22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şükretmeyen kimsede kemâl yoktur. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, ârifler, Allahü teâlâya<br />

muhabbet, O'nun takdirine rızâ ve O'nun nîmetlerine şükür ederek vâsıl olmuşlardır."<br />

"Dünyâyı kazanmakta nefsler için zillet, âhireti kazanmakta ise nefsler için izzet vardır.<br />

Acaba niçin insanlar, bâkî olan âhireti istemekteki izzetin yerine, fânî olan dünyâyı isteyerek<br />

zilleti seçerler?"<br />

Tasavvuf yolunda bulunan bir mürîdin talebenin dikkat etmesi gereke hususları şöyle<br />

bildirdi:<br />

"Mürid, Allahü teâlânın kendisi için irâde etmiş olduğu şeyden başkasını, nefsi için irâde<br />

etmez. Murâd ise iki cihânda O'ndan başka bir şey irâde etmez.<br />

Hakk'ın irâdesine râzı olan kendi irâdesini terkettiği zaman mürîd olur. Sevenin ve âşıkın<br />

kendi irâdesi yoktur ki, murâdı olsun. Hakkı irâde eden, Hakk'ın irâde ettiğinden başka bir<br />

şey irâde etmez. Murâdı Hak olanın Hakk'ın murâdından başka murâdı olmaz. Hak bir<br />

kimseyi irâde ederse, o kimse Hak'tan başka bir şey irâde etmez. Hakk'ın murâdı olan bir<br />

kimsenin murâdı sâdece Hak olur."<br />

Ebû Ali Rodbârî hazretleri yüksek bir evliyâ olduğu halde kerâmet göstermekten çok<br />

sakınırdı. En büyük kerâmetin, Allahü teâlânın emirlerine ve Peygamber efendimizin<br />

Sünnet-i seniyyesine uygun olarak yaşamak olduğunu bildirirdi. Bu hususta buyurdu ki: "Hak<br />

teâlâ mûcizeleri ve diğer delilleri açıklamayı peygamberler üzerine nasıl emretmişse,<br />

yabancıların gözü değmesin, kimse görmesin ve bilmesin diye aynı şekilde evliyâda zuhûr<br />

eden halleri, makamları ve kerâmetleri gizlemeyi de velîlere emretmiştir."<br />

Ömrünü İslâm dînini öğrenmek, öğretmek, insanlara anlatıp onların dünyâda ve âhirette<br />

kurtuluşa, saâdete ermeleri için çalışan Ebû Ali Rodbârî, Mısır'da bulunduğu sırada<br />

rahatsızlandı. Hastalığı sırasında başını kız kardeşiFâtıma'nın dizine koydu. Ölüm hâli<br />

yaklaşmıştı. Gözlerini açtı ve; "İşte semâların, göklerin kapıları açıldı. Cennetler de<br />

süslenmiş. Birisi de şöyle diyor: Ey Ebû Ali! Her ne kadar senin muradın değil idiyse de, işte<br />

biz seni en yüksek ve en son rütbeye ulaştırmış bulunuyoruz, buyurdu." Sonra da şu meâldeki<br />

şiiri okudu: "Ulûhiyyetine yemin ederek söylüyorum. Seni temâşâ edene kadar hiçbir şeye<br />

severek bakmadım." Bu sözlerden sonra Kelime-i tevhîd getirerek rûhunu teslim etti ve<br />

hakîkî sevgilisine kavuştu. Gerekli techiz ve tekfîn vazîfeleri yerine getirildikten sonra<br />

Karâfe kabristanında Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin kabri yakınında defnedildi. Sevenleri<br />

tarafından kabri ziyâret edilmektedir.<br />

GİT İŞİNE!<br />

Şeyhülislâm Abdullah-i Ensârî (rahmetullahi aleyh) şöyle anlatıyor: "Ebû Ali Müştevlî, hocalarından<br />

Ebû Yâkûb es-Sûsî'yi ziyâret için Basra'ya gitti. Bir mahalleden geçerken, talebe arkadaşlarından<br />

birini gördü. Ona hocalarının bulunduğu yeri sordu. Talebe; "Hocamız falan yerdedir. Yanına<br />

vardığın zaman; "Git! İşine gücüne bak." diyecektir. Gelen herkese böyle demek âdetidir." dedi. Ebû<br />

Ali Müştevlî, hocasının bulunduğu yere varıp kapısını çaldı. "Gir" diye ses geldi. Ebû Ali içeri<br />

girince, hocası: "İnsanların çoğu, yanıma dünyâ meselelerini konuşmak için geliyorlar.<br />

Konuşmalarından, hâllerinden çok rahatsız olduğum için, böyle kimselere, "Git! İşine gücüne bak!"<br />

diyorum. Sen ise Allah rızâsı için, ilim ve edeb öğrenmek için geldin. Ben sana; "Git! İşine gücüne<br />

bak!" demem. Herkese aynı şey söylenmez." buyurup, yanına oturttu. Çok ikrâm ve iltifâtta bulundu."<br />

EVET! CEHENNEM'E KAVUŞTU<br />

Ebû Ali Rodbârî'ye; "Bir kimse günah işler; meselâ çalgı dinler ve bunu dinlemek bana helâldir.<br />

Çünkü ben öyle bir dereceye yükseldim ki, günahlar bana zarar vermez, bana tesir etmez, benim

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!