22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

3) İslâm Âlimleri Asiklopedisi; c.11, s.343-344<br />

EBÛ BEKR EŞ-ŞELÎ;<br />

Yemen'in büyük velîlerinden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi, Ebû Bekr bin Ahmed<br />

bin Ebû Bekr'dir. Meşreü'r-Revî kitabının müellifi olan Muhammed bin Ebû Bekir'in<br />

babasıdır. Hazret-i Hüseyin'in neslinden olup, seyyiddir. Hazret-i Ali'nin soyuna mensûb<br />

olanlar mânâsına kullanılan Benî Alevî ve hazret-i Hüseyin'in soyuna mensûb olanlar için<br />

kullanılan Benî Hüseyin nisbeleriyle anıldı. Bu terkipler daha sonra mahallî olarak Ba'levî ve<br />

Bâ-Hüseyin şeklinde değiştirilerek de kullanılmıştır. 1582 (H.990) senesinde Yemen'in Terîm<br />

beldesinde doğdu. 1643 (H.1053) senesinde aynı yerde vefât etti. Kabri, Zenbel<br />

kabristanındadır.<br />

Asîl, temiz ve âlim bir âileye mensûb olan Ebû Bekr eş-Şelî, küçük yaştan îtibâren ilim<br />

tahsîline başladı. Kısa zamanda Kur'ân-ı kerîmin tamâmını ezberledi. Babası Seyyid Ahmed<br />

bin Ebû Bekr onun terbiyesine özel îtinâ gösterdi. Fakat büluğ, ergenlik çağına ulaşmadan<br />

önce babası Seyyid Ahmed bin Ebû Bekr vefât etti. Babasının vefâtından sonra hocası Ömer<br />

bin Abdullah el-Hatîb onun tahsîl ve terbiyesiyle ilgili her türlü mesûliyetini üzerine aldı.<br />

Onu çok iyi terbiye edip yetiştirdi. Sonra Şeyhülislâm Abdurrahmân bin Şihâbüddîn'in<br />

yanında tahsîline devâm eden Ebû Bekr eş-Şelî, temel dînî ilimleri tahsîl etti. Fıkıh, hadîs,<br />

tefsîr ve tasavvuf ilimlerini ondan okudu. Arapça lisânıyla ilgili sarf, nahiv, meâni ve belâgat<br />

ilimlerini öğrendi. Hocası Şeyhülislâm Abdurrahmân bin Şihâbüddîn ve zamânının diğer<br />

âlimlerinden, Abdurrahmân bin Muhammed es-Sekkâf, Ebû Bekr bin Ali el-Muallim,<br />

Muhammed bin Ali bin Ukayl gibi zâtların ilim meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu.<br />

Bunlar onun ilim ve fazîletteki yüksekliğini görüp icâzet verdiler. Büyük velî Abdullah<br />

Ayderûs'un sohbetlerinde, ders halkasında ve hizmetinde de bulundu. Onun huzûrunda<br />

yüzden fazla meşhûr kitabı okudu. Şeyh Abdullah ona tasavvuf yolunda hırka giydirdi ve<br />

diğer ilimlerde icâzet verdi.<br />

Ebû Bekr eş-Şelî, icâzetini, diplomasını aldıktan sonra çeşitli beldelere seyahat ederek, âbid<br />

ve velîlerle görüşüp sohbet etti. İlimdeki ve tasavvuf yolundaki derecesi pek yüksek oldu.<br />

Daha sonra kendi memleketi Terîm'e döndü.<br />

Terîm'e geldikten kısa bir zaman sonra bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü.<br />

Peygamber efendimiz ona kendisini ziyârete gelmesini işâret buyurdu. Bu mânevî işâret<br />

üzerine Mekke-i mükerremeye giderek hac ibâdetini yerine getiren Ebû Bekr eş-Şelî, orada<br />

da pekçok âlim ve velî ile görüşüp sohbette bulundu. Sonra Medîne-i münevvereye giderek<br />

Cedd-i muhteremi olan sevgili Peygamberimizin mübârek kabr-i şerîflerini ziyâret etti.<br />

Medîne-i münevverede dört yıl mücâvir olarak kaldı. Başta Uhud Şehitleri olmak üzere<br />

Cennetü'l-Bakî' kabristanında bulunan Eshâb-ı kirâmın ve diğer âlim ve velîlerin kabirlerini<br />

ziyâret etti.<br />

Gerek Mekke-i mükerremede, gerekse Medîne-i münevverede bulunduğu sırada Seyyid<br />

Ömer bin Abdürrahîm, Ahmed bin Allân, Ahmed el-Hatîb, Abdülkâdir et-Taberî,<br />

Muhammed Menûfî, Ebü'l-Feth bin Hacer, Abdülmelik el-İslâmî ve daha birçok âlimin<br />

sohbetlerinde bulundu. Onlardan ilim, edep ve fazilet bakımından istifâde edip yüksek<br />

mânevî derecelere kavuştu. Sonra Hicaz'dan ayrılıp Yemen'deki Aden limanına ulaştı.<br />

Oradan Hindistan diyârına gitmeye niyet etti. Hocası Ahmed bin Ömer el-Ayderûs ile istişâre<br />

etti. O gitmemesini söyleyince, önceki niyetinden vazgeçti ve Terîm'e doğru yola çıktı. 1605<br />

(H.1014) senesinde, Terîm'e gelişinden bir müddet sonra evlendi.<br />

Hocalarından olan Ebû Bekr bin Ali el-Mu'allim'in vefâtından sonra, âlimler Ebû Bekr<br />

eş-Şelî'ye gelerek, Ebû Bekr bin Ali'nin yerine geçmesini ve onun yerine talebe okutmasını<br />

söylediler. O da kabûl ederek yatsıdan sonra mahallenin mescidinde ders okutmaya başladı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!