22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ebû Abdullah Celâ ile görüşüp sohbet etti. Ebû Bekr ed-Dekkâk ile görüştü. Fıkıh ilminde<br />

derin âlim, hadîs ilminde hâfız olan Ebû Ali Rodbârî hazretleri, tasavvufta yüksek bir velî<br />

oldu. Tasavvufun inceliklerine vâkıf oldu. Mücâhede ve riyâzet yâni nefsinin istediklerini<br />

yapmamak ve istemediklerini yapmak sûretiyle mânevî derecesi git-gide yükseldi. İnsanlara<br />

Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatarak onların bu dünyâda ve âhirette saâdete,<br />

mutluluğa kavuşmaları için gayret etti. Sohbetlerinde bulunan birçok kimse, yüksek âlim ve<br />

evliyâlık derecelerine ulaştı. Muhammed bin Abdullah er-Râzî yetiştirdiği âlimlerdendir.<br />

Nasrâbâdî ve Ebû Ali bin Kâtip gibi zâtlar da sohbetlerinde bulundular.<br />

Bütün Bağdâtlılar, Ebû Ali Rodbârî'nin ilimdeki ve tasavvuftaki derecesini anlayıp, etrâfında<br />

toplandılar. O, vâz ve nasihatlarıyla insanların saâdeti için gayret etti.<br />

Bütün Bğdâtlılar onun üstünlüğünü bilir, fazîletlerini anlatırlardı. Ebû Ali Kâtib diyor ki:<br />

"Ben, İslâmiyeti iyi bilmekte ve tasavvufun yüksek derecelerine kavuşmakta Ebû Ali Rodbârî<br />

gibi birisini görmedim."<br />

Bir sohbeti sırasında şöyle buyurdu:<br />

"İnsanlara felâket şu üç yoldan gelir. Hasta tabiat ve mîzac, alışkanlıklara sıkı bağlılık ve<br />

kötü arkadaşlık."<br />

"Hasta tabiatla neyi kasdediyorsun?" diye sorulunca;<br />

"Haram yemeyi kasdediyorum." buyurdu.<br />

"Alışkanlıklara sıkı bağlılık ile neyi kasdediyorsun?" diye sorulunca da;<br />

"Harama bakmayı ve gıybet dinlemeyi kasdediyorum." buyurdu.<br />

"İnsana felâket getiren kötü arkadaşlıktan maksad nedir?" diye sorulunca da;<br />

"Nefiste şehvet coşunca ona uymayı, yâni nefisle dostluk yapmayı." diye cevap verdi."<br />

Ebû Ali Rodbârî'ye; "Sofi kimdir?" diye sorulunca; "Nefsinin istek ve arzularına karşı çıkan,<br />

ona eziyetin tadını tattıran, dünyâyı arkasına atan ve Muhammed Mustafa'nın sallallahü<br />

aleyhi ve sellem yoluna sıkı sarılan kimsedir." buyurdu.<br />

Bir başkası; "Tasavvuf nedir?" diye sorunca da; "Tasavvuf sevgilinin kapısına çökmektir.<br />

İsterse kovsun. Tasavvuf, uzaklığın kederlerini, acı tadını tattıktan sonra yakınlığın tadına<br />

ermektir. Sâfiyetini saflığını, temizliğini bulmaktır. Biz bu tasavvuf konusunda, kılıcın<br />

keskin tarafı gibi bir hadde ulaştık. Azıcık meyl ve sapma göstersek ateşe düşeriz. Bizim bu<br />

mezhebimiz yâni tasavvuf yolu, baştan sona ciddiyettir. Ona şaka nâmına bir şey<br />

karıştırmayız." buyurdu.<br />

Ebû Ali Rodbârî hazretleri, Allahü teâlâya çok ibâdet ve duâ eder, kendisine ihsân edilen<br />

nîmetlerin şükründen âciz olduğunu söyleyerek şöyle niyâzda bulunurdu: "Her âzâm ve<br />

organımın bir dili olsa da bununla verdiğin nîmetler için sana hamd ve senâ etsem, bu benim<br />

şükrümün ziyâdeleşmesinden çok, senin nîmet ve ihsânının artmasına delâlet ederdi. Zîrâ<br />

nîmetine şükretmeyi nasîb etmen de bir nîmettir."<br />

Çok ibâdet ve tâatta bulunan, Allahü teâlâyı hatırlamaktan bir an gâfil olmayan Ebû Ali<br />

Rodbârî hazretleri, nefsinin isteklerine karşı çıkar, riyâzet ve mücâhedede bulunurdu. Bu<br />

hususta buyurdu ki: "Kalp, rûh ve nefs dışarıdan gelen kötü tesirlerden emin olunca, kalpten<br />

hikmet, nefsten hizmet ve ruhtan mükâşefe yâni gizli sırların açılması zuhur eder. Bu üç<br />

şeyden sonra da Allahü teâlânın sıfatlarının tecellilerini görme, mânevî sırlarını mütâlaa etme<br />

ve O'na âit hakîkatleri anlamak nasîb olur. Söylediklerinizin alâmeti nedir? denilecek olursa<br />

deriz ki; sağa sola bakmamak, Allahü teâlâyı hatırlamaya mâni olan şeylerden kaçınmaktır.<br />

Nefsine bir defâ olsun lâyık olduğundan fazla kıymet vererek bakan kimse, kâinâttaki<br />

eşyânın hiçbirine ibret nazarıyla bakamaz."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!