22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"İlim yükseltir, cehâlet alçaltır."<br />

"Sabır şecâat, yalan âcizlik, doğruluk kuvvettir."<br />

"İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğreterek, seni yanlış yollara düşmekten<br />

sakındıracağını bilmediğin kimselerle arkadaşlık etme!"<br />

İki beytinde şöyle demektedir:<br />

"Gözlerimin göremediğini gören kalbim seni arzuluyor,<br />

Gönlüme ümid etme ve isteme arzusunu sen verdin.<br />

Bana bu isteği verdiğin gibi, isteyeceğimi de bilmektesin.<br />

Kalbim, yalnız seni istiyor ve ben, gönlümde senden başkasına yer ayırmadım."<br />

EMRİNİZDEYİZ<br />

Ali bin Hîtî hastalanmıştı. Kendisini, başta Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri olmak üzere, Bekâ bin<br />

Batû, Ebû Saîd Kaylevî, Ahmed Cûsukî Sarsarî gibi büyükler ziyâret ettiler. Ali bin Hîtî, hizmetinde<br />

bulunan Ebü'l-Hasan Cûsukî'ye sofrayı kurmasını emretti. Ebü'l-Hasan sofrayı kurdu. Ancak, ekmeği<br />

koymağa kimin önünden başlayacağında tereddüd etti. Bir mikdar düşündükten sonra, ekmeğin<br />

hepsini birden sofranın ortasına koydu. Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri; "Ne güzel hizmetçin var?<br />

Sofrayı hemen hazırladı" buyurarak iltifât etti. Ali bin Hîtî de; "Ben de, hizmetimde bulunan bu kimse<br />

de sizin emrinizdeyiz." diye karşılık verdi. Arkasından Ebü'l-Hasan'a dönüp; "Bundan sonra üstâdın<br />

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleridir. Artık ona hizmet edeceksin!" deyince, Ebü'l-Hasan ağlamaya<br />

başladı. Bunun üzerine, Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri; "Hasan, emdiği memeden başka meme<br />

emmek istemiyor, bırak üstâdından feyz almaya devâm etsin." buyurdu.<br />

1) Kalâid-ül-Cevâhir; s.102<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.6, s.201<br />

EBÜ'L-HASAN-I EŞ'ARÎ;<br />

Ehl-i sünnetin îtikâddaki iki imâmından biri ve büyük velîlerden. İsmi Ali bin İsmâil, künyesi<br />

Ebü'l-Hasan'dır. Eshâb-ı kirâmdan Ebû Mûsâ el-Eş'arî'nin neslinden geldiği için Eş'arî<br />

nisbesiyle meşhûr olmuştur. 874 (H.260) veya 879 (H.266) senesinde Basra'da doğdu. 935<br />

(H.324) veya 941 (H.330) senesinde Bağdât'ta vefât etti. Kabri Bağdât'ta olup, Basra kapısı<br />

ile Kerh arasındaki kabristandadır.<br />

İmâm-ı Eş'arî diye de bilinen Ebü'l-Hasan-ı Eş'arî hazretleri küçük yaştan îtibâren ilim<br />

tahsîline yöneldi. Tefsîr, hadîs ve fıkıh ilimlerini zamânının meşhur âlimlerinden Zekeriyyâ<br />

bin Yahyâ es-Sâcî, Ebû Halîfe el-Cümehî, Sehl bin Serh, Muhammed bin Yâkub el-Mukrî,<br />

Abdurrahmân bin Halef ve Ed-Dâbiî'den öğrendi. Ebû İshâk Mervezî'nin hadîs derslerine<br />

devâm etti. Üvey babası ve Mûtezile kelâmcılarından olan Ebû Ali el-Cübbâî'den kelâm<br />

ilmini öğrendi. Kırk yaşına kadar Mûtezile bozuk yolu üzerinde bulundu. Bu fırkanın<br />

meşhurları arasında yer aldı. Yazdığı kitaplarında Mûtezilenin fikirlerini müdâfaa etti. Kırk<br />

yaşından sonra bozuk yolda olduğunu anladı. Tövbe edip Ehl-i sünnet âlimlerinin<br />

bildirdiklerine tâbi oldu.<br />

Önceden Mûtezile yolu üzere yazdıklarını ve bildirdiklerini iptâl etti. Ehl-i sünnet îtikâdı<br />

üzere kitaplar yazıp, dağıttı. Ömrünün sonuna kadar bu doğru îtikâdın yayılması için uğraştı.<br />

Ebü'l-Hasan-ı Eş'arî hazretlerinin Ehl-i sünnet mezhebine geçmesi ile, kelâm ilmi,<br />

Mûtezilenin elinden kurtulmuş oldu. Onların elinde tehlikeli ve zararlı iken, doğru yolda<br />

gidenlere rehber oldu. Onun Ehl-i sünnete geçmesi, Ehl-i sünnet îtikâdının yayılmasında<br />

büyük bir zafer olmuştur. O zaman tesirli ve zararlı olan Mûtezile yolu mensupları, İmâm-ı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!