22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Nibâc köyünde doğmuştur. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Hicrî üçüncü asrın ilk<br />

yarısında vefât ettiği tahmin edilmektedir. Evliyânın meşhurlarından Zünnûn-i Mısrî ve diğer<br />

büyük zâtlarla görüşüp sohbet etmiştir. Ahmed bin Ebi'l-Havârî, Amr bin Osman Mekkî, Ebû<br />

Saîd Harrâz gibi âlim ve velîler onun talebelerindendir. Şam, Mekke ve diğer bâzı yerlere<br />

seyâhat etti. Daha çok Basra'da bulundu. Kerâmetlerini, hal ve sözlerini Ahmed bin<br />

Ebi'l-Havârî hazretleri nakletmiştir.<br />

Gündüzleri oruç tutar, geceleri hep ibâdet ederdi. Haramlardan çok sakınır, şüpheli şeylerden<br />

kaçar, harama düşerim korkusuyla mübahlardan da zarûret mikdârı istifâde ederdi.<br />

Cömertliği ve güzel ahlâkıyla insanların sevgisini kazanır, dünyâlık vererek âhiretlerini<br />

kazandırmaya çalışırdı.<br />

Buyurdu ki:<br />

"Hür insana edepli olmak ne güzel yakışır."<br />

"Mûsâ aleyhisselâm; "Yâ Rabbî! Ben seni nasıl bulurum?" diye suâl etti. Cevâbında;<br />

"Niyetini düzelttiğin an beni bulursun." buyruldu.<br />

"İbâdetin esâsı üçtür: Allahü teâlânın hükümlerinin hepsini kabûl et, O'nun yanında kıymeti<br />

olmayan bir şey yapma, O'ndan başkasından bir şey isteme."<br />

"Her şeyin bir yardımcısı vardır, dînin hizmetkârı da edeptir."<br />

"Bir gün canım bir şey arzu etmiş, ben de onu insanlardan istemiştim. O gece rüyâmda;<br />

"Mevlâsından istediğine kavuşan birinin, O'nun kulundan bir şey istemesi yakışık olmaz."<br />

denildi. O günden beri, o işime tövbe ederim."<br />

"Rızkını Allah'a havâle edip, yalnız O'ndan bekleyenin ahlâkı güzelleşir, harcarken cömert<br />

olmak ona zor gelmez, namazda dünyâ malı için vesveseye düşmez."<br />

"Fudayl bin İyâd hazretlerine; "İnsan Allahü teâlânın muhabbetinde ne zaman son dereceye<br />

ulaşır?" diye sorulunca; "Allahü teâlânın vermesi ile vermemesi o insan yanında müsâvî<br />

olduğu zaman."(Her hâlukarda râzı olduğu zaman) diye cevap vermiştir."<br />

"Allahü teâlâdan gelen şeyleri, nîmetleri ve kendisinden Allahü teâlânın neyi istediğini<br />

bilmeyen kimse, kalbini perdelemiş olur. Kim nefsinin isteklerine kavuşmak için acele<br />

ederse, iyiliklere kavuşma yollarını keser. Kim nefsinin her istediğini yer ve bunların peşine<br />

düşerse, o kimsenin başına çeşitli belâlar gelir. Allahü teâlâyı unutmak, O'ndan gâfil olmak,<br />

Cehennem'e girmekten daha şiddetli bir haldir. Allahü teâlâdan başka şeyleri anmak,<br />

onlardan bahsetmek kalpte kasvete, katılığa sebeb olur. Şeytan; "Kim bana karşı kendini<br />

benim tuzağımdan kurtardığını zannederse, ben onu ucub ile yâni kendini beğenmekle<br />

tuzağıma düşürürüm." demiştir.<br />

HELÂL YEMEK<br />

Ebû Abdullah Nibâcî buyurdu ki:<br />

"Müminin bilmesi gereken beş haslet vardır ki, şunlardır: Birincisi, Allahü teâlâyı bilmek,<br />

tanımak, mârifetullah. İkincisi, hakkı, hukûku tanımak, gözetmek. Üçüncüsü, yapılan işte,<br />

amelde ihlâslı olmak, sırf Allah için yapmak. Dördüncüsü, sünnet ile amel etmek, sünnete<br />

uymak. Beşincisi, helal yemek. Eğer Allahü teâlâyı bilir fakat hakka, hukûka riâyet etmezse,<br />

bu bilmesinden bir fayda elde edemez. İhlâsla amel, iş yapmazsa tanıması, bilmesi ona yine<br />

fayda vermez. Sünnete uymazsa ve helal yemezse, yine Allahü teâlâyı bilmesinden fayda<br />

elde edemez. Eğer yediği helalden olursa kalbinde bir safâ, temizlik hâsıl olur. Bu temizlik<br />

ile dünyâ ve âhiret işlerini görür. Eğer yediği şüpheli ise yediği şüpheli şeyin mikdârı kadar<br />

da işleri şüpheli olur. Yediği haramdan olursa, onun dünyâ ve âhiret işleri karanlık olur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!