22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Kişinin aklı, hilmi ve yumuşaklığı, cömertliği, ayıplarını örter. Her hâlinde doğru olması,<br />

onu kuvvetli kılar."<br />

"Allahü teâlânın emrettiği şeylere uy. Kim Allahü teâlânın emirlerine uyarsa, sağlam bir kale<br />

içinde hıfz olunmuş korunmuş olur."<br />

"Allahü teâlâ bir kimseye iyilik ile muâmele ederse, ondan kerâmetler zuhûr eder."<br />

"Kalpten riyâ hastalığı, ihlâs; yalan hastalığı ise, doğruluk nûru ile giderilip tedâvî olunur.<br />

Kim nefsinin arzu ve isteklerine muhâlefet eder karşı çıkarsa, Allahü teâlâ onu, ünsiyet,<br />

dostluk ve muhabbet makâmına kavuşturur."<br />

VELÎ NASIL TANINIR<br />

Bir gün kendisine; "Velî halk içinde nasıl tanınır? Alâmetleri nelerdir?" diye sorulunca, evliyânın,<br />

Allahü teâlânın dostlarının alâmetlerini şöyle bildirdi: "Velî, dilinin çok tatlı olması, ahlâkının güzel<br />

olması, özür dileyenlerin özrünü kabûl etmesi, ister iyi ister kötü olsun, bütün mahlûkâta tam bir<br />

şefkat ve merhametle, acımasıyla anlaşılır."<br />

Ömründe hiç bir kimseyi kırmayan, incitmeyen Ebû Abdullah el-Basrî, en küçük mahluklara bile<br />

merhâmet eder, yolda yürürken bir karıncayı bile ezmemeye çok dikkat ederdi. Dünyâya hiç kıymet<br />

vermeyen Ebû Abdullah el-Basrî, insanları Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsinin dünyâ<br />

olduğunu beyân buyurur ve herkese; "Dünyânın oğullarına (dünyâ malı, mevkii, şan, şöhret, para,<br />

çocuk vs.) karşı zâhid olmak, onlara kıymet vermeyip terketmek; akıllı kişinin şânındandır. Çünkü<br />

onlar kendisini meşgûl eder, Allahü teâlâyı zikirden alıkor. Kendisi, din ve dünyâ işlerinin düzgün<br />

olmasını istediği halde, dünyâ oğulları öyle değildir."<br />

1) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.414<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.378<br />

3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.116<br />

4) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.236<br />

5) Tabakât-ı Ensârî; s.257<br />

6) Nefehâtü'l-Üns; s.122<br />

7) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.9<br />

EBÛ ABDULLAH CAVPÂRE;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Ebû Abdullah künyesiyle meşhur oldu. Sofî lakabıyla da tanındı.<br />

Doğum ve vefât târihleri ve yerleri bilinmemektedir. Dördüncü asrın ortalarında vefât etti.<br />

Çeşitli bölgelere seyâhatlerde bulunan Ebû Abdullah Sofî, Mısır'da Şeyh Ebû Bekr-i<br />

Zekkâk-ı Mısrî hazretlerinin sohbetinde kemâle geldi. Başka birçok büyüklerin sohbetinde<br />

bulunmakla şereflendi. İnsanları günahlardan sakındırmak için çok uğraştı. Talebeleri ve<br />

halk, sohbetlerinden çok istifâde etti. Yaptığı her şeyi Allahü teâlânın rızâsı için yapar,<br />

karşılığını yalnız O'ndan beklerdi. Mısır'da halk ve devlet adamları onu çok sever, hürmet<br />

ederdi. Mısır'daki İhşidî emirlerinden Kâfûr onun talebelerindendi.<br />

İhşidî emîri Kâfûr, âlimlere çok hürmet gösterip, sapıklara karşı devamlı mücâdele<br />

ederdi.Yıllarca Fâtımîlerin zulmünden, Kâhire'yi korudu. Sağlığında, Fâtımîler oraya<br />

giremedi. Bir gün, Ebû Abdullah Cavpâre'ye bir hayli altın gönderdi. O ise; "Bu askere âittir,<br />

ben kabûl edemem." deyip almadı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!