22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Resûlullah efendimizin mübârek torunları! Bize şefâat edin. Sizin anneniz hazret-i<br />

Fâtıma'dır." dedim ve şefâat etmeleri için ısrar ettim. O zaman bana; "Sen Ahmed<br />

Ebü'l-Abbâs'ın hizmetinde bulunmakla arzuna kavuşursun. Zîrâ o bize hizmet eder,<br />

yolumuzda bulunur." buyurdular."<br />

VESVESE<br />

Ebü'l-Abbâs hazretlerini sevenlerden birisi şöyle anlatır: Abdest alırken bende çok defâ vesvese<br />

meydana gelirdi. Bu durum Ebü'l-Abbâs'a ulaştı. Bir gün bana dedi ki: "Duyduğumuza göre, abdest<br />

alırken sende vesvese olurmuş." Ben de; "Evet öyledir." dedim. O zaman bana; "Bu tâife (ehl-i<br />

tasavvuf) şeytanla oynar, yoksa şeytan onlarla oynayamaz." dedi. Sonra aradan epeyce zaman geçti.<br />

Tekrar huzûruna girdim. Bana; "Vesvese durumun nasıl oldu?" deyince; "Aynen devâm ediyor."<br />

dedim. Bunun üzerine bana; "Eğer bu vesveseyi terk etmezsen, bize gelmeyeceksin." dedi. Bu söz<br />

bana ağır geldi. Çok korktum. Ondan sonra Allahü teâlânın izni ile vesvese benden kayboldu.<br />

HOCAMIZA ÖLÜ DEME!<br />

Münevver bin Tunus anlatır: "Bir gece rüyâmda kendimi Şeyh Muhammed el-Bûzidî hazretlerinin<br />

dergâhında gördüm. Ebü'l-Abbâs Müstegânimî de onun kabri yanında oturuyordu. Kabri de açıktı. O<br />

sırada el-Bûzidî hazretleri kefeni ile kabrinden çıkıverdi. Ebü'l-Abbâs Müstegânimî ona döndü ve<br />

yüzündeki kefeni açtı. Nûrânî çehresi daha da güzelleşmiş bir şekilde ortaya çıktı. Sonra Ahmed<br />

Ebü'l-Abbâs Müstegânîmî'den içmek için su istedi. Ebü'l-Abbâs hemen bir kâse su getirdi. O da alıp<br />

içti. Sonra bana da içirdi. O zaman ben; "Kapta kalan bu su sevdikleriniz için de şifâ olur." dedim.<br />

Şeyh el-Bûzidî hazretleri bu esnâda Ebü'l-Abbâs Müstegânimî ile konuşmaya başladı. Ona ilk sözü;<br />

"Ey Ebü'l-Abbâs! Nerede olursan ol ben seninle berâberim. Korkma. Dünyâ ve âhiretin hayırlarını<br />

topladığına dâir seni müjdelerim." buyurdu. Sonra Ebü'l-Abbâs bana doğru döndü ve; "Hocamıza ölü<br />

deme. O gördüğün gibidir. O yapması gereken vazîfeyi yerine getirmiştir." dedi."<br />

1) Min Kitâbı Ravd-üs-Seniyye; s.7<br />

2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.2, s.179<br />

3) El-A'lâm; c.1, s.258<br />

EBÜ'L-ABBÂS SEBTÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Ahmed olup, babasınınki Câfer'dir. Künyesi Ebû Abbâs olup,<br />

Sebtî diye bilinir. 1130 (H.524) senesinde Sebte'de doğup, 1204 (H.601) târihinde<br />

Merrâkûş'ta vefât etti. Merrâkûş'un dışında bir yere defnedildi. Sebtî, Muvahhidîn<br />

sultanlarından Yâkub bin Mensûr'un zamânında yaşadı. Çok meşhûr idi. Menkıbeleri<br />

herkesin arasında yayıldı. İnsanları, fakirlere ve muhtaçlara sadaka vermeye teşvîk ederdi.<br />

Garîb bilgilerden olan ve hesâb ilmine benziyen "Zâyırce" ilmi ona nisbet edilir. Bu ilim,<br />

Sehl bin Abdullah'a da nisbet edilmiştir. Şihâb el-Mukrî, Nefh-ut-Tayyib ismindeki eserinde,<br />

onun hayâtını anlatmış, büyük âlimlerin onu övdüğünü, en büyük velîlik derecesinde<br />

bulunduğuna şehâdet ettiklerini bildirmiştir.<br />

Ebû Abbâs Ahmed Sebtî'nin yakınlarından olan Ebû Hasan Senhâcî, Ebû Abbâs Ahmed<br />

Sebtî'den, başlangıcından sonuna kadar hâllerini anlatmasını isteyip, Allahü teâlânın izni ile<br />

eşyâ üzerinde nasıl tesirli olduğunu, yaptığı duâların kabûl olma sebebinin, hâlinden<br />

şikâyette bulunanlara ve dileklerini elde etmek istiyenlere niçin sadaka vermesini ve îsâr<br />

sâhibi olmasını emrediyorsun? diye sorunca, ona şunları anlattı: "Ben, insanlara sâdece<br />

faydalarına olan şeyleri tavsiye ediyorum. Yirmi yaşında iken, Kâdı İyâd'ın talebesi olan<br />

büyük âlim Ebû Abdullah Fahhâr'ın yanında, ahkâmla ilgili kitapları okudum. Yirmi yaşıma

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!