22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çeşitli hâlleri ve kerâmetleri görülürdü. Fakat o, hâllere ve kerâmetlere önem vermezdi.<br />

Ebû Süleymân Dârânî'nin talebesi Ahmed bin Ebü'l-Havârî şöyle anlatıyor: Bir sene hocam<br />

ile berâber hacca gidiyorduk. Yolda su tulumunu düşürmüşüm. Suya ihtiyâcımız oldu. Susuz<br />

kaldık. Hocama; "Efendim su tulumunu kaybettim." dedim. Ellerini açıp şöyle duâ etti: "Ey<br />

gaybları bilen ve sâhiplerine iâde eden, dalâlette olanları hidâyete erdiren Allah'ım!<br />

Kaybettiğimiz şeyi bizlere iâde eyle." Duâsını bitirir bitirmez bir kimsenin; "Bu su tulumunu<br />

kaybeden kimdir?" diye seslendiğini duyduk. Tulumumuzu alıp yolumuza devâm ettik.<br />

Ebû Süleymân Dârânî hazretleri Mekke-i mükerremeye giderek hac ibâdetini yerine<br />

getirdikten sonra Medîne-i münevvereye gidip Peygamber efendimizin kabrini ziyâret etti.<br />

Mübârek beldelerde pekçok âlim ve veli ile görüşüp sohbetlerde bulundu. Memleketine<br />

döndükten sonra 820 (H.205) senesinde vefât etti. Dâran köyüne defnedildi. Kabri sevenleri<br />

tarafından ziyâret edilmektedir.<br />

Sâlih zâtlardan birisi bir gece rüyâsında hazret-i Ebû Süleymân Dârânî'yi nûrdan kanatlarla<br />

uçuyor gördü. "Hayırdır inşâallah! Bu ne hâldir?" dedi. Ebû Süleymân Dârânî rahmetullahi<br />

aleyh; "Şimdi cezâevinden kurtuldum, serbest oldum." buyurdu. Rüyâyı gören zât sabah<br />

uyandığında, hazret-i Ebû Süleymân Dârânî'yi ziyârete gitti, vefât ettiğini öğrenince<br />

rüyâsının yorumunu anladı.<br />

Vefâtından sonra kendisini rüyâda görüp; "Allahü teâlâ size nasıl muâmele eyledi?"<br />

dediklerinde, "Rahmet ve inâyetle fakat, insanlar tarafından parmakla gösterilmem bana çok<br />

zarar verdi." buyurdu.<br />

EĞER BENİ CEHENNEM'E KOYARSAN<br />

Ebû Süleymân Dârânî hazretleri çok ibâdet eder, Allahü teâlâya şöyle yalvarırdı: "Allah'ım! Eğer bana günâhım<br />

sebebiyle azab edeceksen, senden affını diliyorum. Çünkü senin af ve rahmetin benim günahlarımdan daha<br />

çoktur. Allah'ım! Eğer cimriliğim sebebiyle azâb edeceksen, senden keremini istiyorum. Eğer bana kötülüklerim<br />

sebebiyle azâb edeceksen, senin ihsânını ve iyiliklerini dilerim. Eğer beni Cehennem'ine koyacaksan, Cehennem<br />

ehline seni sevdiğimi haber vereceğim." O anda gâibden bir ses; "Ey Ebû Süleymân! Seni Cehennem'e<br />

koymayacağım. Bilâkis Cennet'ime koyacağım. Cennet ehline, onları sevdiğimi haber ver. Çünkü dostların yeri<br />

Cennet, düşmanların yeri ise Cehennem'dir." buyurdu.<br />

IRAKLI GENÇ<br />

Ebû Süleymân Dârânî hazretleri hac vazîfesini yerine getirmek üzere Mekke-i mükerremeye gitmek<br />

için yola çıktı. Yolda, Iraklı bir gençle arkadaş oldu. Yolculuk esnâsında Iraklı genç devamlı Kur'ân-ı<br />

kerîm okuyor, durdukları yerlerde vakit namazı hâricinde nâfile namaz kılıyor, gündüzleri oruç<br />

tutuyordu. Nihâyet Mekke-i mükerremeye ulaştılar. Genç, Ebû Süleymân Dârânî hazretlerinden<br />

ayrılmak istedi. Ebû Süleymân Dârânî o gence; "Benim sende gördüğüm hâllere seni sevk eden<br />

nedir?" diye sordu. Genç dedi ki: "Ey Ebû Süleymân! Beni böyle yapmamdan dolayı kınama. Çünkü<br />

ben rüyâmda altın ve gümüşten yapılmış birçok şerefeleri olan bir köşk gördüm. İki şerefenin arasında<br />

şimdiye kadar hiç görmediğim güzellikte hûriler vardı. Bu hûrilerin tebessüm etmesi sırasında<br />

dişlerinden yayılan nûr etrâfı aydınlatıyordu. O hûrilerden biri bana dedi ki: "Ey genç! Allahü teâlânın<br />

rızâsına kavuşmak için çok çalış ki bana kavuşasın." Sonra uykudan uyandım. Bu rüyâ, benim senin<br />

gördüğün hâllere kavuşmamın sebebidir." dedi. Ebû Süleymân Dârânî o gençten duâ istedi. Genç ona<br />

duâ ederek ayrıldı. Ebû Süleymân Dârânî kendi nefsini kınayarak; "Ey nefsim! Uyan ve bu gencin<br />

bildirdiği işaretlere ve müjdelere kulak ver. Bir hûriye kavuşmak için bu şekilde çalışılırsa, bu hûrinin<br />

Rabbine kavuşmak için nasıl çalışmak gerekir?" diye nefsini azarladı.<br />

Allahü teâlânın sâlih kimselere böyle rüyâlar ve hâller ihsân etmesi, ona bâzı sırları açmak, saf ve<br />

temiz kalplerini iyi hâllere sevk etmek, onları güzel amellere teşvik etmek içindir. Çünkü sâlih rüyâ,<br />

peygamberlikten bir parçadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!