22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hârikulâde hâdiseler göstermeleridir. Allahü teâlâ, her şeyi bir sebeb altında yaratmaktadır.<br />

Allahü teâlâ, sevdiği insanlara, iyilik ve ikrâm olmak için ve azılı düşmanlarını aldatmak<br />

için, bunlara âdetini bozarak sebepsiz şeyler yaratıyor. Bunlar kâfirlerden, fâsıklardan,<br />

günâhı çok olanlardan zuhûr ederse, istidrâc denir ki, derece derece kıymetini indirmek<br />

demektir.<br />

İmâm-ı Rabbânî, "Bir kimse, peygamberlere tâbi olmadan doğru yolda yürümek isterse,<br />

muhakkak eğri yola sapar. Eğer eline bir şeyler geçerse, istidraçtır. Sonu zarar ve ziyândır."<br />

demektedir.<br />

Tabîat kuvvetleri, fizik, kimyâ ve biyoloji kanunları dışında gizli sebepler kullanarak,<br />

garip şeyleri yapmayı sağlayan işe, müslüman olmayanlardan ortaya çıkan âdet dışı şeylere,<br />

büyüye sihir denir. El-Hadîkat-ün-Nediyye'de zikredilen bir hadîs-i şerîfte, Peygamber<br />

efendimiz şöyle buyurmuştur: "...Kâhinlik yapan ve kâhine giden ve sihir, büyü yapan ve<br />

yaptıran ve bunlara inanan bizden değildir. Kur'ân-ı kerîme inanmamıştır." İhyâ'da<br />

geçen diğer bir hadîs-i şerîfte ise; "Müslüman, büyü yapmaz. (Allah saklasın) îmânı<br />

gittikten sonra, büyüsü tesir eder." buyrulmuştur.<br />

Abdülhakîm Arvâsî, büyünün insanları hasta yaptığını, sevgi veya muhabbetsizliğe sebeb<br />

olduğunu, yâni cesede ve rûha tesir ettiğini, kadın ve çocuklara tesirinin daha çok olduğunu<br />

belirtmiştir.<br />

İmâm-ı Nevevî, sihir yaparken küfre sebeb olan kelime veya iş olursa küfürdür; böyle<br />

kelime veya iş bulunmazsa, büyük günâhtır demiştir.<br />

İmâm-ı Rabbânî, sihrin tesirinin kat'î olmadığını, ilâcın tesiri gibi olup, Allahü teâlânın,<br />

isterse yaratacağını, istemezse, hiç tesir ettirmeyeceğini ifâde etmiştir.<br />

Gaybın sır ve hallerini bilirim iddiâsında bulunmaya, kâhinliğe Kehânet denir. Berîka'da<br />

zikredilen bir hadîs-i şerîfte; "Hased, nemîme (insanlar arasında söz taşımak) ve kehânet<br />

sâhipleri, benden değildir." buyrulmuştur.<br />

Muhammed Mâsum Fârûkî ise şöyle demiştir: "Hakîkî mümin, batıl inançlara inanmaz,<br />

sihir, uğursuzluk, fal, efsûn, Kur'ân-ı kerîmden başka şeyle yazılı muska, mâvi boncuk,<br />

kehanet ve benzeri şeylere, bunların muhakkak iş yapacaklarına, mezârlara mum dikmeye, tel<br />

ve iplik bağlamaya îtibâr etmez ve kerâmet sâhibi olduğunu söyleyen sahtekârlara inanmaz."<br />

Abdullah ibni Abbâs'ın haber verdiğine göre, Peygamber efendimizden önce şeytanlar<br />

göklere çıkmaktan men olunmazlardı. Göklere giderler, meleklerden işittiklerini, kâhinlere<br />

haber verirlerdi. Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) doğduğu zaman, bunların göklere<br />

çıkmaları yasaklandı.<br />

İmâm-ı Rabbânî hazretleri, kâhinlere, falcılara inanmamalı, bilinmeyen şeyleri onlara<br />

sormamalı, onlar gaybı bilir sanmamalıdır, deyip, gaybı ancak, Allahü teâlâ ve O'nun<br />

bildirdiklerinin bileceğini ifâde etmiştir.<br />

Biraz da mekr terimi üzerinde duralım. Mekr, bir kimseye, hiç beklemediği, ummadığı<br />

yerden hîle yapmak, tuzak kurmak sûretiyle zarar vermeye çalışmak, istidrâc yâni Allahü<br />

teâlânın, bir kimseye bir müddete kadar, devamlı olarak hakkında hayırlı olmayan nîmetler<br />

verip, onun da bunu Allahü teâlânın bir lütfu ve ihsânı, tuttuğu yolun kendisi için iyi<br />

olduğunu zannederek aldandığı, gururlandığı, gaflette bulunduğu, taşkınlık yaptığı ve<br />

günahlara daha da daldığı bir sırada, Allahü teâlânın onu âniden azâbı ile yakalayıvermesi;<br />

Allahü teâlânın, mekr yapanların mekrini kendilerine çevirmesi, mekrlerine karşılık onları<br />

cezâlandırması, kötülüklerini, kurdukları tuzakları bozması mânâlarına gelir.<br />

Kur'ân-ı kerîmde meâlen şöyle buyruluyor: "Allahü teâlânın mekrinden emîn mi<br />

oldular? Hüsrâna uğrayanlardan (küfür yâni îmansızlık ve günâhlar sebebi ile, ibret

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!