22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

"Zühd; harama düşmek korkusuyla mübahların fazlasını terketmek, sonra da<br />

dünyâlıklar kimin eline geçerse geçsin aldırmamaktır."<br />

"Şüphesiz ki Allahü teâlâ, dünyâya düşkün olmayan zâhide istediğinden fazla, dünyâya<br />

rağbet edene, düşkün olana istediğinden az verir. İstikâmet sâhibine ise istediği kadar verir."<br />

"Nefsini recâ ve ümid ile meşgul eden tembelleşir, amelsiz kalır. Kendini havf korku ile<br />

meşgul eden ümitsizliğe düşer. Bu sebeple insan hem recâ hem havf ile meşgul olmalıdır."<br />

"Avam, yiyecek ve giyecek şeyler nevinden nîmetlere şükreder. Havâs, seçilmişler ise,<br />

kalplerine gelen feyze şükrederler."<br />

"Sabır Allahü teâlânın emirlerini yerine getirirken sebâtlı olmak. O'ndan gelen musîbetleri<br />

sükûnet içinde ve gönül hoşluğu ile karşılamaktır."<br />

"İlmin nûrları ârife ışık tutar. Ârif bu ışık ile gaybın acâib ve garib cihetlerini görür."<br />

BİZİM ASIL FAYDAMIZ<br />

Ebû Amr bin Nüceyd tasavvuf yolunda yetişmek üzere Ebû Osman hazretlerinin sohbetlerine devâm<br />

ederdi. Sohbetinin tesiriyle günahlarına tövbe edip kendini toparladı. Bir ara işi gevşetip, sohbetlerden<br />

uzak kaldı. Ebû Osman hazretlerini gördükçe ondan kaçıyor ve sohbetlere gitmiyordu. Bir gün yine<br />

karşılaştılar. Onu görünce yolunu değiştirip uzaklaşmaya başladı. Ebû Osman hazretleri tâkib edip,<br />

yanına yaklaştı ve; "Evlâdım sâdece günahsız olduğun zaman seni sevenlerle arkadaşlık etme! Biz<br />

sana asıl bu kendini suçlu, günâhkâr halde bulduğun zaman faydalı oluruz." dedi. Bunun üzerine Ebû<br />

Amr bin Nüceyd tekrar tövbe edip, talebeliğindeki gibi önceki hâline döndü. Bu hocasının<br />

sohbetlerinde olgunlaşıp yetişti.<br />

1) Târih-i Bağdâd; c.9, s.112<br />

2) Tezkiret-ül-Evliyâ; c.2, s.256<br />

3) Risâle-i Kuşeyrî; c.1, s.179<br />

4) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.122<br />

5) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.281<br />

6) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.479<br />

7) Nefehât-ül-Üns; s.266<br />

8) Tabakât-ül-Evliyâ; s.337<br />

9) Sefînet-ül-Evliyâ; s.74<br />

10) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.91<br />

EBÛ SAÎD BİN EL-ARABÎ;<br />

Büyük velîlerden. İsmi Ahmed bin Muhammed bin Ziyâd Basrî, künyesiEbû Saîd'dir. İbn-ül<br />

Arabî diye de bilinir. Aslen Basralıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 952 (H.341) senesinde<br />

Mekke-i mükerremede vefât etti.<br />

Ebû Saîd bin el-Arabî, evliyânın büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî, Amr bin Osman,<br />

Ebü'l-Hasan Nûrî, Hasan Mevsihî, Ebû Câfer Haffâr, Ebü'l-Feth Hammâl ve başkalarıyla<br />

sohbet edip kemâle geldi. Mekke-i mükerremede ikâmet edip orada ilim ve edep öğretti.<br />

Kendisine Haremin Şeyhi, Mekke'nin en büyük velîsi adı verildi. Tasavvuf ve hadîs-i şerîf<br />

ilimlerine dâir eserler yazdı. Hikmetli sözleri pekçoktur. Kendisine tasavvuftan<br />

sorulduğunda: "Tasavvufun tamâmı boş şeylerden uzaklaşmak, mârifetin tamâmı ise<br />

cehâletini îtirâf etmektir." buyurdu.<br />

Nefsin ve dünyâ sevgisinin zararlarından sakındırırdı. Bu hususta da; "Nefsin ile meşgûl

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!