22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ağlandığı bir kimse idi.<br />

Abdurrahmân Efendi 13 sene Şeyh Şâbân-ı Velî tekkesinde insanlara doğru yolu göstermekle<br />

meşgûl oldu. 1673 senesi içerisinde vasiyetnâmesini yazarak Amasya'da bulunan ve orada<br />

halkı irşâd etmekte olan Şeyh İbrâhim Efendiye gönderdi. Vasiyetnâmenin özeti şu<br />

şekildedir:<br />

"Ey benim aziz kardeşim Hâfız İbrâhim Efendi! Size dahî` mâlum olsun ki biz zâhirî olarak<br />

hacca gitmeye niyet edip onun tedâriki ile meşgûl iken, bir seher vaktinde gaipten bir sedâ<br />

geldi. "Hazır ol mânevî hacca gitsen gerektir." denildi. Biz cenâb-ı Hakk'ın emrini<br />

beklemekte iken Recep ayının yirmi yedinci gecesi ki mîrâc gecesi ruhlar âleminde<br />

geziyorduk. Resûl-i ekrem mîrâca giderken bindiği burağa binmiş olarak geldiler. Bizi de<br />

burağın arkasına aldılar ve gittik. Levh-i mahfûzun yanına varınca; "Siz burada eğlenin,<br />

bundan öte izin yoktur." buyurdular. Levh-i mahfûza nazar eyledik, baktık ki kendimizin<br />

Şâban ayında dünyâ evinden âhirete gideceğimizi, sizin de Şâban Efendi Tekkesinde şeyh<br />

olacağınızı gördük. Ey benim kardeşim! Levh-i mahfûzda yazılan sizsiniz. Hemen fakîre duâ<br />

eyle ve duâdan unutmayıp tekkede meşgâle ve mücâhede Allahü teâlânın dînini yaymakla<br />

meşgûl olup gayret kemerini yedi yerden kuşanıp ve benim evlatlarımı dahi gözden ve<br />

gönülden çıkarmayınız. Kapı dervişi Molla Hasan altı senedir tekkenin hizmetindedir. Lâkin<br />

irşâdı sizden olmakla bu zamâna tehir edilmiştir. İrşâd ile faydalanmadıkça salıvermemenizi<br />

ricâ ederiz. Bize lâzım olan hakkı tebliğ eylemektir."<br />

Şeyh Abdurrahmân Efendi bu vasiyetnâmeyi İbrâhim Efendiye gönderdikten sonra yazdığı<br />

gibi 1673 (H.1083) senesi Şâbanında hayâta gözlerini kapadı. Kastamonu'daki Şâbân-ı Velî<br />

hazretlerinin türbesine defnolundu.<br />

1) Kastamonu Evliyâları; s.39-41<br />

2) Menâkıb-ı Şâbân-ı Velî; s.50<br />

ABDURRAHMÂN EFENDİ;<br />

On altıncı yüzyıl Anadolu evliyâsından. Erzincan'da doğdu. Doğum târihi belli değildir.<br />

Lüzumlu ilimleri tahsîl ettikten sonraErdebil taraflarına gidip, Safiyüddîn Erdebîlî'nin<br />

torunlarından Alâeddîn Ali'ye talebe oldu. Orada uzun zaman kalıp, maddî ve mânevî<br />

ilimlerde kendisini yetiştirdi. Hâl ve hareketlerini, söz ve işlerini, Resûl-i ekremin güzel<br />

ahlâkına göre düzeltmek için büyük gayretler gösterdi. Hocası vâsıtasıyla, Safiyüddîn<br />

Erdebîlî yolundan aldığı feyzlerle kemâle geldi. İnsanlara doğru yolu göstermek, Allahü<br />

teâlânın güzel dînini öğretmek, Resûl-i ekremin örnek ahlâkını yaymak vazîfesiyle, hocası<br />

tarafından Anadolu'ya gönderildi. Amasya'nın batısında bir dağ başına yerleşti. Kimseye bir<br />

şey söylemeyip, kimseyle irtibat kurmadı. Fakat hak yolunun âşıkları, onu arayıp bulmakta<br />

gecikmediler. Akın akın huzûruna geldiler. Kısa zamanda pekçok talebe yetiştirip insanların<br />

dünyâ ve âhirette huzûra kavuşmaları için büyük gayret gösterdi. Vazîfeli olduğu bölgeyi<br />

nûrları ile aydınlattı. Nice ölü kalbleri diriltip, kurumuş gönülleri suladı. İnsanların<br />

gönüllerine Allah aşkını nakşedip, birbirlerine karşı şefkat ve muhabbetle davranmalarına,<br />

memleketin huzûr ve sükûna kavuşmasına vesîle oldu.<br />

Bir sabah ibâdet ile meşgûl iken odasından çıkıp, talebelerine; "Misâfir gelecek, yiyecek bir<br />

şeyler hazırlayın." buyurdu. Hâlbuki, dergâhta yemek yapacak bir şey yoktu. Talebeleri<br />

durumu arzedince, dergâhtan dışarı çıkıp, çevresine baktı. Karşı tepeden bir ceylan sürüsü<br />

dergâha doğru koşarak geliyordu. Yanındakilere dönüp; "Bu ceylanlar, misâfirlerimize<br />

ziyâfet için birbirleriyle yarışıyorlar." dedi. Ceylanlar önüne gelince; "Bizim misâfirimiz için<br />

canını fedâ edecek olan öne çıksın." dedi. En öndeki ceylan, fırlayıp ileri atıldı. Talebeler; o<br />

ceylanı tutup kestiler. Yemek hazırlandığı sırada misâfirler geldiler. İkrâm edilen yemeği

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!