar. Artık iyi olacağından ümidi<br />

kesmiştik. Yakınlarımızdan biri, Ahmed-i Buhârî hazretlerine duâ etmeleri için haber vermiş. Hemen<br />

gelip, hastanın yanına oturdular. Hastanın nabzı çok hafif atıyor, ölü gibi yatıyordu. Gözleri de<br />

kapalıydı. Seyyid Ahmed-i Buhârî, hastaya teveccüh etmeye, Kur'ân-ı kerîm okumaya başladı. Sonra<br />

duâ etti. O anda hasta, gözlerini açtı. Emîr Buhârî'yi görünce, hemen doğrulup ellerini öptü. O da<br />

hastaya bir tesbîh verip, istigfâr ve tövbe etmesi için emir buyurdu. Hasta bir-iki günden sonra tam<br />

olarak sıhhatine kavuştu."<br />

1) Nefehât-ül-Üns; s.465<br />

2) Sicilli Osmânî; c.1, s.195<br />

3) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.362<br />

4) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1156<br />

5) Tâc-üt-Tevârih; c.2, s.587<br />

6) Mir'ât-ı Kâinât; c.3, s.101<br />

7) Hadîkat-ül-Cevâmî; c.1, s.42<br />

8) Sefînet-ül-Evliyâ; c.2, s.31<br />

9) Menâkıb-ı Emîr Ahmed Buhârî (Esad Efendi, No: 3622)<br />

10) Hadâikü'l-Verdiyye; s.707<br />

11) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>;c.14, s.33<br />

EMÎR-İ ÇİN ŞEYH OSMAN EFENDİ;<br />

Şeyh Ahmed Yesevî hazretlerinin halîfelerinden. Lakabı Şerefüddîn olup, babasının adı<br />

Muhammed'dir. Emirci Sultan adı ile de anılmaktadır. Doğum târihi bilinmemektedir. Ancak<br />

on ikinci asrın ortalarında doğduğu tahmin olunmaktadır. Kaynaklarda ecdâdının Veysel

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!