22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ebû Abdullah Mağribî zâhir ve bâtın (kalp) ilimlerinde Allahü teâlâya tevekkül etmekte,<br />

güvenmekte çok yüksek bir derecede olup, şaşılacak sözler sâhibi idi. Vakitlerini Allahü<br />

teâlânın rızâsına uygun bir şekilde geçirir, bu hususta; "Amellerin en kıymetlisi, vakitlerini,<br />

Allahü teâlânın rızâsına uygun olarak değerlendirmektir." buyururdu.<br />

Herkese karşı çok şefkatli idi. Talebelerine bir gün; "Mâsiyet günah irtikâb etmiş, işlemiş<br />

olan müslümanlara rahmet gözüyle bakmayan kimseler, bizim yolumuzdan ayrılmış sayılır."<br />

buyurdu.<br />

Kendisine insanların en aşağısı kimdir? diye sordular. O; "İnsanların en aşağısı, zengine<br />

zengin olduğu için, kıymet verip, onun karşısında zelîl olan kimsedir. İnsanların kıymetlisi<br />

de, fakirlere hürmet edip tevâzu gösteren zenginlerdir." buyurdu.<br />

Fakir fukarâya merhâmetli olmayı anlatırdı. Bu hususta; "Allahü teâlânın takdirine râzı olup<br />

sıkıntılara sabreden fakirler, yeryüzünde, Allahü teâlânın emin kullarıdır. Onlar hürmetine,<br />

Allahü teâlâ diğer insanları belâlardan muhâfaza eder." derdi.<br />

Kulun, Allahü teâlânın emirlerine göre hareket etmesi gerektiğini söylerdi.<br />

"Kul olduğunu iddiâ edip, şahsî arzuları da bulunan kimse bu iddiâsında yalancıdır. Çünkü,<br />

kulun arzuları bulunmamalı, sâhibinin irâdesi istikâmetinde hareket etmelidir." buyurdu.<br />

Gurbete çıkanları üç şeyin süslediğini anlatırdı; "Bunların birincisi güzel edep, ikincisi güzel<br />

ahlâk, üçüncüsü şüpheli kimselerden uzak kalmaktır." derdi.<br />

İbrâhim bin Şeybân anlatır: "Hocam Ebû Abdullah Mağribî hazretlerinin sıkılıp rahatsız<br />

oldukları bir gün gördüm. O da Tûr Dağına çıktığımız gündü. Orada bir ağacın altına oturup<br />

sırtını o ağaca dayadı ve bize; "Kişi ancak yalnız kalmak sâyesinde Rabbiyle olmakla rahata<br />

kavuşur." buyurdu. Sonra titredi ve sarsıldı. O zaman etraftaki kayalar da bir müddet titredi.<br />

Hocamın bu hâli geçince, sanki kabirden kalkmış gibi bir hâli vardı."<br />

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s.242<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.335<br />

3) Risâle-i Kuşeyrî; s.130<br />

4) Nefehât-ül-Üns Tercümesi; s.142<br />

5) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.130<br />

6) Tezkiret-ül-Evliyâ; c.2, s.94<br />

7) Tabakât-ı Evliyâ; s.402<br />

8) Tabakât-ı Ensârî; s.204<br />

9) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.101<br />

10) Sıfat-üs-Safve; c.4, s.276<br />

11) Hazînet-ül-Asfiyâ; c.2, s.161<br />

12) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.132<br />

13) Nefehât-ül-Üns; s.91<br />

EBÛ ABDULLAH EL-MEHÂÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden ve fıkıh âlimlerinden. Künyesi Ebû Abdullah, ismi Câfer bin<br />

Abdürrahîm el-Mehâî'dir. Cünd şehrine yakın bir yerde ikâmet etti. Açık kerâmetleri görüldü.<br />

1067 (H.460) senesinde, oturduğu köyde vefât etti. Fıkıh ilmi üzerine birçok eser yazdı. Ebû<br />

Abdullah, çok ibâdet eden, zühd sâhibi, sâlih, haram ve şüphelilerden kaçmasıyla meşhûr bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!