22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zarûret olduğu zaman yenir. Her zaman yenmez."<br />

Diğer aklî ve naklî ilimlerde yüksek âlim olan Ebû İshâk İbrâhim bin el-Müvelled, hadîs<br />

ilminde de yüksek idi. Peygamber efendimizin şu hadîs-i şerîfini rivâyet etti:<br />

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hazret-i Ebû Hüreyre'ye buyurdu ki: "Yâ<br />

Ebâ Hüreyre! Verâ sâhibi ol! İnsanların en âbidi olursun. Kanâat sâhibi ol! İnsanların<br />

en çok şükredeni olursun. Kendin için istediğini, insanlar için de iste! Kâmil mümin<br />

olursun. Sana komşu olanlarla iyi komşuluk yap! Hakîkî müslüman olursun. Gülmeyi<br />

azalt! Şüphesiz ki çok gülmek kalbi öldürür."<br />

Onun ilim meclislerinde ve sohbetlerinde pekçok kimse hidâyete kavuşup, Allahü teâlânın<br />

sevdiği kulları arasında yer aldı. Rakka şehrinin en büyük âlimi ve velîsi olan Ebû İshâk<br />

İbrâhim bin el-Müvelled 953 (H.342) senesinde Rakka'da vefât etti. Orada defnedildi.<br />

1) Tabakât-ı Ensârî; s.405<br />

2) Sefînetü'l-Evliyâ; s.149<br />

3) Hilyetü'l-Evliyâ; c.10, s.364<br />

4) Tezkiretü'l-Evliyâ; c.2, s.63<br />

5) Tabakâtü'l-Kübrâ; c.1, s.115<br />

6) Nefehâtü'l-Üns; s.206<br />

7) Nefehâtü'l-Üns Tercümesi; s.262<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.47<br />

EBÛ İSHÂK ŞÂMÎ-İ ÇEŞTÎ;<br />

Tasavvufta Çeştiyye yolunun büyüklerinden. Lakabı Şerefüddîn'dir. Çeşt'te otururdu. Bu<br />

yüzden ona Çeştî, yoluna Çeştiyye, talebelerine Çeştiyye mensubu denildi. 940 (H.329)<br />

yılında vefât etti. Kabr-i şerîfi Akka'dadır.<br />

Zâhirî ve bâtınî ilimleri Hâce Mimşâd Dîneverî'den tahsil etti. İlk zamanlarda evliyâullahtan<br />

birine talebe olmak istedi. Kırk gün istihâreye yattı. Kırkıncı gün gâibden bir ses; "Ey Ebû<br />

İshâk! Git Mimşâd Dîneverî'nin emniyet ve kurtuluşa götüren eteğine yapışıp maksadına<br />

ulaş." dedi. Bunun üzerine Mimşâd Dîneverî'nin yanına gidip, hizmetine girdi. Yedi sene<br />

onun yanında bulundu. Bu zaman zarfında kemâle geldi. Hocasına halîfe oldu. İzin alıp, Çeşt<br />

şehrine giderek, insanları irşâd etmeye, onlara doğru yolu anlatmaya başladı. Hocasının<br />

vefâtından sonra da yerine geçti. Çeşt'te birçok talebe yetiştirip, çok sayıda insanın âhiret<br />

saâdetine kavuşmasına sebeb oldu. Vefâtından sonra yerine, talebelerinin en üstünü olan Ebû<br />

Ahmed Ebdâl Çeştî hazretleri geçti.<br />

Ebû İshâk Çeştî hazretleri, dünyâya hiç ehemmiyet vermezdi. Değil günah işlemek, işlediği<br />

hayırlı amellere tövbe ederdi. Haftada bir yemek yer ve; "Açlık, dervişlerin mîrâcıdır."<br />

buyururdu. Vaktini, yalnız Allahü teâlânın rızâsı için yapılan amellere ayırırdı. Ömrü, hep<br />

ibâdet ve insanları doğru yola çağırmakla geçti. Ebû İshâk hazretlerinin sohbetlerinde<br />

bulunan kimse günahtan çok sakınırdı. Hasta bir kimse o meclise gelse, şifâ bularak çıkar<br />

giderdi.<br />

Çeşt şehri ahâlisinden biri anlatır: "Çeşt bölgesinde kuraklık olup, aylarca yağmur yağmadı.<br />

İnsanlar ve hayvanlar susuzluktan ızdırap içindeydi. Belde sâkinleri gidip, Ebû İshâk Çeştî<br />

hazretlerinden yağmur için duâ etmesini istediklerinde; duâ etti. Çok geçmeden yağmur<br />

yağmaya başladı. O kadar çok yağdı ki, halk bu defâ yağmurun durması için duâ isteğinde<br />

bulundu. Tekrar duâ etti ve yağmur kesildi."<br />

Siyer-ül-Aktâb adlı eserin yazarı; "Ebû İshâk Çeştî hazretlerinin Akka'da kabrinin yanına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!