22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

üzerindeki hakkı, ikincisi halkın üzerindeki hakkıdır. Nefsini günahtan men eder ve âhiretteki<br />

selâmetini taleb edersen, hakkını îfâ etmiş olursun. Halk senin kötülüğünden emin olur, sen de onlar<br />

için kötülük istemezsen, haklarını edâ etmiş olursun. Kötülüğünün sana da halka da zarar vermemesi<br />

için çalış. İşte bunun için Hakk'ın hakkını ödemek ile meşgul ol. En iyi bilen Allahü teâlâdır.<br />

GARÎB<br />

Ebû Hamza Bağdâdî hazretleri bir yolculuk sebebiyle Likâm Dağında bulunuyordu. Üç kişiyle<br />

karşılaştı. Bunlardan ikisi aba, birisi de altın işlemeli bir gömlek giymişti. Bu kimseler Ebû Hamza<br />

Bağdâdî'yi görünce; "Garib misin?" diye sordular. Ebû Hamza Bağdâdî; "Bir kimsenin sığınağı<br />

Allahü teâlâ olursa, onun için gariblik söz konusu değildir." dedi. Bu sözü işiten o kimseler, Ebû<br />

Hamza Bağdâdî hazretlerine yakınlık duydular. Sonra içlerinden birisi; "Bana bir parça peksimet<br />

verin." dedi. Ebû Hamza hazretleri; "Ben şeker ve helvasız peksimet yemem." dedi. Hemen onun<br />

istediği şeker ve helva ile birlikte peksimet verdiler.<br />

Ebû Hamza Bağdâdî hazretleri sırmalı gömleği olan kimseye dönerek; "Şu altın sırmalı gömlek<br />

nedir?" diye sordu. O kimse; "Zararlı olan haşerelerden şikâyetçi olduğum için, Allahü teâlâ bana<br />

cezâ olarak bu gömleği giydirdi." dedi. Ebû Hamza Bağdâdî bu cevap üzerine, kendisinin fakirlik,<br />

belâ ve musîbetler içerisinde bulunmasına şükretti.<br />

1) Tabakâtü's-Sûfiyye; s.295<br />

2) Risâle-i Kuşeyrî; s.139<br />

3) Târih-i Bağdâd; c.1, s.390<br />

4) El-A'lâm; c.5, s.294<br />

5) Tabakâtü'l-Kübrâ; c.1, s.99<br />

6) Nefehâtü'l-Üns; s.123<br />

7) Nesâyimü'l-Mehabbe; s.44<br />

8) Tabakât-ı Ensârî; s.126<br />

9) Tezkiretü'l-Evliyâ Tercümesi; s.754<br />

10) Keşfü'l-Mahcûb<br />

11) Hazînet-ül-Asfiyâ; c.2, s.166<br />

12) Hilyetü'l-Evliyâ; c.10, s.320<br />

13) Câmiu Kerâmâti'l-Evliyâ; c.1, s.270<br />

14) Muntazam; c.3, s.63<br />

EBÛ HAMZA HORASÂNÎ;<br />

Horasan bölgesi velîlerinden. Nişâbur'un Mülkâbâd mahallesindendir. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. Cüneyd-i Bağdâdî hazretleriyle aynı asırda yaşamıştır. Ebû Türâb-ı Nahşebî<br />

ve Ebû Saîd-i Harrâz ile yolculuk edip sohbet etmiştir. Zamânındaki âlimlerin ve evliyânın<br />

ileri gelenlerinden idi. Dînî meselelerin inceliklerine vâkıftı. Verâ sâhibiydi. Haramlardan<br />

çok sakınırdı. Ahmed bin Hanbel hazretleri ona hürmet duyar, tasavvufla ilgili meselelerde<br />

ona sormadan cevap vermezdi. Kendisine sorulan bir meseleyi Ebû Hamza Horasânî'ye arz<br />

eder; "Bu hususta ne buyurursun ey sofî!" derdi. Uzun seneler insanlara İslâm dîninin emir ve<br />

yasaklarını anlatarak onların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşmaları için gayret sarfeden Ebû<br />

Hamza Horasânî pekçok defâ hacca gitmiştir. Hac yolculukları ve hac ibâdeti esnâsında<br />

pekçok âlim ve evliyâyla görüşüp sohbette bulundu. 902 (H.290) senesinde Nişabur'da vefât<br />

etti. Ebû Hafs-ı Haddâd'ın kabri civârına defnedildi.<br />

Ebû Hamza Horasânî hazretleri, derin âlim ve büyük velî idi. Allahü teâlânın emirlerine ve<br />

Peygamber efendimizin sünnetine tam uyardı. Haramlardan ve şüphelilerden şiddetle<br />

kaçınırdı. Dünyâya meyletmezdi. "Bir kimse ölümü unutmaz devamlı düşünürse, bâkî

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!