22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir zâttı. Elli sene yumuşak yatakta yatmamıştı. Kur'ân-ı kerîmi çok okurdu.<br />

Bişr bin Hâris anlatır: Ebû Bekr bin İyâş'ın şöyle dediğini duydum: "Ey sağımda ve solumda<br />

bulunan Kirâmen kâtibîn melekleri, benim için, Allahü teâlâya duâ ediniz. Çünkü siz, Allahü<br />

teâlâya benden daha çok ve daha iyi itâat ediyorsunuz, emirlerine uyuyorsunuz."<br />

"Sükûtun en küçük faydası, sıkıntı ve belâlardan kurtarmasıdır. İyilik olarak, insana bu yeter.<br />

Fazla ve lüzumsuz konuşmanın en küçük zararı, şöhrettir. Belâ olarak, şöhret insana<br />

yeterlidir."<br />

"Gençliğimde biri bana, dünyâya köle olmaktan kendini kurtar, âhirete yönel, dedi. Ben de<br />

ömrüm boyunca öyle yaptım."<br />

"Dünyâ sevgisini kalbine dolduran kişinin bir dirhem dünyâlığı kaybolunca gündüzü<br />

kararır."<br />

Ebû Bekr bin İyâş bir gün ağlayarak, şu beyti söyledi: "Yaşım sekseni aştı, artık neyi arzu<br />

edeyim, neyi bekleyeyim. Seneler, peşipeşine gelip geçti. Beni yıprattı ve eskitti.<br />

Kemiklerimi inceltip, gözlerimi küçülttü. Zayıflıktan eski bir elbise gibi oldum."<br />

Ebû Bekr bin İyâş bir gün yolda yürürken ihtiyar bir kadın kılığında şeytanı gördü. Tam bir<br />

şirret tipi vardı. Def çalıp oynuyordu. Halk da el çırpıp peşinden gidiyordu. Bir ara, o ihtiyar<br />

kadın Ebû Bekr bin İyâş'a dönüp baktı ve; "Ah sana karşı bir zafer kazansaydım. Bunlara<br />

yaptığımı sana da yapabilseydim." dedi.<br />

Bir gün; "Ben seksen seneden beri Kur'ân-ı kerîm okumaktayım." Yine bir defâsında; "Hasta<br />

olduğum zaman bile Kur'ân-ı kerîm okumadığım hiçbir gecem geçmedi." demiştir.<br />

Oğlu şöyle anlatır: Babamın ölümüne yakın yanında bulunuyordum. Onun durumu bana tesir<br />

edip, ağlamıştım. Ağladığımı görünce; "Niçin ağlıyorsun, evlâdım? Baban, bildiğin gibi,<br />

hayâtı boyunca kötülüklerden ve günahlardan uzak kalmaya çalışmıştır." dedi. Vefâtından<br />

evvel yine yanında ağlayan oğlu İbrâhim'e; "Yavrucuğum. Bu kadar ömrümü hep Kur'ân-ı<br />

kerîm okumakla geçirdim. Üzülme, Allahü teâlâ benim için, böyle bir ömrü boşa<br />

çıkarmayacak, onun karşılığını verecek." dedi. 808 (H.193)'de Kûfe'de vefât etti.<br />

Vefâtından sonra Heysem bin Hârice, gece rüyâsında Ebû Bekr bin İyâş'ı gördü. Önünde bir<br />

hurma tabağı vardı. Ona; "Ey Ebû Bekr! Beni dâvet etmiyor musun? Bilirsin ben hurmayı<br />

severim." dedi. O da; "Ey Heysem! Bu, Cennet ehlinin yiyeceğidir. Dünyâdakiler ondan<br />

yiyemez." deyince; "Bu mertebeye nasıl ulaştın?" dedi. Ebû Bekr bin İyâş da; "Bütün<br />

hayâtım boyunca, bir gecemi olsun, Kur'ân-ı kerîm okumadan geçirmedim. Bundan dolayı<br />

Allahü teâlâ beni bu mertebeye kavuşturdu." cevâbını verdi.<br />

1) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.353<br />

2) Mîzân-ül-İ'tidâl; c.4, s.499<br />

3) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.8, s.34<br />

4) Hilyet-ül-Evliyâ; c.8, s.303<br />

5) Târih-i Bağdâd; c.4, s.499<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.2, s.160<br />

EBÛ BEKR KETTÂNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Bekr, adı Muhammed bin Ali bin Câfer Bağdâdî<br />

el-Kettânî'dir. Aslen Bağdâtlı olup, ömrünün büyük bir kısmını Mekke'de geçirmiştir. Ebû<br />

Bekr Kettânî, Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebesidir. Ebû Saîd-i Harrâz, Abbâs bin Mühtedî, Amr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!