22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

4) Nefehâtü'l-Üns Tercümesi; s.645<br />

5) Hüsnü'l-Muhâdara; c.1, s.523<br />

6) El-A'lâm; c.1, s.186<br />

7) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye ( Kırk dokuzuncu baskı ); s.1070<br />

8) Neylü'l-İbtihâc; s.64<br />

9) Letâifü'l-Minen<br />

10) Ravdu'r-Reyyâhîn; s.272<br />

EBÜ'L-ABBÂS MÜSTEGÂNİMÎ;<br />

Cezâyir'de yetişen büyük velîlerden. İsmi Ahmed bin Mustafa, künyesi Ebü'l-Abbâs, nisbesi<br />

Alevî'dir. 1874 (H.1291) senesi Müstegânim şehrinde doğdu. 1934 (H.1353) senesi, doğum<br />

yeri olan Müstegânim şehrinde vefât etti.<br />

Ebü'l-Abbâs, iyi bir âile terbiyesi gördü. Sâlih bir zât olan babası Mustafa Efendinin terbiye<br />

ve himâyesinde yetişti. İlim ve edeb öğrendi. Annesi de sâlihâ bir hanım idi. Hâmile iken<br />

rüyâsında Peygamber efendimizi görmekle şereflenmiş ve Peygamber efendimizin müjdesine<br />

kavuşmuştu.<br />

FâtımaHanım anlatır: "Bir gece rüyâmda âlemlerin efendisi olan Peygamber efendimizi<br />

görmekle şereflendim. Mübârek ellerinde bir demet nergis çiçeği vardı. Tebessüm ederek<br />

çiçek demetini bana attılar. Ben de onu büyük bir hayâ ve edep içerisinde yakaladım ve<br />

uyandım. Büyük bir sevinç içerisinde rüyâmı zevcime, kocama anlattım. O da buna çok<br />

sevinip; "Bu rüyân, Allahü teâlânın bizlere sâlih bir erkek evlâd ihsân edeceğine alâmettir."<br />

diye tâbir etti. Yedi ay sonra bir oğlum dünyâya geldi. Allahü teâlâ bizi, rüyâmdaki müjdeye<br />

kavuşturmuştu."<br />

Ebü'l-Abbâs Ahmed, küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Müstegânim'deki ilim sâhibi<br />

zâtlardan istifâde için derslerine iştirâk etti. Evliyânın önde gelenlerinden Şeyh Muhammed<br />

Bûzidî'nin sohbetlerinde kemâle gelip, olgunlaştı. O hocasıyla olan görüşmesini şöyle anlatır:<br />

"Bir gün dükkanımıza Şeyh Muhammed Bûzidî hazretleri gelmişti. Bir ara bana; "Senin<br />

yılanlardan korkmadığını duydum. Eline alıp onları tutarmışsın." dedi. Ben de; "Evet efendim<br />

doğrudur." dedim. Yine o; "Pekâlâ! Şimdi bir yılan bul getir de huzûrumuzda ona dokun<br />

görelim." dedi. Ben de; "Kolay." dedim ve oradan ayrıldım. Şehir dışında bir yerden küçük<br />

bir yılan yakalayıp önüne koydum. Elimde onu evirip çevirmeye başladım. Muhammed<br />

Bûzidî dikkatle benim hareketlerime bakıyordu. Sonra bana; "Pekâlâ bundan büyüğünü<br />

getirebilir misin?" dedi. Ben de; "Büyüğü küçüğü benim için birdir." dedim. O zaman bana;<br />

"Ben sana büyük bir yılan söylesem acaba onu tutabilir, onunla başa çıkabilir misin? Onu<br />

tutup, zararından korunabilirsen, sana gerçekten hakîm derim." dedi. Ben hayretler içinde; "O<br />

nerede?" dedim. Bunun üzerine; "O, senin nefsindir. Onun zehrinin şiddeti yılanın zehrinden<br />

daha çoktur. İşte bu yılanı tutarsan, onu hâkimiyetin altına alırsan, sen o zaman yetişmiş<br />

sayılırsın." dedi ve şöyle ilâve etti: "Evlâdım şimdi âdetin olan şeyleri bu söylediğim şey için<br />

yap. Şayet yapabilirsen." buyurdu. Sonra oradan ayrıldım. Nefsi ve nefs yılanının zehrinden<br />

daha şiddetli olan zehrin ne olduğunu düşünüyordum. Daha sonra gidip Şeyh Muhammed<br />

Bûzidî'ye talebe oldum. Onun yardımıyla yılandan daha zararlı ve şiddetli zehiri olan<br />

nefsimin kötülüklerinden korundum. Riyâzet, nefsimin istediği şeyleri yapmamakla onu ıslah<br />

etmeye çalıştım."<br />

Ebü'l-Abbâs Müstegânimî hocasının terbiyesi altında yetişti. Vefâtından sonra yerine geçti.<br />

Tunus, Trablus, Hicaz, Şam, İstanbul gibi birçok yerleri dolaştı. Gittiği yerlerdeki ilim<br />

sâhipleriyle sohbetlerde bulundu. Dönüşünde Müstegânim ve başka yerlerde birçok dergâh<br />

inşâ etti. Çok talebe yetiştirdi. Aleviyye adı verilen tasavvuftaki yolu her yere yayıldı.<br />

Kerâmetleri görüldü. Çok ibâdet ederdi. Uzun boylu ve çok heybetli idi. Allah için sever,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!