22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dertlilerin dayanağı, muhtaçların sığınağı sensin. Toprakla bir olmuş, zamânını boşa<br />

geçirmiş ben kuluna rahmet et." diye yalvarıp inledi. Onu topraktan kaldırıp, yatağa<br />

yatırdılar. Gece olunca genç vefât etti. Ebû Türâb; "O gece rüyâda Peygamber efendimizi<br />

sallallahü aleyhi ve sellem gördü. Yanında iki yaşlı zât var idi. Onlarla berâber çok kalabalık<br />

geldi. Birisi ona; "Bu, Muhammed Mustafâ'dır sallallahü aleyhi ve sellem, diğer taraftaki<br />

yaşlı zât ise, İbrâhim Halîlullah'tır (aleyhisselâm), diğer taraftaki ise Mûsâ Kelîmullah'tır<br />

(aleyhisselâm). Bu kalabalık ise, yüz yirmi bin küsûr peygamberdir." dedi. Ebû Türâb ileri<br />

koştu. Selâm verdi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem selâmına cevap verdi. Onunla<br />

müsâfeha etti. "Yâ Resûlallah, siz Nahşeb'e gelmiş miydiniz?" diye arz etti. Peygamber<br />

efendimiz buyurdu ki: "Ey Ebû Türâb! Dün senin elinde tövbe eden genç, bu gece vefât etti.<br />

Allahü teâlâ onu, dostları derecesine kavuşturdu. Ona velîlik makâmı ikrâm eyledi. Beni ve<br />

yüz yirmi bin küsür peygamberi, onu ziyârete gönderdi. Ey Ebû Türâb! O gence izzet gözü<br />

ile bakın. Cenâzesinde hazır bulunun." Ebû Türâb-ı Nahşebî uyandığında bu halden kalbine<br />

bir incelik geldi ve; "Ey Allah'ım! Ne kadar kerîmsin. Daha dün fıskı yüzünden, mahalleden<br />

çıkarmak istedikleri bir fâsıkı, bir ağlama ve inleme, bir tövbe ve pişmanlık ile bu dereceye<br />

kavuşturdun." dedi. Bu zevk ve halde iken, diğer odadan küçük kızın feryâdını duydu.<br />

Ağlıyordu. "Evlâdım, seni ağlatan şey nedir?" dedi. "Babacığım, rüyâmda filan mahallede<br />

tövbe eden bir gencin vefât ettiğini ve her kim onun cenâzesine bakarsa, Allahü teâlâ, ona,<br />

kendisinden istediği her şeyi verir dendiğini görüp duydum. Babacığım, evden dışarı çıkmayı<br />

aslâ istemezdim, fakat şimdi izin verirsen, gidip o gencin cenâzesini göreyim ve Allahü<br />

teâlâdan kendim ve diğer kullar için necât, kurtuluş isteyeyim." dedi. Ona izin verdi.<br />

Cenâzesine giderken yolda yaşlı bir kadın gördü. Ona; "Ey Ebû Türâb! Hakk'ın rahmetinin<br />

neler yaptığını gördün mü? Fıskının çokluğu yüzünden mahalleden çıkarılmak istenen genç,<br />

bu gece vefât etti. Evliyâ silsilesine dâhil edildi. Rüyâda bana, cenâzesinde bulunan magfiret<br />

olunur diye söylediler." dedi. Başka âlim zât da aynı rüyâyı gördü. İnsanlara bu durum haber<br />

verildi. Bütün şehir halkı akın akın gencin cenâzesine katılmak için geldi. Tam bir izzet ve<br />

ikrâm ile onun namazı kılındı, sonra defnettiler.<br />

Ebû Türâb-ı Nahşebî hazretleri pekçok hac etti ve sevgili Peygamberimizin kabrini ziyâret<br />

etmek için Medîne-i münevvereye gitti. Bu yolculuklar esnasında da pekçok âlim ve velî ile<br />

görüşüp sohbet etti. Birçok kerâmetleri görüldü.<br />

Ebû Türâb-ı Nahşebî, Mekke-i mükerremede bulunduğu sırada Harem-i şerîfte bir kenara<br />

yaslanarak uyumuştu. Rüyâsında hûrîlerden bir kısmı gelip kendilerini ona göstermek,<br />

onunla konuşmak istedi. Ebû Türâb; "Ben kendimi Allahü teâlâya o kadar verdim ki,<br />

hûrilerle oturup konuşacak vaktim yok." dedi. Hûriler etrâfında gürültü ederlerken, Cennet<br />

meleklerinin reisi Rıdvan gelip; "Bu azîzin size yüz vermesi mümkün değildir. O, Cennet'teki<br />

yerini almadıkça sizinle ilgilenmez. Gidin, o zaman gelirsiniz." dedi.<br />

Ebû Türâb-ı Nahşebî hazretleri tasavvuf yolundaki talebelerin dikkat edecekleri hususları<br />

açıklarken hac yolculuğu husûsunda şöyle buyurdu: "Tasavvuf yolundaki talebeler için,<br />

nefslerine uyarak yaptıkları seferden daha zararlı bir şey yoktur. Allahü teâlâ Kur'ân-ı<br />

kerîmde meâlen; "Yurtlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve<br />

Allah yolundan alıkoymaya çalışanlar gibi olmayın..." (Enfâl sûresi: 47) buyurdu.<br />

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfte; "İnsanlar üzerine öyle<br />

bir zaman gelir ki, ümmetimin zenginleri hacca seyâhat için giderler. Orta durumda<br />

olanları ticâret için, kurrâlar (Kur'ân-ı kerîm okuyucuları) riyâ için, fakîrler de dilenmek<br />

için giderler." buyurdu.<br />

Ana-baba ve hocanın rızâsı ve izni olmadan yola çıkmamalıdır. Eğer izinsiz çıkarsa,<br />

seferinde birçok engelle karşılaşır ve yolculuğunda bereket olmaz.<br />

Topluluk hâlinde yolculuk yapılıyorsa, en zayıfların yürüyüşü gibi yürümelidir. Arkadaşı<br />

durduğu zaman durmalıdır. Mümkün mertebe, namazları vaktinden sonraya tehir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!