22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

feyz ve bereketleri saçtı. İnsanların kalplerini aydınlattı. Münebbih el-Mısrî de Kalânisî'nin<br />

talebeleri arasındaydı.<br />

Ebû Saîd el-Arabî; "Ölünceye kadar el-Kalânisî'nin sohbetinde bulundum. Onun altın ve<br />

gümüşten bahsettiğini hiç duymadım. O, gündüz kazandığını gece fakirlere dağıtırdı."<br />

buyurdu.<br />

Ebû Ahmed Kalânisî hazretleri duâlarında; "Yâ Rabbî! Eğer yanında bir kıymetim varsa,<br />

benim canımı yolculuk esnâsında ve iki yer arasında al!" diye duâ ederdi. Hac dönüşünde<br />

Mekke'den ayrıldıktan bir müddet sonra Hedif yakınlarında Ecyâd'da vefât etti ve oraya<br />

defnedildi.<br />

Ebû Ahmed Kalânisî hazretleri buyurdu ki: "Bizim yolumuzun esâsı üçtür: İnsanlardan<br />

bir şey istememek, üzerimizde hakkı olanların haklarını yerine getirmek, kendimizi<br />

kimseden üstün görmemek."<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.306<br />

2) Tabakât-us-Sûfiyye; s.195<br />

3) Târih-i Bağdad; c.13, s.114<br />

4) Tabakât-ı Ensârî; s.241<br />

5) Nefehât-ül-Üns; s.110<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.134<br />

EBÛ ALİ CÜRCÂNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Hasan olup, babasınınki Ali'dir. Doğum ve vefât târihleri belli<br />

değildir. On ikinci asırda yaşadığı bilinmektedir. Horasan âlimlerinden olup, Muhammed bin<br />

Ali Tirmizî'nin ve Muhammed bin Fazl'ın sohbetlerinde yetişti. Hocalarından icâzet aldıktan<br />

sonra insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek için vâz ve nasîhatlarda<br />

bulundu. Veciz sözleri ve kerâmetleri çoktur. Fakat kerâmetlerinin çoğu kaynaklara<br />

geçmediği için zamânımıza ulaşamamıştır.<br />

Ebû Ali Hasan bin Ali Cürcânî'ye; "Allah'a giden yol nasıldır?" diye sorulunca, şöyle<br />

buyurdu: "Kulu, Allah'a kavuşturan yollar çoktur. En açık ve şüpheden uzak olanı; sözüyle,<br />

işiyle, niyetiyle ve maksadıyla sünnete uymaktır. Zîrâ Allahü teâlâ, Nûr sûresinin 54. âyet-i<br />

kerîmesinde meâlen; "Eğer Resûlüme uyarsanız, hidâyete erersiniz." buyuruyor."<br />

"Sünnete tâbi olmanın yolu nedir?" diye soranlara şöyle buyurdu: "Sünnete giden yol;<br />

bid'atten kaçmak, Eshâb-ı kirâmın icmâ'ına yâni söz birliğine uymak, bozuk din<br />

adamlarından uzaklaşmak, bir tasavvuf büyüğünü tanımak ve eserlerini okumaktır."<br />

Cimrilik anlamına gelen "buhl" kelimesinin harflerini ayrı ayrı tahlil ederek şöyle buyurdu:<br />

"Buhl'un be'si belâya, hâ'sı hüsrana, lâm'ı da levm yâni kınama ve kötülüğe delâlet eder.<br />

Nitekim cimri insan, nefsiyle belâda, çalışma ve gayretiyle hüsranda, cimriliği, kimseye<br />

faydasızlığı îtibârıyla kötülenme ve kınanmadadır."<br />

Ebû Ali Cürcânî buyurdular ki:<br />

"Bir kulun, Allahü teâlânın beğendiği işleri kolayca yapabilmesi, sünnete göre hareket<br />

etmesi, sâlih kimseleri sevmesi, eş-dost ile güzel geçinmesi, Allah rızâsı için insanlara iyilik<br />

yapması, müslümanların işini görmesi ve vakitlerini Allahü teâlânın dînine hizmetle<br />

geçirmesi, saâdet alâmetlerindendir."<br />

"İnsanların çoğunun gâfil dolaştıklarını gördüm. Bu yolda dayandıkları şey, bir zan ve

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!