22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s.513<br />

2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.125<br />

3) Nefehât-ül-Üns; s.311<br />

4) Tabakât-ı Ensârî; s.478<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.157<br />

EBÛ MUHAMMED RÂZÎ;<br />

Nişâbur'da yetişen büyük velîlerden. İsmiAbdullah bin Muhammed er-Râzî, künyesi Ebû<br />

Muhammed'dir. Şa'rânî ve Haddâd diye de tanınır. Aslen Reyli olup, Nişâbur'da doğup<br />

büyüdü. Doğum târihi bilinmemektedir. 964 (H.353) senesi Nişâbur'da vefât etti.<br />

Evliyânın büyüklerinden Ebû Osman Hîrî'nin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi. Ebû Osman<br />

hazretleri Ebû Muhammed Râzî'nin yetişmesinde husûsî ihtimâm gösterirdi.<br />

Ebû MuhammedRâzî; Cüneyd-i Bağdâdî, Muhammed bin Fadl, Ruveym, Semnûn, Yûsuf bin<br />

Hüseyin, Ebû AliCürcânî, Muhammed bin Hamid ve başka büyük zâtlarla görüşüp sohbet<br />

etti. Fıkıh, hadîs ve diğer ilimlerde âlim idi. Çok hadîs-i şerîf yazdı ve rivâyet etti. Sika,<br />

güvenilir bir râvi idi. Bilhassa tasavvuf yolunun inceliklerini iyi bilirdi. Haram ve<br />

şüphelilerden sakınmakta, hattâ şüpheli olmak korkusu ile mübahların çoğunu terketmekte,<br />

nefse zor gelen şeyleri yapmakta çok dikkatli idi.<br />

Talebeliğinde Muhammed Râzî, hocasıOsman Hîrî'nin, Muhammed bin Fadl Belhî'yi<br />

medhettiğini işitmişti. Onu görme arzusuna düştü. Ziyâretine gitti. Fakat zannettiği gibi<br />

bulmadı. Hocasına döndü. Hocası ona; "O zâtı nasıl buldun?" deyince, o; "Zannettiğim gibi<br />

değil." diye cevap verdi.Ebû Osman hazretleri ona; "Evlâdım! Sen onu küçümsedin. Bir<br />

kimse bir kimseyi küçümserse ondan istifâde edemez. Hemen hürmetle ona dön!" buyurdu.<br />

Abdullah Râzî hatâsını anlayıp geri döndü. Ondan çok istifâdesi oldu.<br />

Hikmetli sözleri pekçoktur.<br />

Kendisine; "Dünyâ sevgisi nedir?" denildi. O; "Dünyâ, Allahü teâlâ ile senin aranda perde<br />

olan her şeydir." buyurdu.<br />

Yine, şikâyet ve gönül darlığından suâl edildi. Buna da; "Şikâyet ve gönül darlığı, mârifet<br />

azlığından Allahü teâlâyı tanımamaktan ileri gelir." buyurdu.<br />

Sohbetlerinde; "Bir kimse, İslâmiyetin emirlerine uyup uymadığını anlamak istiyorsa, bu<br />

emir ve yasakları nefsine tatbik etsin. Eğer emirleri yapmakta ve yasaklardan sakınmakta bir<br />

isteksizlik, gevşeklik yoksa, bilsin ki İslâmiyete uymaktadır."<br />

"Ahlâk, Allahü teâlânın sana ihsân ettiklerini büyük, senin O'nun rızâsı için yaptıklarını<br />

küçük görmendir."<br />

"Allahü teâlâya yakınlık makâmına kavuşmak isteyen, nefsin arzuları ile kendisi arasında,<br />

demir gibi kavî bir duvar bulundursun."<br />

"Sabrın alâmeti, şikâyeti terk edip, musîbeti ve sıkıntıları gizlemektir."<br />

"Devamlı ilimle meşgûl olmak, insanın ayıplarını anlamasına sebeb olur."<br />

"İlim öğrenmek, ilmi ile amel etmek, amelini düzgün yapamadığını düşünüp korkmak,<br />

Allahü teâlâyı tanımanın alâmetlerindendir."<br />

"Susmayı ganîmet saymayan kimse, ne kadar konuşursa konuşsun boşunadır."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!