22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Abdurrahmân bin Akîl, Seyyid-ül-Kebîr Ebü'l-Gays binAhmed, Seyyidü'l-Azîm Abdullah<br />

el-Musâvî, Seyyid Akil bin Ömer ve başkaları.<br />

Abdullah Yemenî hazretleri ilim ve fazîlet sâhibi, ilmiyle âmil, cömert bir zât idi. Sultanlar<br />

gibi ikrâm ve ihsânlarda bulunurdu. Fakirlere pekçok sadaka verirdi. Devlet adamları<br />

yanında, îtibârı çoktu. Çok güzel yazı yazar ve şiirler söylerdi. Şiirleri bir dîvânda toplandı ve<br />

insanlar arasında meşhûr oldu.<br />

Hâller ve kerâmetler sâhibi olan Abdullah Yemenî hazretlerinin çok kerâmetleri görüldü. Bir<br />

defâsında Sâhil bölgesine gitmişti. Vâlinin adamları haksız olarak vergi ve mal istediler.<br />

Abdullah Yemenî hazretleri haksız vergi vermenin haram olduğunu belirterek vermek<br />

istemedi. Vâli vazifelilerine emir verip ısrar edince, Abdullah Yemenî hazretleri dört kişinin<br />

bile zor kaldırabileceği bir yükü elleriyle kaldırdı, bir kenara fırlattı ve oradan uzaklaştı. Bu<br />

durumu işiten vâli korktu, huzûruna gelerek af ve özür diledi.<br />

Bir defâsında da fakirlerden bir topluluk Abdullah-ı Yemenî hazretlerine gelerek Allahü<br />

teâlâya kendilerini zengin kılması için duâ etmesini istediler. Duâ etti ve Allahü teâlâ onları<br />

zengin kıldı. Bâzıları da Allahü teâlânın kendilerine hacca gitmeyi kolaylaştırması için duâ<br />

etmesini istediler. O kimseler ellerinde hiç imkân olmadığı hâlde kolaylıkla hacca gittiler.<br />

Abdullah Yemenî hazretleri kerâmetlerini gizlerdi. Yakın talebe ve dostlarına da<br />

gizlemelerini emrederdi. "İstikâmet yâni doğruluk üzere olunuz. Çünkü en büyük kerâmet<br />

istikâmet üzere olmaktır." derdi. Kendisinden zuhûr eden ve görmüş oldukları kerâmetleri<br />

hicrî 1040 senesine kadar anlatmamaları üzerine söz almıştı. Böylece 1040 yılına yakın vefât<br />

edeceğini de kerâmetle bildirmişti.<br />

Ömrünü İslâmiyeti öğrenmek ve öğretmekle geçiren Abdullah-ı Yemenî hazretleri 1627<br />

(H.1037) senesinde Yemen'in Veht köyünde vefât etti. Orada defn edildi. Kabri ziyâret<br />

mahallidir. Ziyâret edenlerin, onu vesîle ederek yaptıkları duâlar kabûl olunmakta ve<br />

korktuklarından emin olmaktadırlar. Abdullah-ı Yemenî hazretlerinin kabri üzerine,<br />

Osmanlılar zamanında Yemen vâlisi Muhammed Paşa bir türbe yaptırmıştır.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2 s.127<br />

2) El-Meşre-ur-Revî; c.2, s.192<br />

ABDULLAH BİN ZEYD;<br />

Tâbiîn devri velîlerinden. İsmi, Abdullah bin Zeyd bin Amr el-Cevmî, künyesi Ebû<br />

Kilâbe'dir. Basra'da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 722 (H.104) senesinde Şam'da<br />

vefât etti.<br />

Abdullah bin Zeyd, Eshâb-ı kirâmdan Sâbit bin Kays, Enes bin Mâlik ve Tâbiînden büyük<br />

âlim Katâde'den (r.anhüm) ders alıp ilimde yükseldi. Hadîs-i şerîf ilminde sika, sağlam,<br />

güvenilir bir zât oldu. Bir hadîs-i şerîfi öğrenmek için uzun süre seyâhat ederdi. Bu hâlini<br />

şöyle anlatır:<br />

Hiç bir işim olmadığı halde Medîne'de, sırf bir hadîs-i şerîfi daha önce duymuş olan bir<br />

şahıstan dinlemek için üç gün kaldım.<br />

Hadîs-i şerîflerin toplanıp, yazılması için uğraşırdı. Vefâtından evvel, kitaplarının Tâbiînin<br />

büyüklerinden, fıkıh âlimi ve evliyâdan Ebû Eyyûb-i Sahtiyânî'ye verilmesini vasiyet etti. Bir<br />

deve yüküne yakın kitâbı Ebû Eyyûb-i Sahtiyânî'ye verildi.<br />

Abdullah bin Zeyd devamlı helâl kazanmayı teşvik ederdi. Bir gün Eyyûb-i Sahtiyânî'ye;<br />

"Çarşıya git, iş ara. Zirâ en büyük huzûr insanlara muhtâc olmamaktır." buyurdu. Başka<br />

birine de; "Seni, geçimini temin ederken görmek, câmi köşesinde görmemden daha

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!