22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Muhammed Sâdık Erzincânî'den öğrenerek icâzet, diploma aldı.<br />

Abdurrahmân Efendi 1851 (H.1267) senesinde Üsküdar'daki evinde vefât etti. Karacaahmet<br />

mezarlığındaki türbesine defnedildi.<br />

1) Sicilli Osmânî; c.3, s.327<br />

2) Harput Yollarında; c.2, s.134<br />

3) Tahrirü'l-Veciz; s.26<br />

4) Tarih-i Cevdet; c.12, s.138<br />

ABDURRAHMÂN MAĞRİBÎ;<br />

Büyük velîlerden. İsmi Abdurrahmân bin Ahmed bin Muhammed bin Abdurrahmân bin<br />

Ahmed el-İdrisî'dir. Hazret-i Hasan soyundan olup, şerîflerdendir. 1614 (H.1023) senesinde<br />

Mağrib (Fas) beldelerinden Miknâset-üz-Zeytün denilen yerde doğdu. Zamânının teki ve<br />

evliyânın seçilmişlerinden idi. 1674 (H.1085) senesi Zilkâde ayının on yedinci günü vefât<br />

etti. Vasiyeti üzerine Bender'de Seyyid Sâlim dergâhına defnedildi.<br />

Abdurrahmân Mağribî küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Bulunduğu yerdeki âlimlerden<br />

okudu. Evliyânın sohbetlerinde kemâle geldi, olgunlaştı. Kerâmetleri görüldü. İsmi her yere<br />

yayıldı. Mısır, Şam, Anadolu da dahil pekçok yeri gezip dolaştı. Anadolu'ya gelişinde<br />

âlimlere büyük önem veren Sultan dördüncü Murâd Han ile görüştü. 1633 senesinde hacca<br />

gitti. Mekke-i mükerremede mücâvir olup orada bir müddet ikâmet etti.<br />

Talebelerinden olan Şeyh Mustafa bin Fethullah anlatır:<br />

Mekke-i mükerremede iken bir gün, Şeyh Hüseyin bin Muhammed ile birlikte Abdurrahmân<br />

Mağribî'nin evine gittik. Tasavvuf ehli hakkında hiç bilgim yoktu. Huzûruna girince bana;<br />

"Tasavvuf büyükleri hakkında ne dersin?" diye sordu. Ben de bilgim olmadığı için sükût<br />

ettim. O zaman Abdurrahmân Mağribî; "İmâm-ı Gazâlî hazretleri üstün olup İhyâ'sı çok<br />

kıymetlidir. Muhyiddîn Arabî'ye düşman olma. Tasavvuf ehlini sev, onların kitaplarını oku."<br />

buyurdu. Sözleri kalbimde hemen yer etti. O andan îtibâren kalbim velîlerin sevgisi ile doldu<br />

ve Allahü teâlâdan beni onlarla haşretmesini diledim. Abdurrahmân Mağribî; "Lâ ilâhe<br />

illallah Muhammedün Resûlullah" kelime-i tayyibesini çok okumamı söyledi ve bana çok<br />

duâ etti.<br />

Abdurrahmân Mağribî birkaç sevdiği ile birlikte Yemen'e gitti. Yolda kerâmetleri görüldü.<br />

Talebelerinden Seyyid Ömer bin Sâlim anlatır:<br />

Abdurrahmân Mağribî, birkaç sevdiği yanında olduğu halde bir gemi ile Yemen'e<br />

gidiyorlardı. Yolda fırtına çıktı ve deniz kabardı. Gemi nerede ise batacaktı. Berâberindekiler<br />

ona; "Efendim içinde bulunduğumuz durumu görüyorsunuz. Duâ buyurun da bu tehlikeden<br />

kurtulalım." dediler. O da; "Ey Deniz! Allahü teâlânın izni ile sâkin ol!" buyurdu. Hemen<br />

fırtına dinip deniz sâkinleşti. O zaman da; "Rüzgâr olmadan gemi gitmez." dediler. O da;<br />

"Allahü teâlâ rüzgâr gönderir." buyurdu. Sonra hoş bir rüzgâr esti. Gemi de selâmetle yerine<br />

ulaştı.<br />

Abdurrahmân Mağribî hazretleri Yemen'deki âlim ve velîlerle görüştü. Seyyid Abdurrahmân<br />

bin Akîl, Yemen'de sohbet ettiği büyüklerden idi.<br />

Mağribî hazretleri Yemen dönüşü Mekke-i mükerremede ders ve sohbet meclisi kurdu. İlim<br />

ve edeb öğretti. Çok cömert idi. Verdiği ziyafetlere herkesi çağırırdı. Şöhreti her yere yayıldı.<br />

Hindistan, Şam, Mısır ve başka yerlerden kendisine gönderilen hediyeleri fakirlere dağıtırdı.<br />

Herkesten sevgi ve îtibâr görürdü. Borçlu bir kimse kendisine gelip yardım istediğinde,<br />

elinden tutup, borcunu öderdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!