22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Arvâsî hazretlerinin babasıdır.<br />

Oğullarından biri de Seyyid Molla Muhammed'dir. Başkale'ye yerleşti. Nesli burada çoğaldı.<br />

Âlim, kâmil, kadirşinâs ve hal ehli olup, Seyyid Tâhâ hazretlerinin sohbetinde bulunmuş idi.<br />

Neslinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî gibi bir âlim ve mürşid yetişmiştir.<br />

Oğullarından biri de, Seyyid Abdullah'dır. Arvas'da medfundur. Hacıdır. Medresede müderris<br />

idi. Babasına mensûb idi. Oğlu Abdülcelîl Zûgûla (Daldere) köyüne yerleşti.<br />

Biri de MollaEfendidir. Aslında ismi Seyyid Muhammed Efendi olup, ismine hürmeten,<br />

babası sâdece "Efendi" derdi. Büyük âlim idi. Babasına mensûb, kâmil bir zât idi. Pîr Yûsuf<br />

kabristanındadır.<br />

Biri de Seyyid Ubeydullah olup, kısaca Ubeyd denir. Arvas'da doğdu. Molla ve müderris idi.<br />

Oğulları Gevaş tarafına geldi.<br />

Adı geçen oğullarından bu altısının nesli günümüzde devâm etmektedir. Babalarının<br />

vazîfesini hakkıyla yapmışlardır. Allah hepsinden râzı olsun.<br />

KANLI ELBİSELER!<br />

Seyyid Abdurrahmân, ihsân sâhibiydi. Mal ve canını Allahü teâlânın dînini yaymak için sarf etti. Zamânının<br />

kutbu olduğu için uzak yerlerde Allah yolunda, O'nun dînini yaymak için savaşanların yardımına koşardı.<br />

Hanımı şöyle anlattı:<br />

Efendim, arada-sırada silâhlarını kuşanır, evden çıkar, sabahtan önce yine eve gelirdi. Geldiğinde<br />

üstünde-başında kan lekeleri olurdu. Elbiselerini yıkar sesimi çıkarmazdım. Yine elbiseleri kan içinde kaldığı bir<br />

gün kendisine; "Efendi! Sık sık gidip, sabaha bu vaziyette geliyorsun. Nereye gidiyorsun ve elbisen niçin kan<br />

içinde dönüyorsun?" diye sordum. O da; "Hanım, sağlığımda iken kimseye söylemezsen, bu sırrı sana söylerim."<br />

dedi. Ben de; "Söylemem." dedim. Bunun üzerine; "Biz vazîfemiz îcâbı zaman zaman dünyânın neresinde<br />

müslümanlarla kâfirlerin harbi varsa oraya gideriz. Müslümanlara yardım eder, küffâr ile harbederiz. Ayrıca<br />

darda kalmış müslümanların da yardımına yetişiriz." buyurdu. Ben bu sırrı o vefât edinceye kadar kimseye<br />

söylemedim, sakladım.<br />

1) İslâm Meşhurları<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.194<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.302<br />

3) Eshâb-ı Kirâm; s.288<br />

ABDURRAHMÂN BABA<br />

Harifet-ül-Acâyib adlı eserde belirtildiğine göre; Abdurrahmân Gâzi Baba, Ankara'da<br />

medfun Seyyid Muhammed Hasan, Ahlat'ta medfun Seyyid Muhammmed Hüseyin ve<br />

Erzurum'da medfun Habib Baba ile birlikte Hindistan taraflarından Anadolu'ya gelen ilk gâzi<br />

dervişlerdendir. Bölgede vâlilik ve kale muhâfızlığı yapmış olup on dokuzuncu asrın<br />

ortalarında vefât etmiştir. Târihî Van kalesinin kuzey cephesinde ve orta kısmına yakın<br />

eteklerinde bulunan türbesinin yanında kendi adına yapılan bir câmi ile eski Van belediye<br />

reisi ve şâir Gâlip Paşanın türbesi vardır.<br />

ABDURRAHMÂN BECELÎ;<br />

Tâbiîn devri velîlerinden. İsmi Abdurrahmân, babasının ismi Ebû Nu'm'dur. Doğum târihi ve<br />

yeri belli değildir. Sahâbînin büyüklerinden ilim öğrendi ve birçoğundan hadîs-i şerîf<br />

nakletti. 718 (H.100) senesinde vefât etti.<br />

Abdurrahmân Becelî, çok ibâdet eden, haramlardan kaçan, devamlı Allahü teâlâyı zikreden<br />

bir zâttı. Hemen ölecekmiş gibi dünyâya rağbet etmez, vaktini ilim, ibâdet ve hayır işlerle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!