22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

5) Tezkiret-ül-Evliyâ; s.323<br />

6) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.104<br />

7) Târih-i Bağdâd; c.3, s.244<br />

8) Ravd-ur-Reyyâhîn; s.236<br />

9) Tabakât-ı Ensârî; s.362<br />

10) Sefînet-ül-Evliyâ; s.145<br />

11) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.41<br />

12) Nefehât-ül-Üns Terc; s.224<br />

13) Firdevs-ül-Mürşidiyye; s.82, 248<br />

14) Makâmât-ı Ebû Saîd; s.216, 274<br />

15) Şerh-ut-Tearrûf; c.1, s.106<br />

EBÛ BEKR VERRÂK;<br />

Evliyânın meşhurlarından. İsmi Muhammed bin Ömer'dir. Künyesi Ebû Bekr, lakabı<br />

Verrâk'tır. Doğum târihi bilinmemekte olup 893 (H.280) senesinden önce vefât ettiği tahmin<br />

edilmektedir. Aslen Tirmizli olup, Belh şehrine yerleşmiştir. Zamânının büyük âlimlerinden<br />

ve evliyânın meşhurlarından olan Ahmed bin Hadreveyh ve Muhammed bin Ali Hâkim<br />

Tirmizî'nin derslerinde ve sohbetlerinde bulunup kemâle ermiştir. Allahü teâlânın sevgili<br />

kuluydu. Dünyâya ve dünyâlığa aslâ düşkünlük göstermezdi. Devamlı ibâdet eder,<br />

günahlardan şiddetle sakınırdı. Velî yetiştiren mânâsında "Müeddib-ül-Evliyâ" lakabıyla<br />

anılmıştır.<br />

Ebû Bekr Verrâk hazretleri şöyle anlatmıştır: Hocam Muhammed bin Ali Tirmizî bir gün<br />

bana; "Seni bir yere götürmek istiyorum." deyince; "Emir sizindir efendim!" dedim. Sonra<br />

birlikte yola çıktık. Çok geçmeden büyük bir sahrâya ulaştık. Sahrânın ortasında yeşil bir<br />

ağaç ve ağacın altında bir çeşme ve çeşmenin yanına konulmuş bir taht vardı. Gâyet güzel<br />

giyimli bir zât bu tahtın üzerine oturmuştu. Hocam yanına yaklaşıp selâm verdi. Selâmdan<br />

sonra yerinden kalkıp hocamı yerine oturttu. Bir müddet sonra başkaları sağdan soldan<br />

gelmeye başladı. Nihâyet kırk kişi oldu. Taht üzerinde ilk gördüğümüz zât semâya işâret etti.<br />

Semâdan çeşitli yiyecekler indi. Bunları yedikten sonra hocam o zâta bâzı suâller sordu. Her<br />

birine uzun uzun cevap verdi. Fakat ben bir kelime bile anlayamamıştım. Bir müddet sonra<br />

hocam izin istedi. Oradan ayrıldık. Döndükten sonra bana; "Ey Ebû Bekr! Haydi git! Hiç<br />

şüphen olmasın ki ebedî saâdete erdin!" buyurdu. "Efendim o gittiğimiz yer neresiydi? O<br />

görüştüğümüz zât kimdi?" dedim. "Orası Sina Çölüydü. Görüştüğümüz kimse evliyânın<br />

kutbuydu." dedi. "Kısa sürede Tirmiz'den Sina Çölüne nasıl ulaştık?" diye sorunca, bunun hal<br />

olduğunu ifâde eden bir cevap verdiler.<br />

Ebû Bekr Verrâk hazretleri Ömrü boyunca Hızır'la aleyhisselâm görüşmeyi murâd ederdi.<br />

Her gün kabristana gider gelir ve bu arada bir cüz Kur'ân-ı kerîm okurdu. Bir gün yine bu<br />

maksatla evinden çıkarken, kapıda nûrânî yüzlü bir ihtiyar kendisine selâm verip; "Benimle<br />

sohbet etmek ister misin?" diye sordu. O da "İsterim." deyince, berâberce konuşarak<br />

kabristana gidip geldiler. Evin kapısına gelince, o nûr yüzlü ihtiyar; "Bunca zamandır görmek<br />

istediğin Hızır benim. Benimle sohbet edeceğim derken bugün bir cüz Kur'ân-ı kerîm<br />

okumaktan mahrûm kaldın. Hızır'la sohbet etmenin sonucu bu olunca, diğer insanlarla<br />

konuşmanın netîcesi ne olur?" buyurdu.<br />

Biricik oğlunu mektebe gönderdi. Birgün çocuğun benzinin sararıp bedeninin titrediğini<br />

gördü. Sebebini sorduğunda: "Hocam bana bir âyet-i kerîme öğretti. O âyette cenâb-ı Hak<br />

meâlen; "Eğer siz (dünyâda) küfrederseniz, çocukları aksaçlı ihtiyarlara çevirecek olan<br />

bir günde (kıyâmet gününün şiddet ve azâbından) kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?"<br />

(Müzzemmil sûresi: 17) buyuruyordu. Bu âyetin şiddetinden böyle oldum." dedi. Çocuk<br />

hastalandı. Bir müddet sonra da vefât etti. Babası Ebû Bekr el-Verrâk oğlunun mezarının

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!