22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

talebeler için harcanması şeklinde vasiyette bulundu.<br />

1) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.147<br />

2) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.9<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.376<br />

DERDİMEND DEDE<br />

Osmanlı devri velîlerinden olan Derdimend Dede'nin kabri Kahramanmaraş'ın kuzey<br />

doğusunda, çevre yolu üzerinde, Sütçü İmam Lisesi karşısındaki tepededir. Çıkan bir yangın<br />

sonucu dergâh ve yazılı belgelerin yanması sebebiyle hakkında yeterli bilgi yoktur. Yaptığı<br />

ilaçlarla insanların dertlerine devâ olmuş ve yöre halkı tarafından çok sevilmiştir.<br />

Günümüzde de hasta olanlar tarafından kabri ziyâret edilmekte, duâ edilip<br />

bereketlenilmektedir.<br />

DERVİŞ AHMED SEMERKANDÎ;<br />

Mâverâünnehr bölgesinde yetişen âlimlerden ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Ahmed,<br />

nisbesi Semerkandî ve lakabı Derviş'dir. Semerkand'da Zeynüddîn Hafî'nin derslerinde<br />

yetiştiği için Semerkandî diye nisbet edilmiştir.<br />

Doğum ve vefât târihleri tesbit edilemeyen Derviş Ahmed, on dördüncü asrın sonlarında<br />

vefât etti. Zâhirî ilimlerde Zeynüddîn-i Hafî'nin derslerinde yetişip, kalb ilimlerinde ve<br />

tasavvuf yolunda da Hâce Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetlerine devâm etmekle ilerledi.<br />

Zeynüddîn-i Hafî, Derviş Ahmed'i çok sever, himâye eder, yetişmesi için husûsî ihtimam ve<br />

îtinâ gösterirdi. Ahmed Semerkandî, burada zâhirî ilimleri tahsîl ederken, diğer taraftan<br />

Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetlerini kaçırmamaya gayret ederdi. Bir zarûret,<br />

mecbûriyet sebebiyle sohbete gidemezse, hocasının sohbet ve hizmetlerinden mahrum kaldığı<br />

için çok üzülürdü. Bu acı ve üzüntülerini, Fârisî bir mektubunda yana yakıla, uzun uzun<br />

anlatır. Hâce Ubeydullah-i Ahrâr hazretleri ile de görüşüp, onun da mânevî feyz ve<br />

bereketlerine kavuşan Derviş Ahmed, Hirat'ta bir câmide vâz ederdi.<br />

Sözlerini yanlış anlayanlar, insanları onun vâzına gelmekten men etmeye çalıştılar. Böylece<br />

vâzına devâm eden, sâdece yedi sekiz kişi kaldı. Bu hâle çok üzülen Derviş Ahmed, bu<br />

günlerde Hâce Ubeydullah-i Ahrâr hazretleri ile karşılaştı. Ona hâlini, içinde bulunduğu zor<br />

durumu anlattı. Ubeydullah-i Ahrâr; "Gam çekme, var git, falan mescidde vâz vermeye başla.<br />

Öyle anlıyoruz ki, pek yakın bir zamanda vâz meclisiniz, eskisinden çok daha kalabalık<br />

olacaktır." buyurdu. Bu habere çok sevinen Derviş Ahmed, kendisine söylenen câmide vâz<br />

vermeye başladı. Birkaç gün sonra, vâza gelenler o câmiye sığmaz oldu. Daha büyük bir<br />

câmiye geçmek îcâb etti. O câmide de aynı hâl vâki olup, kalabalıktan içeriye girmek<br />

mümkün olmayınca, bu şekilde, daha büyük birkaç câmi dolaşıldı. Vâza koşanlar o kadar çok<br />

idi ki, herkes çok sıkışık vaziyette otururdu. Hâce Ubeydullah-i Ahrâr'ın, mânevî feyz,<br />

himmet, tasarruf ve bereketleri ile Derviş Ahmed'in vâzına koşanlar, büyük bir câmiye dahî<br />

sığmaz oldular.<br />

Derviş Ahmed Semerkandî hazretleri, sohbetlerinde devamlı olarak; Cüneyd-i Bağdâdî, Ebû<br />

Bekr-i Şiblî, Ebû Hafs-ı Haddâd, Ebû Osman Hayrî gibi tasavvuf büyüklerinden anlatırdı.<br />

Çok güzel bir anlatımı vardı. Hitâbeti kuvvetli, sözleri hikmetli idi. İnce mânâlardan,<br />

tasavvufî hakîkatlardan anlatırdı. Derin meseleler üzerinde konuşurdu.<br />

Birgün yine böyle ince mânâlardan anlatırken, bir kimse ayağa kalkıp; "Böyle hiç kimsenin<br />

anlıyamadığı sözleri anlatmanızda ne mânâ var?" dedi. Derviş Ahmed buna dedi ki: "Bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!