22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (48. Baskı) s.1051<br />

2) Keşf-ül-Mahcûb; s.267<br />

3) Nefehât-ül-Üns; s.331<br />

4) Kevâkib-üd-Düriyye; c.2, s.62<br />

5) Makâmât-ı Ebû Saîd; s.44<br />

6) Firdevs-il Mürşidiyye; s.260<br />

7) Meşreb-ül-Ervâh; s.141<br />

8) Ravd-ur-Reyyâhîn; s.144<br />

9) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.378<br />

10) Risâle-i Kuşeyrî<br />

EBÛ ALİ FÂRMEDÎ;<br />

Büyük velîlerden. İnsanların îtikâd, amel, ibâdet ve ahlâk husûsunda doğruyu öğrenip<br />

yapmaları ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaları için onlara rehberlik edip, buna kavuşturan<br />

ve kendilerine tasavvuf yolunda silsile-i aliyye denilen meşhûr velîlerden olup, bu âlimlerin<br />

yedincisidir. İsmi, Fadl bin Muhammed'dir. 1042 (H.433) senesinde doğdu. Horasan'da<br />

yaşadı. 1085 (H.478)'de vefât etti. Kabri, Tûs yâni Meşhed şehrindedir.<br />

Yaşadığı devrin âlimleri arasında bir tâne idi. Zâhirî din ilimlerini, Ebü'l-Kâsım Kuşeyrî<br />

hazretlerinden öğrendi. Ayrıca Ebû Abdullah Muhammed bin Muhammed Şîrâzî, Ebû<br />

Mensûr Temîmî, Ebû Abdurrahmân Neylî, Ebû Osman Sâbûnî ve daha başka âlimlerden de<br />

ilim tahsîl etti. Sözü, nasihatları pek tesirli idi. Selçuklu Devletinin meşhur veziri<br />

Nizâm-ül-mülk ve zamânın devlet erkânı kendisine çok hürmet ederdi.<br />

Tasavvuf, rûh ilimlerinin mütehassısı idi. Evliyânın meşhurlarından olan Ebû Saîd<br />

Ebülhayr'dan da istifâde ederek feyz aldı. Hocası Ebü'l-Kâsım-ı Gürgânî, Ebû Osman-ı<br />

Magribî'nin, bu da Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin talebesi olup, herbirisi, insanlara doğru<br />

yolu göstermek için yetişmiş ve yetiştirebilen âlimler idi.<br />

Tasavvuf ilminde yüksek derecelere kavuşması iki vâsıta ile olmuştur. Birisi Ebü'l-Kâsım<br />

Gürgânî Tûsî vâsıtasıyla Kübreviyye yolundan, diğeri de Ebü'l-Hasan Harkânî vâsıtasıyla<br />

olmuştur.<br />

Ebû Ali Fârmedî hazretleri, hem İmâm-ı Gazâlî, hem de Yûsuf-i Hemedânî hazretlerinin<br />

hocası idi. Her ikisi de ondan istifâde ederek kemâle gelmiş, yüksek derecelere kavuşmuştur.<br />

Ebû Ali Fârmedî hazretleri tasavvuf yoluna girişini şöyle anlatmıştır: "Gençliğimin ilk<br />

yıllarında Nişâbur'da Sirâcân Medresesinde ilim öğreniyordum. Aradan bir müddet geçti. Bir<br />

gün Şeyh Ebû Saîd Ebülhayr hazretlerinin Mihene'den Nişâbur'a gelmekte olduğu haberini<br />

aldık. Halk arasında kerâmetleri meşhur idi. Nişâbur halkı, âlimler ve ileri gelenlerin hepsi<br />

onun büyüklüğünü biliyor ve saygı duyuyordu. Pek çok kimse karşılamaya çıktı. Aralarında<br />

ben de bulunuyordum. Mübârek yüzünü görmek istiyordum. Kendisini görür görmez ona ve<br />

tasavvuf ehli büyüklere karşı kalbimdeki muhabbet ve sevgi pek fazlalaştı. O gün sohbetini<br />

dikkatle dinledim. Artık onun huzûrunda bulunup sohbetlerini dinleyenler arasına katıldım.<br />

Beni tanımaz, bilmez sanıyordum. Bir gün medresemdeki odamda iken onu görmek arzum<br />

çok arttı. Fakat o gün sohbet için belirlenen günlerden değildi. Sabredeyim, dedim.<br />

Dayanamayıp dışarı çıktım. Dışarı çıkınca etrâfıma bakındım. Ebû Saîd hazretleri yanında<br />

kalabalık bir cemâatle bir yere gitmekte olduğunu gördüm. Yalnız başıma onları tâkib ettim.<br />

Bir yere dâvete gidiyorlarmış. Dâvet edilen evin kapısına varıp içeri girdiler. Peşlerinden ben<br />

de girip bir köşeye oturdum. Beni görmüyordu. Bir müddet kendi hallerinde meşgûl oldular.<br />

Ebû Saîd hazretleri öyle bir hâle girdi ki, kendinden geçip üzerindeki abayı parçaladı. Sonra

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!