22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kimsenin bu sözleri karşısında hayret ve şaşkınlık içinde bakıp kaldım. Sonra yanımdan<br />

ayrılıp gitti.<br />

Olanlar karşısında korku ve dehşete düştüm. Kendi kendime; "Benim gibi bir adamın ömrü o<br />

sâlih kimselerin bir işâretiyle yıkılabilecek olan bu dükkanı beklemekle geçiyor. Halbuki<br />

sâlih kimseleri her zaman bulmam mümkün değildir." dedim. Ertesi gün câmiye gidip o zâtın<br />

ders halkasına dâhil oldum. Sonra dinlemeye başladım. Dinlediğim şeyler benim hâlimde<br />

büyük değişikliklere yol açtı. Dükkana gidecek hâlim kalmadı. Sonunda gidip anahtarları<br />

dayıma verdim. Dükkanın sâhibi dayım oldu. Dayım bana; "Nereye gidiyorsun?" diye<br />

sorunca; "İnşâallahü teâlâ geleceğim." deyip ayrıldım. Dayım asıl maksadımı bilmiyordu.<br />

Bundan sonra dükkana dönmedim. Böylece dünyâ işlerini terk edip tasavvuf yoluna<br />

yöneldim. Kısa bir müddet içinde yüksek hâl ve derecelere kavuştum."<br />

Ebû Abdullah el-Kureşî bir müddet sonra Mısır'a gidip âlim ve velî zâtların sohbetlerinde ve<br />

ilim meclislerinde bulundu. İnsanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatıp, onların<br />

kurtuluşu için çalışmaya başladı. Mısır'da bulunduğu sırada pekçok kimse onun ilim<br />

meclislerinde ve sohbetlerinde bulundu. Kâdıl-Kudât İmâdüddîn bines-Sükkerî, Allâme<br />

Şihâbüddîn Ebü'l-Hasan, Ebü'z-Zâhir Muhammed el-Ensârî, Ebü'l-Abbâs Ahmed bin Ali<br />

el-Ensârî el-Kastalânî ve daha birçok âlim ve velî ondan ders aldılar.<br />

İnsanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlatarak onların dünyâ ve âhirette saâdete<br />

kavuşmalarına vesîle olan Ebû Abdullah el-Kureşî, birçok âlim ve velî yetiştirdi. Güzel<br />

ahlâkı, güler yüz ve hoş sohbetleriyle insanların gönüllerini fethetti. Herkes onun yüksek bir<br />

velî olduğunu kabûl edip, uzaktan yakından gelerek sohbetlerinden istifâde ettiler. İlim ehline<br />

son derece saygılı olan Ebû Abdullah el-Kureşî halk arasında hikmetli sözleriyle onların<br />

kalplerine şifâ akıttı. İnsanlar onun hikmetli sözleriyle ilim ve ihlâs sâhibi oldular.<br />

Sohbetlerinde Allahü teâlânın velî kullarına karşı edepli olmayı ve kusur etmemeyi tavsiye<br />

etti. Bir defâsında buyurdu ki:<br />

Evliyâya dil uzatan, onlara karşı edep dışı harekette bulunan ve onları inkâr eden<br />

kimse, en kötü hâl üzere ölür.<br />

Talebeye tövbeden sonra ilk emredilen, kötü arkadaşları terk etmesi, maksaddan<br />

uzaklaştıracak şeylerden uzak durmasıdır.<br />

Verâ yâni şüphelilerden kaçmak, amellerin, ibâdetlerin esâsı, temelidir.<br />

Bir işin başı, sonuna delildir, alâmettir.<br />

Dünyâ mezbelelik gibidir. Hiç bir kıymeti yoktur. Bunun içindir ki, sâdık mümin, dünyânın<br />

ne sevgisi, ne buğzu ile uğraşmaz.<br />

Dostlarının, arkadaşlarının hukûkunu gözetmeyen, onlarla sohbetin, berâber olmanın<br />

bereketine kavuşamaz.<br />

Ömrü uzadığında iyi amelinin artması, ihtiyâcı çoğaldığında cömertliğinin artması, ilmi<br />

arttıkça tevâzûunun artması, evliyânın alâmetlerindendir.<br />

Kul, ibâdetlerinde doğru olursa, ummadığı yerden yardımlara kavuşur.<br />

Mâsiyetin, günâh işlemenin sebebi gaflettir. Yâni Allahü teâlâyı unutmaktır.<br />

Rehberi olmayan yolunu şaşırır.<br />

İhtiyâcın olmadıkça, kimseden bir şey isteme.<br />

Her makâmın kendine mahsus bir ilmi, her hâlin riâyet edilmesi gereken bir edebi vardır.<br />

Kalben hocasını beğenmeyen, hocasından gelen hiç bir feyze kavuşamaz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!