22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir hurma fidanı diktim." buyururdu.<br />

Abdurrahmân es-Sekkâf insanlara karşı güzel huylu, tatlı dilli ve güler yüzlü davranırdı.<br />

Kimseyi üzmemeye çok dikkat ederdi. Ancak ona zarar verenler veya onu üzenler başlarına<br />

bir hâl gelip pişman olurlardı.<br />

Kur'ân-ı kerîmi ezbere bilen bir kimse vardı. Bu zât, Abdurrahmân es-Sekkâf hazretlerinin<br />

hizmetçilerinden birini üzdü. O da, durumu efendisine arz edince, üzüldü. Tam bu sırada,<br />

hizmetçiyi üzen kimse, hâfızasında ne varsa hepsinin silindiğini hissetti. Hemen sebebini<br />

anladı ve gidip hizmetçiden özür diledi. Tövbe istigfâr ettiğini, bildirdi. Hizmetçi özrünü<br />

kabûl edip, durumunu efendisine arz etti ve onu sevindirdi. O sırada özür dileyen kimse,<br />

hâfızasının yerine geldiğini hissetti. Başına gelen bu hâl sebebiyle, o zâtın büyüklüğünü daha<br />

iyi anladı.<br />

Haramlardan ve şüphelilerden şiddetle kaçınır, harama düşmek tehlikesinden dolayı<br />

mübâhların fazlasını bile terk ederdi. Malı varsa zekâtını, bahçesinden kalkan mahsüllerinin<br />

uşrunu eksiksiz verir, fazlasını tasadduk ederdi. Etrafında hurma bahçeleri bulunan bir<br />

bahçesi vardı.<br />

Bir defâsında çocuklar, bu bahçeler arasında oynarlarken ateş yaktılar. Sonunda ateş<br />

büyüyerek etrâfı sardı. Bahçelerdeki ağaçlar yanmaya başladı. Bütün ağaçlar bu yangında<br />

yandıkları hâlde, mahsüllerinin uşrunu tam olarak verdiği için, bu zâtın bahçesine hiçbir şey<br />

olmadı. Ağaçlardan biri bile zarar görmedi. İnsanlar hayret içinde kaldılar.<br />

Tayy-i zaman ve tayy-i mekân sâhibi olan Abdurrahmân bin Muhamed es-Sekkâf her sene<br />

hac mevsiminde memleketinde bulunuyordu. Fakat hacca gidenler onu, Hicaz'da hac<br />

vazîfesini yaparken görürlerdi. Kendisine bu durumdan suâl edildiğinde; "İşte gördüğünüz<br />

gibi, buradan ayrılmadım." diyerek bu kerâmetini setreder, gizlerdi. Yine Abdurrahmân<br />

es-Sekkâf, Allahü teâlânın velî kullarına ihsân edip verdiği bir hâl ile bir anda başka başka<br />

yerlerde, başka başka hâllerde görülürdü.<br />

Bir defâsında, uzak bir yerden bâzı kimseler, Abdurrahmân hazretlerine misâfir olmuşlardı.<br />

Onlara; "Falan gün sizin beldenizde şiddetli yağmur yağmış, çok sel olup, beldenizde<br />

bulunan dere taşmış ve sel sizin beldede çok zarara sebeb olmuş." buyurdu. O kimseler bu<br />

habere hayret ettiler. Memleketlerine döndüklerinde, Abdurrahmân bin Muhammed'in haber<br />

verdiklerinin hepsinin doğru olduğunu, bildirdiği şeylerin aynen meydana geldiğini hayretle<br />

gördüler. O zâtın bu hâlleri, kerâmet olarak anladığının ve kendilerine bildirdiğinin farkına<br />

varıp daha çok şaştılar. Ona olan muhabbetleri daha çok arttı.<br />

Fazîletler ve kerâmetler sâhibi olan Abdurrahmân bin Muhammed es-Sekkâf hazretlerinin<br />

duâları kabûl olurdu. Bir defâsında, fâsıklardan, açıkça günah işleyen kimselerden bir kısmı<br />

yanına gelmişti. Kendisinden duâ istediler. O da hâzır olanlara sâlih ameller işlemek nasîb<br />

olması için duâ etti. O fâsık kimseler tövbe edip, sâlih ameller işlemeye başladılar ve<br />

tövbelerini bozmadılar.<br />

Bir defâsında da çocuğu olmayan bir kadın, Abdurrahmân binMuhamed'e haber gönderip,<br />

çocuklarının olmasını çok istediklerini, fakat olmadığını, bunun için kendisinden duâ<br />

istirhâm ettiklerini bildirdi. O da duâ etti. Bundan sonra o kadın hâmile oldu ve çok güzel bir<br />

çocuğu oldu.<br />

İşlerinde, masraflarında çok isrâf eden bir topluluk vardı. Abdurrahmân bin Muhammed<br />

bunlara duâ edince, tövbe ettiler. Hâlleri, yaşayışları gitgide güzelleşti.<br />

Abdurrahmân binMuhammed es-Sekkâf hazretleri talebelerinin ve sevenlerinin imdâdına<br />

yetişirdi. Talebelerinden birisi şöyle anlatır:<br />

Bir yolculukta bulunuyordum. Issız yerlerden geçerken, yolumu kaybettim. Bir taraftan da<br />

çok şiddetli susuzluk çekiyordum. Ne kadar aradıysam su bulamadım. Duâ edip, hocamdan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!