22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

asırda yaşadı. İsmi, Şuayb bin Hasan (Hüseyin veya Sinan) olup, künyesi Ebû Midyen'dir.<br />

Mağribî nisbesiyle ve Şeyhu'l-Meşâyih lakabıyla meşhur olmuştur. Bugün İspanya'da<br />

bulunan Sevilla(İşbiliyye) şehri civârındakiKatniyon kasabasında doğdu. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. 1197 (H.594) senesinde Cezâyir şehirlerinden Tlemsan yakınındaki<br />

Ribâtu'l-Ubbâd kasabasında vefât etti. Kabri orada olup ziyâret edilmektedir. Vefâtı için 1184<br />

(H.580) ile 1193 (H.590) ve başka târihleri bildiren kaynaklar da vardır.<br />

Küçük yaştan îtibâren zârûrî olan temel îmân ve ibâdet bilgilerini öğrenen ve Kur'ân-ı kerîmi<br />

ezberleyen Ebû Midyen Mağribî, dokumacılık sanatını öğrendi. Bir müddet bu sanat ile<br />

meşgul oldu. Fakat ilme ve âlimlere karşı aşırı sevgisinden, bu yola girmeyi arzu etti. Fakir<br />

bir âileye mensûb olması sebebiyle bâzı maddî engellerle karşılaştı. Fakat ilim yolunda hiçbir<br />

engeli dinlemeyen ve memleketini terk eden Ebû Midyen, adlarını ve şöhretlerini duyduğu<br />

müderrislerden ilim öğrenmek üzere Fas'a gitti. Murâbıtlar Hânedânının sonunda veya<br />

Muvahhidler Hânedânının ilk zamanlarında Fas'a giden Ebû Midyen Mağribî, buranın ileri<br />

gelen âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti.<br />

İlim öğrenmeye başladığı zamanlarda başından geçen hâdiseleri şöyle anlattı:<br />

"Talebeliğimin ilk günlerinde, Fas hâricinde rahatça ibâdet edebileceğim boş bir yer bulmak<br />

için ayrıldım. İbâdet için boş bir yer buldum. Orada yerleştim. Bir ceylan gelip bana sığındı.<br />

Onunla yakınlık kurdum. Ayrıca, Fas'a bitişik bir köyün köpekleri de etrâfımda dolaşıp beni<br />

korurlardı. Artık orada ikâmet ediyordum. Bir gün Fas'ta, Endülüs'ten tanıdığım bir kimse ile<br />

karşılaştım. Onun yardıma ihtiyâcı vardı. İmdâdına yetişmek îcab ettiğini düşünerek,<br />

elbisemi on dirheme sattım. Parayı o kimseye vermek üzere gittiğimde, kendisini bulamadım.<br />

Yolumun üzerinde bulunan köyden geçerken, her zaman etrâfımda dolanıp beni korumak<br />

isteyen köpekler, bu defâ bana saldırdılar. Geçmeme izin vermiyorlardı. Zorlukla kurtulup,<br />

yalnız kaldığım yere ulaştım. Ceylan geldi, eskisi gibi bana yaklaşıp beni koklamadı.<br />

Kendisine yaklaşmak istediğimde benden uzaklaştı. Beni hoş görmedi. Huysuzlaşıyor,<br />

yerinde duramıyordu. Bu ceylanın ve köpeklerin niçin böyle davrandıklarını düşünmeye<br />

başladım. Nihâyet cebimdeki on dirhemden olduğunu anladım. Sonra Fas'a geri giderek,<br />

tanıdığım Endülüslüyü bulup on dirhemi ona verdim. Aynı köyden geçerken, köyün<br />

köpekleri bu sefer çıkıp etrafımda dolaşmaya, bana yaklaşmaya başladılar. Yalnız kaldığım<br />

yere gelince, ceylan da eskisi gibi yakınlık gösterdi. Önümde hareket ediyor, sanki seviniyor<br />

gibi hareketler yapıyordu. Epey müddet orada kaldım. Bir zaman sonra büyük âlim ve velî<br />

Ebû Ya'zî hazretlerinin haberleri, sözleri, kerâmetleri, dilden dile nakledilerek bana kadar<br />

gelince, kalbim ona karşı muhabbetle doldu. Bâzı kimseler ile berâber kendisine gittik. Bizi<br />

karşıladı. Yanında ders okumaya başladık ve çok istifâde ettik.<br />

Ebû Ya'zî hazretlerinin sohbetlerinde ve ilim meclislerinde bulunan Ebû Midyen Mağribî,<br />

zâhirî ilimlerde yüksek dereceye ulaştı. Bilhassa hadîs, tefsîr ilimlerinde ihtisas sâhibi oldu.<br />

Ayrıca tasavvuf yolunda da ilerledi.<br />

Hocası Ebû Ya'zî hazretleri Ebû Midyen Mağribî'yi çok sever ve fazlası ile yakınlık<br />

gösterirdi. Talebeleri arasında ona ayrıca iltifat gösterip diğer talebelerinden üstün tutardı.<br />

Ebû Ya'zî hazretlerinin hizmetinde olgunlaşıp kemâle gelen Ebû Midyen Mağribî, ondan izin<br />

alarak hacca gitmek istedi. Hocası ona izin verdi ve; "Yolunun üzerinde bir arslan ile<br />

karşılaşırsan ondan korkma! Şâyet korkacak olursan ona, Ehl-i beyt-i Resûl hürmetine<br />

yolumdan çekil, de!"buyurdu. Hocasının huzûrundan "Peki." deyip ayrılan Ebû Midyen<br />

Mağribî, yolda hocasının dediği gibi arslanla karşılaştı. Kendisine tavsiye edilenleri yapınca,<br />

arslan ona zarar vermedi.<br />

Ebû Midyen hazretleri hac yolculuğu sırasında birçok yerlere uğrayıp âlimler ile görüştü.<br />

Harem-i şerîfte Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri ile karşılaştı ve sohbetlerinde<br />

bulundu. Kendisinden çok hadîs-i şerîf ve tasavvufun inceliklerini dinledi. Abdülkâdir-i

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!