22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

7) Siyer-ül-Ârifîn; No: 12<br />

8) Heft İklim; No: 402<br />

9) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.10, s.341<br />

ÇOMAK DEDE<br />

Hangi asırda yaşadığı hakkında kaynaklarda bilgi bulunamayan Çomak Dede'nin kabri<br />

Kahramanmaraş'ın Sakarya mahallesindeki, Sakarya caddesi üzerinde küçük bir bahçe<br />

içindeki ağaçların arasında olup, dışarıdan bakıldığında görülmemektedir. 1917 yılındaki<br />

Fransız işgâli sırasında kabrinden iniltiler geldiği; 1919'da Sütçü İmam'ın Fransızlara karşı<br />

başlattığı mücadelede ise kabrinden kalkıp elindeki çomağıyla (ucunda topuz bağlı deynek)<br />

düşmanın başına vurarak en ön safta çarpıştığı, bu çarpışmalara katılan gâziler tarafından<br />

anlatılmaktadır.<br />

D<br />

DAHMEL BİN ABDULLAH;<br />

Yemen'de yetişen evliyânın büyüklerinden. Doğum târihi belli değildir. Yemen'in Sahban<br />

beldesinde doğdu. KünyesiEbü't-Tukâ'dır. Hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Zamânın<br />

âlimlerinden ilim öğrenerek yetişti. Talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu anlatmak için<br />

icâzet (diploma) aldı. Ömrünü bu minval üzere geçiren Dahmel bin Abdullah, 1203 (H.600)<br />

senesinden sonra vefât etti.<br />

Sultan Tuğtekin, Yemenlilerin topraklarının bir kısmını zorla almak istedi. Arâzi sâhipleri<br />

topraklarının ellerinden gitmesinden dolayı çok üzüldüler. Durumlarını arz etmek üzere<br />

Dahmel bin Abdullah'ın yanına geldiler. Şeyh Dahmel, yanında bâzı sâlih kimselerle berâber<br />

bir mescitte ibâdetle meşguldü. Durum arz edilince mescidden çıkıp; "Yâ Rabbî!<br />

Müslümanları zâlim sultanın elinden kurtar." diye yalvardı. Bir süre sonra da; "Dileğimiz<br />

yerine geldi. Sultan, harb meydanında vuruşma için er istemeğe çıktığı sırada etraftan gelen<br />

oklarla öldü." dedi. Orada bulunanlar daha sonra Sultanın, Şeyh Dahmel'in dediği gibi<br />

öldüğünü öğrendiler.<br />

Arşân denilen yerin idârecisinin yanına, bir müslümanın işi hususunda yardımcı olmak için<br />

gitmişti. Fakat o idâreci onun isteğini kabûl etmedi. Bunun üzerine onda ve halkta gördüğü<br />

kibir ve mal çokluğu sebebiyle gururlanmalarına üzülerek, onların yanlarından ayrıldı.<br />

Şehirden çıkınca, o tarafa doğru dönüp; "Helâk ol ey Arşân beldesi!" dedi. Çok geçmeden<br />

şehrin hâli değişti. Eski rahatlık ve bolluğu kayboldu.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.8<br />

2) Tabakât-ı Havâs; s.51<br />

DA'LEC BİN AHMED;<br />

Hadîs ve fıkıh âlimi, velîlerden. Künyesi, Ebû İshâk Sicistânî'dir. 874 (H.260) senesinde<br />

doğdu. 962 (H.351) de Bağdat'ta vefât etti. Mekke'deAli bin Abdülazîz ve diğer âlimlerden,<br />

Basra'da Hişâm bin Seyrafî ve onun tabakasından, Rey'de Muhammed bin Eyyûb<br />

Beclisen'den, İbrâhim el-Bûşencî'den, Nişâbûr'da zamanının âlimlerinden, Bağdât'ta Osman<br />

bin Saîd Dârimî'den, Muhammed bin Ribh'den hadîs-i şerîf işitip, ilim almış ve rivâyet<br />

etmiştir. İlmi çok olup, derin bir âlim idi. Kendisinden Dâre Kutnî, Hâkim, İbn-i Zerkaviye,<br />

Ebû İshâk İsferâyînî, Ebû Kâsım ibni Beşrân ve daha pekçok âlim ilim alıp rivâyette<br />

bulunmuştur. Hadîs ilminde sika, güvenilir ve pek sağlamdı. Zengin ve çok cömert bir zât

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!