22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

geçiremezler."<br />

"Allahü teâlâ ile kul arasında en açık şey, kulun Mevlâsının verdiği her nîmetin nereye sarf<br />

edildiğini ona birer birer arz etmesidir."<br />

"Gözünüzü ağlamaya, kafanızı düşünmeye alıştırın." buyuran Ebû Süleymân Dârânî<br />

hazretleri, ağlamayı terk etmeyi, ilâhî inâyetten mahrumiyet sayardı. Çünkü irfan sâhibi<br />

geceleri kâim olarak ibâdete devâm ettiği sürece Allahü teâlâ ona rahmet kapılarını açar.<br />

"Her şeyin bir alâmeti, işâreti olduğu gibi, ilâhî feyzlere kavuşmaktan mahrum kalmanın<br />

alâmeti de ağlamamak, ağlamayı terk etmektir." buyururdu.<br />

"Nefsimin güzel gördüğü hiçbir işi güzel görmedim."<br />

"En zor, ama en makbûl şey sabırdır. Sabır, iki kısımdır. Birincisi, Allahü teâlânın<br />

yapmamızı emrettiği, fakat nefsimizin istemediği ibâdetleri yapmaya devâm etmekte<br />

sabretmek, ikincisi ise, Allahü teâlânın yapmamızı yasak ettiği, fakat nefsimizin hoşuna<br />

giden şeyleri yapmamaya devâm etmekteki sabırdır."<br />

"En fazîletli amel, nefsin istediğinin zıddını yapmaktır."<br />

İnsanlara şefkat, merhâmet ve tevâzu ile davranırdı. Bu hususta da;<br />

"Bütün insanlar beni, olduğumdan daha aşağılamak, hakâret etmek isteseler, bunu<br />

yapamazlar. Çünkü, herkesin, hakâret derecelerinin en aşağısı olarak düşünebileceklerinden<br />

daha aşağı olduğumu biliyorum." buyururdu.<br />

"Bir dostundan, bir uygunsuz hareket görürsen hemen tenkid etme. Çünkü onu tenkid<br />

ederken sana, önce yaptığından daha zor ve ağır gelecek bir söz söyleyebilir."<br />

"Bir kimse, bir mümini gözünde küçültür, kendini ondan daha kıymetli zannederse, hangi<br />

ibâdeti yaparsa yapsın, tad ve zevkine varamaz."<br />

"Cehennem'de azap yapan, Zebânî adlı melekler, puta tapan kâfirlerden önce, şerîate<br />

uymayan hâfızlara saldıracaklardır."<br />

Haram ve şüphelilerden şiddetle sakınır ve;<br />

"Farkında olmadan, şüpheli bir lokma yemiş olsam, bir Cumâdan öbür Cumâya kadar içimde<br />

bir ateş yanar ve acısını hissederim." buyururdu.<br />

"Kul, Allahü teâlâdan hayâ ederse, Allahü teâlâ onun ayıplarını örtüp, insanlardan gizler,<br />

hatâlarını affeder. Kıyâmet günü hesâbını kolay eyler."<br />

"Bütün işlerde, kulun niyeti Allahü teâlânın rızâsı olursa, o işin sonu mutlaka iyi olur."<br />

Ebû Süleymân Dârânî hazretleri sohbetleri esnâsında şöyle buyururdu:<br />

"Bugünü, düne eşit olan zarardadır."<br />

"Âhiret için sana faydası olmayan kimse ile arkadaş olma."<br />

"Allahü teâlâ benim sağ gözüme, Cehennem'in yedi tabakası ile azâb etse râzı olurum.<br />

Azâbın birazını da öbür gözüme niye koymuyor diye düşünmem. Zîrâ, O'nun benim için en<br />

faydalı olanı yaptığını bilirim."<br />

"Bir gece, uyku bastırdığı için biraz uyudum. Rüyâmda gördüm ki, bir hûri bana; "Beş yüz<br />

senedir beni senin için yetiştiriyorlar, sen ise uyuyorsun." dedi."<br />

"Bir kimse, güzel bir amel işleyince, bunu kendi gayretleri ile değil de, Allahü teâlânın lütfu,<br />

ihsânı ve yardımı ile yapabildiğini iyi bilirse, o kimsenin, ucba kapılması, ibâdetini<br />

beğenmesi mümkün değildir."<br />

Ebû Süleymân Dârânî hazretleri güzel ahlâk sâhibi, güler yüzlü ve hoş sohbetli idi. Ayrıca

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!