22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

uyurdu. Kuyuda su tükendiği halde onun kerâmetiyle su çıktı. Hizmetçi koyunları<br />

suladıktan sonra, diğer hayvanlar da suya kandılar ve insanlar su kaplarını doldurdular.<br />

Yine bir gün Harameyn'den dönerken, Zeylâ denilen yere girdi. O zaman oranın hâkimi<br />

Muhammed bin Atik idi. İttifakla bildirildiğine göre, bu zâtın, kendisine çok düşkün olduğu<br />

oğlu vefât etmişti. Ebû Bekr Ayderûs, tâziye ve sabır tavsiye etmek için hâkimin yanına<br />

vardı. Bu hususta ona hiçbir şey fayda vermiyordu. Onu büyük bir üzüntü içinde gördü.<br />

Devamlı ağlıyordu. Ayderûs, vefât etmiş çocuğun yüzünü açtı ve onu ismiyle çağırdı. Çocuk,<br />

Ayderûs'a cevap verdi. Allahü teâlâ, ona rûhunu iâde etti. Kalkıp, hazırlanmış olan keşkekten<br />

onlarla berâber yedi. Uzun bir müddet daha yaşadı.<br />

Ebû Bekr Ayderûs, kişinin niyetini ve içinden geçirdiği şeyi haber verirdi. Bir gün birisine;<br />

Rebî'ul-evvel ayında Haleb'e gittiğini, Kasırîn caddesinde filancanın evinde kaldığını<br />

hatırlıyor musun?" dedi. O; "Evet, siz o sene Haleb'de miydiniz?" dedi. Orada bulunanlardan<br />

bâzıları, Ayderûs'un, Şam'a, Mısır'a, hiçbir yere gitmediğini söylediler. O kişi, Allah'a yemîn<br />

ederek, Ayderûs'un söylediğinin aynen vâki olduğunu söyledi.<br />

Sâlih bir zât olan Ahmed bin Sâlim şöyle anlatır: "Muhammed bin Îsâ Bâncar, bâzı<br />

hediyelerle birlikte beni Ebû Bekr Ayderûs'a gönderdi. Kendisine daha ilk selâm verişte,<br />

ismimi ve yanımda neler olduğunu söyledi. Ben hediyeleri ona anlatmadan; "Filancaya<br />

verin." buyurdular. Yanımdaki şeylerin ne olduğunu Allahü teâlâdan başka bilen yoktu."<br />

Talebeleri bir sıkıntı ve belâya düştüklerinde, Ebû Bekr Ayderûs'tan yardım isterler ve<br />

Allahü teâlâ onları bu vesîleyle o dertten kurtarırdı. Nitekim, Âmir bin Abdülvehhâb'ın<br />

emîrlerinden, Emîr Mercan bin Abdullah dedi ki: "Harpte San'a-i ûlâ denilen yerde idik.<br />

Düşman üzerimize yüklendi ve arkadaşlarım dağılıp bir kısmı yaralandı. Her tarafımızı<br />

düşmanlar çevirdi. Hocam Ebû Bekr'in ismini söyleyip, Allahü teâlâdan yardım istedim.<br />

Vallahi, güpegündüz ve ayan beyân gördüm ki, atımın perçeminden tuttu, onların arasından<br />

beni aldı ve evime ulaştırdı."<br />

Dâvûd bin Hüseyin Habânî şöyle anlatır: "Bir yerde zâlim bir vâli bana eziyet etti. Günlerce<br />

Yâsîn sûresini, bu adamın bana olan şerrine son vermesi için Allah'a yalvararak okudum.<br />

Sonra rüyâmda, birisi bana; "Ey Ebû Bekr Ayderûs, de!" diyordu. Böyle söyledim. Zâlimin<br />

bana olan zulmü sona erdi.Hâlbuki Ayderûs'u tanımıyordum. Onu suâl ettim; Aden'de<br />

oturduğunu söylediler. Huzûruna vardığımda, başımdan geçenleri haber vermeden kendisi<br />

haber verdi.<br />

Seyyid Celîl Muhammed bin Ahmed Vatab şöyle anlatır: "Habeş diyârında geziyordum.<br />

Üzerime hırsızlar saldırdı. Katırımı ve onun üzerindeki şeyleri aldılar. Beni öldürmek<br />

istediler. Şeyh Ebû Bekr'in adını söyliyerek üç kerre; "Ey Ebâ Bekr Ayderûs!" diye<br />

seslendim. Bir zât çıkageldi. Onlara saldırdı. Katırımı ve üzerindeki şeyleri bana geri verdi<br />

ve; "Cenâb-ı Hakk'ın emânında olmayı istedin, kurtuldun." dedi.<br />

Neîmân-ı Mehrî şöyle anlatır: "Hindistan'a giden bir gemiye binmiştim. Gemi bir yerinden su<br />

almaya başladı. Gemidekiler bağrışıyor ve bâzıları kendi hocasının adını söyleyerek yardım<br />

istiyordu. Ben de hocam Ebû Bekr Ayderûs'u söyledim. Bana bir uyuklama geldi. O an<br />

hocamı gördüm. Elinde bir şeyle gemideki çatlağın olduğu yere doğru yönelmişti, orayı<br />

gösteriyordu. Sevinerek uyandım. Avazımın çıktığı kadar bağırıyor ve üzüntüden kurtulmuş<br />

bir şekilde; "Ey gemidekiler sevininiz ve benden sorunuz!" diyordum. Onlar benim bu<br />

sevincimi görünce, bu hâle rağmen niye sevindiğimi sordular. Onlara gördüklerimi haber<br />

verdim. Baktıklarında, çatlağın sağlam bir şekilde tıkanmış olduğunu gördüler.<br />

RABBİM VÂDETTİ<br />

Ayderûs, fakirlere yardım etmek ve ihtiyaçlarını görmek için çok borç para isterdi. Hattâ borçları iki

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!