22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İslâmiyetin doğru bilgilerini anlattığı bir vâz meclisi vardı. İnsanlar etrâfında toplanıp vâz<br />

edeceği zaman, kuşlar üzerinde uçuşmaya başlardı. Vâz başlayınca, kuşlar da durup<br />

dinlerlerdi.<br />

Ebû Midyen hazretlerine bir gün, Allahü teâlâya muhabbet ve O'ndan hayâ etmek husûsunda<br />

suâl edildi. Cevâbında buyurdu ki: "O'nun evveli, Allahü teâlâyı devamlı zikretmek, her an<br />

O'nu hatırlamak, ortası, zikredilene yakınlık, sonu ise O'ndan başka bir şeyi görmemek, her<br />

görünen şeyde, o şeyi yaratan Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünmektir."<br />

Yine bir gün kendisine; "Allahü teâlânın emirlerine tam teslim olmanın alâmeti nedir?" diye<br />

suâl edildi. Cevâbında; "Nefsi, Allahü teâlânın hükümlerinin îfâ edildiği meydana<br />

göndermek, ona devamlı Rabbimizin râzı olduğu şeyleri yaptırmak, bu hususta çekeceği<br />

elem ve sıkıntılarda ona şefkat göstermemektir." buyurdu.<br />

Ebû Midyen Mağribî hazretleri bir ara insanlardan uzaklaşıp evine kapandı. Bir yıl müddetle<br />

dışarı çıkmadı. Yalnız Cumâ namazlarına çıktı. Halk onun ayrılığına dayanamayıp, kapısı<br />

önüne yığıldı.Evden çıkıp, kendilerine nasihatte bulunmasını istediler. Sonunda iknâ ettiler,<br />

dışarı çıktı. Evinin bahçesinde bir ağaç vardı. Üzerine serçe kuşları konmuştu. Kendisini<br />

görünce kaçtılar. Bu hâle çok üzüldü, hemen içeri girip; "Eğer sizlere ders için faydalı<br />

olsaydım, bu kuşlar benden kaçmazdı." buyurdu.<br />

Bir yıl daha evinde kaldı. Sonra halk yine toplandılar ve sohbetini tekrar istediler. Dışarı<br />

çıktı. Bu sefer kuşların kendilerinden kaçmadıklarını gördü ve insanlarla konuşmaya başladı.<br />

Öyle konuşmalar yapardı ki, kuşlar gelip önünde sevinerek kanat çırparlardı. Hatta bir kısmı<br />

düşüp can verirdi. O konuşmaları dinleyen cemâatten bâzıları, kendinden geçerek düşüp<br />

bayılırdı.<br />

Bir sohbeti sırasında buyurdu ki:<br />

"İlim ganîmettir. Sükût kurtuluştur. Halktan bir şey ummamak rahatlıktır. Zühd, dünyâya<br />

düşkün olmamak âfiyettir. Bir göz açıp kapayacak kadar Allahü teâlâyı unutmak, O'nun<br />

verdiği emânete hıyânettir."<br />

"Almayı, vermekten daha tatlı gören, hal sâhibi olamaz."<br />

"Fakirliğin kendine has bir nûru vardır ve onu gizlediği müddetçe durur. Açığa vurunca,<br />

kaybolup gider."<br />

"Allahü teâlânın emirlerini yapıp, yasaklarından sakınmakla huzur bulmak, Cennet'tir. Bu<br />

halden yüz çevirmek ateştir. Allahü teâlâya yakınlık, lezzettir. O'ndan ayrılmak, O'na karşı<br />

yabancılık, ölümdür."<br />

"Kalp, birçok tarafa yönelebilir. Onu hangi tarafa yönlendirirsen, diğer tarafları kapalı kalır.<br />

Bir kimse dünyâ ve âhiretin ikisine birden yönelemez. Bunlardan biri diğerine mâni olur."<br />

Ebû Midyen Mağribî ilimde yüksek derece sâhibi olduğu gibi güzel ahlâk sâhibiydi. Güzel<br />

ahlâkla ilgili olarak buyurdu ki:<br />

"Fütüvvet, kulların iyiliklerini ve güzelliklerini görmek, gıybet ise onların kötülüklerini<br />

görmektir.<br />

"İnsanlarla birlikte bulunmakta güzel ahlâk, onlarla iyi geçinmektir. Âlimler ile berâber<br />

olmakta güzel ahlâk, onlara ihtiyâcı olduğunu bilmek ve onları edebe uygun olarak<br />

dinlemekle olur. Mârifet ehli ile bulunmakta güzel ahlâk, sükûn üzere, ümitli ve sabırlı olarak<br />

beklemekle olur. Yüksek velî ile berâber olmakta güzel ahlâk, kırıklık hâlinde bulunmakla<br />

olur."<br />

Her işinde Allahü teâlânın rızâsına kavuşmayı arzu eden Ebû Midyen Mağribî hazretleri,<br />

ihlâs sâhibi idi. İhlâsla ilgili olarak buyurdu ki:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!