22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

derece gözetip kollayan başka birini görmedim." buyurdu.<br />

Talebeleri nerede olursa olsun kerâmet olarak onların hâlini bilirdi. Bir gün talebeleriyle<br />

sohbet ederken, biri Bağdât'ta, diğeri Mısır'da iki talebesinin ismi anıldı. Onların hâlinden<br />

haberdâr olmayı arzû etti. Derhal onların hâli, Ebû Muhammed Talhâ'nın gözleri önüne geldi.<br />

Yanındakilere; "Bağdat'taki Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin soyundan olan talebem, şu<br />

anda ayakta kıbleye dönmüş, Kâbe-i muazzamanın şark rüknüne isâbet eder vaziyette ibâdete<br />

hazır bir halde duruyor, Mısır'daki ise, etrafında birçok kişi ile berâber, onlara İslâmiyeti<br />

anlatıyor." dedi.<br />

Ebû Muhammed Talhâ, uyanık iken karşısında Peygamber efendimizi görürdü. Bir gün birisi<br />

Zebid Hâkimi Kâdı Ahmed et-Tihâmî'ye gelip bu husûsu söyledi. O da bu duruma<br />

inanmadığı halde; "Gel berâberce ona gidip konuşmasını dinleyelim." dedi. Huzûruna<br />

gittiklerinde, Ebû Muhammed onlara hiç bakmadı. Fakat; "Bâzı kimseler, uyanık iken<br />

Resûlullah efendimizin görüleceğini kabûl etmiyorlar. Böyle inanmaktan Allahü teâlâya<br />

sığınırız." buyurdu. Gelenler hatâlarını anlayıp özür dilediler. Başka bir rivâyette ise; kâdı,<br />

Ebû Muhammed Talhâ'nın huzûrunda hiç konuşmadan edeple bir müddet oturdu. Hiçbir şey<br />

konuşmadan ayrılıp gitti. Yanındaki; "Niçin bir şey sormadın?" dediğinde, kâdı; "Yemin<br />

ederim ki, huzuruna girer girmez, Resûlullah efendimizi yanında gördüm." dedi.<br />

Ebû Muhammed Talhâ hazretleri kabirleri ziyâret eder, kabirdeki evliyâ ile görüşür,<br />

konuşurdu.<br />

Ebû Muhammed Talhâ bin Îsâ, bir defâsında hacca giderken, büyük fıkıh âlimi Ahmed bin<br />

Ömer ez-Zeylâî'nin türbesine uğrayıp ziyâret etti. Onu, başında çiçeklerden bir taç demeti<br />

olduğu halde gördü ve onunla konuştu.<br />

Bu sebeple "Hangi velînin kabri başında dursam, Allahü teâlâ, o zâtın rûhâniyetinden beni<br />

haberdâr eder." buyururdu.<br />

Zebid şehrinde bir karışıklık oldu. Sultan şehirden çıktı. Herkes malını ve kıymetli şeylerini<br />

bir yere sakladı. Ebû Muhammed Talhâ o vakitte hasta idi. Talebesi gelip durumu anlatınca;<br />

"Bu insanlara bir şey olmayacak. Ancak bir âlim vefât edecek. Âlimin ölümü, âlemin ölümü<br />

demektir." buyurdu. Çok geçmeden kendisi vefât etti.Vefâtından sonra da kerâmetleri<br />

görüldü.<br />

EVET DOĞRUDUR<br />

Kızkardeşinin oğlu Hibetullah Sücâf anlatır: "Hanımımın bir elbiseye ihtiyâcı vardı. Param olmadığı için<br />

alamadım. Üzüntülü hâlimle Ebû Muhammed Talhâ'nın kabrine gidip yalvardım. Beni hafif bir uyku hâli<br />

kapladı. O anda karşımda onu gördüm. Bana; "Falan yerdeki filan kişiye git. Benden selâm söyle ve benim şu<br />

sözümü bildir. O sana ihtiyâcını verecektir." buyurdu. Derhal kendime geldim. Buyurduğu köye gidip, o kişiyi<br />

buldum. Selâmını söyledim ve Ebû Muhammed Talhâ'nın; "Senin her biri çeşitli yerlerde olan beş küp altının<br />

var. Birisi de falan ağaç altındadır. Senden kırk dirhem istiyorum." sözünü naklettim. O kişi; "Evet, Ebû<br />

Muhammed Talhâ bin Îsâ'nın dediği doğrudur. Hoş geldiniz. Bundan sonra ne ihtiyâcınız olursa ben<br />

karşılayacağım." dedi ve ihtiyâcım olan şeyleri verdi."<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.47<br />

2) Tabakât-ı Havâs; s.62<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.10, s.109<br />

EBÛ MUHAMMED EL-YEMENÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Abdullah bin Abdurrahmân bin Osman bin el-Mu'terid,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!