22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.242<br />

6) Tabakât-ı Ensârî; s.469<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.15<br />

EBÛ ABDURRAHMÂN SÜLEMÎ;<br />

Tâbiînden olup âlim ve velîdir. Doğum târihi bilinmemektedir. İsmi Abdullah olup<br />

babasınınki Habîb'dir. Irak'ta vefât etmiştir. Vefât târihi 699 (H.80), 702 (H.83), 703 (H.84)<br />

gibi değişik olarak bildirilmiştir. Doğumunda, Peygamber efendimiz hayatta idi. Babası<br />

Eshâb-ı kirâmın ileri gelen âlimlerinden ve kırâat imâmlarındandır.<br />

Hazret-i Ali'den, İbn-i Mes'ûd'dan kırâat ilmini öğrendi. Kırk sene Mescid-i Nebî'de Kur'ân-ı<br />

kerîm okuttu, kırâat dersi verdi. Kendisinden Âsım bin Ebi'n-Necîd, Yahyâ bin Vassab, Atâ<br />

bin Sâib, Abdullah bin Îsâ, Muhammed bin Ebû Eyyûb, İmâm-ı Şa'bî, İsmâil bin Ebî Hâlid,<br />

kırâat ilmini öğrendiler.<br />

Talebelerinden ücret almaz, hediyelerini kabul etmez ve; "Biz Allahü teâlânın kitabını ücretle<br />

satmayız." derdi. Âyet-i kerîmeleri beşer beşer okuturdu ve; "Bizim Kur'ân-ı kerîm<br />

öğrendiğimiz, kırâat dersi aldığımız sahâbîler, okudukları on âyeti öğrenip bu âyet-i<br />

kerîmelerde buyrulan hususlarla amel etmeden başka âyet okumazlardı. Bizden sonra<br />

gelenler, Kur'ân-ı kerîm okuyacaklar onu su gibi içecekler fakat Kur'ân-ı kerîm<br />

boğazlarından aşağıya inmeyecek." buyururdu.<br />

Hiçbir zorluk karşısında Kur'ân-ı kerîm okumayı ve kırâat derslerini ihmâl etmezdi. Yatsı<br />

namazını kıldıktan sonra sabah namazına kadar namaza devâm ederdi. Sabahlara kadar<br />

namaz kıldığı hâlde sabah namazı vakti girince henüz namaz kılmaya yeni başlıyoruz gibi<br />

şevkli ve istekli oluyorum derdi. Pek cömert idi. Çok kerre yanına aldığı azığını yolda<br />

rastladığı fakir ve garîb kimselere verir, o gün aç dururdu.<br />

Ömrünün son zamanlarında gözleri görmez oldu. Bu hâliyle ders vermeyi ihmâl etmedi.<br />

Vefât etmeden önce; "Tam seksen sene Ramazan ayında oruç tuttum. Rabbimin bana<br />

rahmetle muâmele edeceğini umuyorum." demiştir. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Kütüb-i<br />

sitte denilen altı sahîh hadîs kitabında yer almıştır.<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.4, s.191<br />

2) Siyer-i A'lâm-ün-Nübelâ; c.4, s.267<br />

EBÛ AFFÂN OSMAN EL-YEMENÎ;<br />

On dördüncü asırda yaşayan fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Osman bin Ebî<br />

Kâsım bin Ahmed bin İkbâl el-Yemenî, künyesi Ebû Affân'dır. Doğum târihi<br />

bilinmemektedir. 1374 (H.776) senesinde vefât etti.<br />

Zamânının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsîl eden Ebû Affân Osman el-Yemenî, fıkıh<br />

ilminde yüksek âlim oldu. Velîlerin sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda ilerleyerek,<br />

büyük bir velî oldu. Hal ve sözleriyle insanlara faydalı olup onların dünyâ ve âhiret saâdetine<br />

kavuşmaları için gayret ederdi.<br />

Ebû Affân Osman, fakîh, verâ ve zühd sâhibi bir zât idi. Dünyâ malına hiç önem vermezdi.<br />

Kendisine Zebid'de Hanefî Mensûriyye Medresesinin müderrisliği teklif edildi ise de, o bu<br />

vazîfeyi kabûl etmedi. Ebû Affân Osman el-Yemenî'nin birçok kerâmetleri görüldü.<br />

Şöyle anlatılır: "Osman el-Yemenî'nin bulunduğu köye Iraklı biri geldi. Osman el-Yemenî'yi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!