22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.2, s.282<br />

2) El-A'lâm; c.4, s.88<br />

3) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.5, s.224<br />

4) Tezkiretü'l-Huffâz; c.1, s.94<br />

5) Sünen-i Dârimî; c.2, s.470<br />

6) Câmiu Kerâmât-il Evliyâ; c.2, s.104<br />

7) Tehzîb-i İbn-i Asâkir; c.7, s.426<br />

ABDURRAHMÂN BİN AHMED (Abdurrahmân-ı Zâz);<br />

Şâfiî mezhebinde derin fıkıh alimi ve meşhûr veli. Tebrizlidir. Künyesi Ebü'l-Ferec olup,<br />

"Zâz" diye meşhûrdur. 1040 (H. 432) senesinde İran'da Tebrîz'e bağlı Serahs kasabasında<br />

doğdu. Sonra Merv'e yerleşti. Birçok âlimden hadîs ve fıkıh ilmini öğrendi. Kâdı Hüseyin'in<br />

önde gelen talebelerindendi. Şâfiî mezhebinde büyük bir âlim olarak yetişti. Çeşitli<br />

memleketlerden gelen pek çok kimse kendisinden ilim aldılar. Çok talebe yetiştirdi. 1101 (H.<br />

494) senesinin Rebî-ül-âhir ayında vefât etti.<br />

Merv şehrine gelip yerleştikten sonra, Kâdı Hüseyin'den fıkıh ilmini öğrendi. Merv'deki Şâfiî<br />

âlimlerinin en üstünü oldu. Ebü'l-Kâsım el-Kuşeyrî, Hasan bin Ali el-Mutavvi'î,<br />

Ebü'l-Muzaffer Muhammed bin Ahmed et-Temîmî ve daha başka âlimlerden hadîs-i şerîf<br />

dinleyip ezberledi. Kendisinden de; Ebû Tâhir es-Sincî, Ömer bin Ebî Mutî', Ahmed bin<br />

Muhammed bin İsmâil en-Nişâbûrî ve daha başkaları hadîs-i şerîf rivâyet ettiler.<br />

İlimde yüksek dereceye ulaşan âlimlerden olup zühd ve verâ sâhibi, haram ve helâli<br />

ziyâdesiyle gözeten biri idi. Az yer, az içerdi. Kendisinden ilim öğrenmek için, çeşitli<br />

memleketlerden pek çok talebe geldi. Böylece ismi ve ilmi, birçok şehirlerde duyuldu.<br />

Ebû Sa'd es-Sem'ânî diyor ki: "O, İslâm âlimlerinin en büyüklerinden birisi idi. İsmi çeşitli<br />

yerlerde darb-ı mesel oldu. Çünkü o, Şâfiî mezhebini ve onun imâmına âit en ince bilgileri<br />

ezbere biliyordu. İmlâ ismini verdiği eseri, her yere yayıldı. Kendisine dört bir taraftan gelen<br />

büyük âlim ve fakîhler ilim tahsîl ettiler. Bu hususta ona sarsılmaz ve çok büyük îtimâdları<br />

vardı. İlmi çok geniş olup, kendisine yetişen olmadı. Fetvâları o kadar kuvvetli idi ki, aksini<br />

bildiren çıkmadı. Fazîletinin ve ilminin çokluğu ile berâber, dînine çok bağlı, verâ sâhibi,<br />

günahtan uzak duran bir zât idi. Yiyip içmede ve giyinmede ihtiyatlı hareket eder, haram ve<br />

şüpheli olmasından çok sakınırdı.<br />

Hanımı Hurre binti Abdurrahmân anlatıyor:<br />

Kocam pirinç yemezdi. Çünkü pirinç, ekildiği zaman suya ihtiyâcı çok olurdu. Pirinç<br />

ekenlerin, bu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ister istemez başkalarına haksızlık yapmış<br />

olabileceklerini düşünürdü.<br />

Hanımı şöyle anlatır:<br />

Evimize hırsız girmiş, giyecek eşyâların hepsini alıp götürmüştü. Hattâ üzerinde namaz<br />

kıldığım seccâdem dahî alınmıştı. Kocam İmâm-ı Abdurrahmân'ın cübbesi, evin ortasındaki<br />

bir ipin üzerinde bulunduğu halde alınmamıştı. Hırsız, beş ay sonra bulunup yakalandı.<br />

Çalınanların çoğunu geri verdi. Fakat bazı şeyleri getirmedi. Kocam hırsıza; "Niçin cübbemi<br />

almadın?" diye sordu. Hırsız da; "Ey Şeyh! O gece birkaç defa almak istedim. Ona<br />

yaklaşınca her defâsında, ondan bir ateş parladı. Hattâ beni yakacaktı. Sonunda onu ipin<br />

üzerinde bırakarak, evden ayrıldım." diye cevap verdi.<br />

Başlıca eserleri şunlardır:<br />

1) Kitâb-ül-Emâlî veya İmlâ: Şâfiî mezhebinde kıymetli bir fıkıh kitabıdır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!