22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tesbîh ederim." dedi. Bir başka deve de; "Allahü teâlânın şânı yücedir. Allahü teâlânın şânı<br />

yücedir." dedi. Bu hal karşısında Ebû Abdullah-ı Rodbârî Allahü teâlâya şükredip secdede<br />

bulundu.<br />

Ebû Abdullah Rodbârî hazretleri temizlik hususunda titizlik gösterirdi. Bir gece, gusl, boy<br />

abdesti alırken titizliği sebebiyle çok su kullandığını düşünerek kalbi daraldı. Allahü teâlâya<br />

yalvarıp; "Yâ Rabbî! Beni affet." diye duâ etti. Bu sırada gâibden bir ses; "Sen affedildin."<br />

dedi. Bundan sonra kalbindeki sıkıntı gidip, şükretti.<br />

"Edebe riâyet etmeksizin evliyâya hizmet eden kimse helâk olur. Ondan istifâde edemez."<br />

"Sultanlara akılsızca hizmet eden kimsenin câhilliği, kendisini ölüme götürür."<br />

"Vaktini Allahü teâlâyı zikirle geçiren kimse, belâ ve sıkıntılara düşmez."<br />

İnsanlara söylediği şiirleriyle de nasihat eden Ebû Abdullah Rodbârî'nin bir beytinin mânâsı<br />

şöyledir: İnsanlarla arkadaşlık yaptığın zaman her arkadaş için, sanki kölesi olan bir genç ol.<br />

Susuzluktan ciğeri yanan her arkadaş için tatlı ve serin suyun tadı gibi ol."<br />

Hayâtını, İslâm dînini öğrenmek, öğretmek ve insanların iki cihanda kurtulmalarına sarf<br />

etmekle geçiren Ebû Abdullah Rodbârî hazretleri 979 (H.369) senesinin Zilhicce ayında Sûr<br />

şehri civârındaki Menvas adlı köyde vefât etti ve Sûr şehrinde defnedildi. Kabri orada olup,<br />

sevenleri tarafından ziyâret edilmektedir.<br />

EN ÇİRKİN ŞEY<br />

Bir gün dervişlerin peşi sıra gidiyordu. Sofîleri arkadan tâkib etmek âdeti idi. Hepsi bir<br />

dâvete gidiyordu. Bunları gören bir bakkal; "Bunlar halkın malını yemeyi helâl sayıyorlar."<br />

diyerek sofîler hakkında ileri geri konuştu. Devam ederek; "Dervişlerden biri benden yüz<br />

dirhem aldı, fakat getirip vermedi. Adamı nerede arayacağımı da bilmiyorum." dedi. Dâvet<br />

yerine vardıklarında, sofîleri seven ev sâhibine Ebû Abdullah Rodbârî buyurdu ki: "Kalbim<br />

sükûn ve huzur içinde olsun dersen, bana yüz dirhem getir." Ev sâhibi derhal istenen parayı<br />

getirdi. Ebû Abdullah Rodbârî talebelerinden birine; "Bu parayı al, falan bakkala git. Bu<br />

parayı arkadaşlarımızdan biri sizden borç almış, zamânında ödemesine mâni olan bir<br />

mâzereti çıkmış, parayı ancak şu anda gönderebildi. Özrünü kabûl et, de." buyurdu. Talebe<br />

hemen gidip Ebû Abdullah Rodbârî hazretlerinin dediklerini yaptı. Dâvetten dönerken<br />

dervişler bakkal dükkanının önünden geçtiler. Bakkal, sofîleri medhetmeye başladı. "Bunlar<br />

emin, güvenilir ve sâlih insanlardır." diyordu. Bunun üzerine Ebû Abdullah Rodbârî buyurdu<br />

ki: "Bütün çirkinliklerden daha çirkin olan bir çirkin şey vardır. O da bir sofînin, velînin<br />

cimrilik yapmasıdır. Yâni hem kendisi iyilik etmez, hem de iyilik edene mâni olur. Bu hal<br />

herkes için çok kötü bir huydur. Hele tasavvuf ehli için fenâlıkların en fenâsıdır. Bu hâlin<br />

kötülüğü sırf cimrilik olsun diye yapıldığı zamandır. Ancak bir hikmet bir fayda düşünüldüğü<br />

için yapılıyorsa, o zaman iş değişir. Çünkü bâzı kimselere vermemek, Allahü teâlânın âdet-i<br />

ilâhiyyesindendir. Bunu iyi anlamak lâzımdır. Rabbimiz işin doğrusunu en iyi bilendir."<br />

1) Tabakâtü's-Sûfiyye; s.497<br />

2) Netâicü'l-Efkâr el-Kudsiyye; c.2, s.131, c.4, s.555<br />

3) Mîzânü'l-Îtidâl; c.1, s.56<br />

4) Sefînetü'l-Evliyâ; s.154<br />

5) Hazînetü'l-Asfiyâ; c.2, s.204<br />

6) Nefehâtü'l-Üns; s.248<br />

7) Hilyetü'l-Evliyâ; c.10, s.383<br />

8) Risâletü'l-Kuşeyriyye; s.29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!