22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

taşı atmak için kaldırdı. Taş havada asılı kaldı. Babası bunu görünce, oğlunun yanında tövbe<br />

etti. Çeştiyye yoluna girdi.<br />

Ebû Ahmed'in sohbetinde bulunanlar, maddî ve mânevî hastalıklardan şifâ bulurdu. Kime<br />

teveccüh edip baksa, o, kerâmet sâhibi bir velî olurdu. Sohbeti esnâsında mübârek yüzünden<br />

nûr yayılır ve gökyüzüne doğru yükselirdi. Ebû Ahmed Çeştî 965 (H.355) senesinde Çeşt'te<br />

vefât etti.<br />

AVA GİDEN AVLANIR<br />

Ebû Ahmed, yirmi yaşındayken babasıyla berâber ava çıktı. Av esnâsında babasından ve yanında<br />

bulunanlardan uzak düştü. Vardığı yerde Allah adamlarından kırk kişiyle karşılaştı. Şeyh Ebû İshâk<br />

Şâmî de onlar arasındaydı. Ebû Ahmed, o büyük velînin bir nazarına mazhâr olunca, kendinde<br />

değişiklikler olduğunu anladı. Hemen atından inip Ebû İshâk Şâmî'nin talebesi oldu. Sâhib olduğu her<br />

şeyi terk etti. Babası ve adamları onu bütün aramalara rağmen bulamadılar. Bir kaç gün sonra;<br />

"Falanca yerde Şeyh Ebû İshak'ın yanındadır." diye haber geldi. Babası, oğlunu getirmeleri için<br />

adamlarını gönderdi. Adamları oraya gidip Ebû Ahmed'e kendileriyle geri dönmesi için ne kadar ısrar<br />

ettilerse de, kabûl etmedi. Sonunda bağlayıp getirmek istediler. Yine muvaffak olamayıp, elleri boş,<br />

geri döndüler.<br />

SIĞINACAK BİR YER İSTERİM<br />

Ebû Ahmed'in arkadaşlarından Ebû Muhammed er-Ribâtî el-Mervezî anlatır: Bizim ilk defâ<br />

gördüğümüz, riyâzet çekip, nefsin isteklerini yapmayıp, açlık çeken, nefsini terbiye etmek için çöle<br />

giden Ebû Ahmed hazretleridir. Bu güzel ahlâkı, diğer insanlara ondan mîrâs kaldı. Bir keresinde<br />

onunla berâber ben de çöle gittim. Onun emir, reis olmasını şart koştum. Yola çıktık, beni açlığımda<br />

doyurdu. Susuzluğumda suya kandırdı. Bütün bunlar onun merhametindendi. Bir gün yağmur<br />

yağmaya başladı. Şiddetli rüzgarla berâber çöl kapkaranlık oldu. Ben; "Yâ Ebâ Ahmed! Sığınacak bir<br />

yer isterim." demiş bulundum. Beni bir yere götürüp oturttu. Elini başıma koyup, kendisi ayağa kalktı.<br />

Üstündeki elbiseleri ve başındaki başlığı bana giydirdi. Sanki bir evin içindeymişim gibi hissettim.<br />

Bana ne yağmur ne de rüzgar zarar verebiliyordu. Ben ağzımı açıp îtirâz edecek oldum. "Emîrin<br />

emrine uymak lâzımdır. Ona îtirâz edilmez. Sen beni yolculuğumuzun başında emir seçtin." dedi.<br />

1) Nefehât-ül-Üns; s.362<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.17<br />

3) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.204<br />

4) Sefînet-ül-Evliyâ; s.89<br />

EBÛ AHMED EL-KALÂNİSÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi Mus'ab bin Ahmed bin Mus'ab, künyesi Ebû Ahmed, nisbesi<br />

es-Sûfî el-Kalânisî'dir. Bağdât'ta doğdu. Aslen Mervlidir. Zamânındaki büyük velîlerin<br />

sohbetlerinde bulundu. 883 (H.270) senesi hac için gittiği Mekke-i mükerreme dönüşü vefât<br />

etti.Ecyâd denilen yerde defnedildi.<br />

Cüneyd-i Bağdâdî ve Ruveym bin Ahmed hazretlerinin sohbet arkadaşıydı. Birçok velînin<br />

yetişmesinde ve insanların ihlâs kazanmasında her işi Allahü teâlânın rızâsı için<br />

yapmalarında emeği geçti. Onun mümtaz seçilmiş talebelerinden olan Ebû Saîd İbnü'l-Arabî,<br />

Kuzey Afrika ve Endülüs, (İspanya) müslümanlarının ihlâslarını yâni her şeyi Allahü teâlânın<br />

rızâsı için yapma arzularını arttırmak için ziyâdesiyle gayret sarfetti. Ebû Saîd, batı İslâm<br />

âleminde, Cüneyd-i Bağdâdî ve Ebû Ahmed Kalânisî gibi evliyânın büyüklerinden aldığı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!