22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Balear adalarının büyüğü olan Mayorka Adasında hıristiyan bir âilenin tek çocuğuydu. Tahsil<br />

yaşı gelince Nebuniye şehrinin en meşhur papazı olan Nikola Nertil'in yanında yetişti. İncil'i<br />

ezberledi. Hocası olan papazın yol göstermesi ile Tunus'a gitti ve orada müslüman oldu.<br />

Arapça'yı öğrenip İslâm ilimlerinde yetişti. Hıristiyanlığın iç yüzünü ve nasıl bozulduğunu<br />

anlattığı Tuhfet-ül-Erîb adlı eserini yazdı. 1420 yılında tamamlanıp 1873 yılında Londra'da<br />

ilk baskısı yapılan bu kitap 1981 yılında da İstanbul'da İhlâs Vakfı tarafından bastırıldı. Eser<br />

Hacı Zihni Efendi tarafından Türkçeye tercüme edildi ve Osmanlıca baskıları yapıldı. El<br />

yazması Berlin Kütüphanesindedir.<br />

ABDULLAH İBNİ VEHB;<br />

Mısır'da yetişen âlim ve velîlerden. İsmi Abdullah bin Vehb el-Fihrî, künyesi Ebû<br />

Muhammed'dir. 742 (H.125) senesinde doğdu. 812 (H.197) senesinde vefât etti. Fıkıh ve<br />

hadîs ilminde güvenilir ve fazîlet sâhibi bir zât idi.<br />

Abdullah ibni Vehb, küçük yaşta ilim tahsîline başladı. İlim öğrendiği hocalarının sayısı üç<br />

yüz yetmiş civarındadır. Bunların en meşhurları İmâm-ı Mâlik, Havye bin Şüreyh, Saîd bin<br />

Ebî Eyyûb, Leys bin Sa'd, Süleymân bin Bilâl, İbn-i Cüreyc, Süfyân-ı Sevrî veSüfyân bin<br />

Uyeyne hazretleri gibi büyüklerdir. İmâm-ı Mâlik hazretlerinin derslerinde kemâle gelip<br />

olgunlaştı. İmâm-ı Mâlik, Abdullah bin Vehb'e yazdığı mektuplarında; "Mısır'ın fakihi (fıkıh<br />

âlimi) Ebû Muhammed Müftî" diye hitâb ederdi. Bundan başkasına fakîh diye hitâb etmez ve<br />

yazmazdı. Abdullah bin Vehb'e ayrıca "Dîvân-ül ilm" yâni İlmin kütüphânesi denilmiştir.<br />

Hadîs-i şerîf ilminde hâfız, yüz bin hadîs-i şerîfi, râvileri ile birlikte ezbere bilen ünvânı<br />

verildi. Kendisinden rivâyet edilen hadîs-i şerîflerin sayısı yüz bin civârındadır. İmâm-ı<br />

Mâlik'in talebelerinden, hocası tarafından en çok sevilen ve sünneti en iyi bilen olduğu<br />

rivâyet edilmektedir. Ahmed bin Sâlih; "İbn-i Vehb'den daha fazla hadîs-i şerîf rivâyet eden<br />

birini tanımıyorum." dedi.<br />

Hazret-i Abdullah bin Vehb, fıkıh ilminde de çok yüksek idi. Bu yüzden, kendisi için; "Hadîs<br />

ilmi ile fıkıh ilmini cem' eden." buyruldu. Bir defâsında, İmâm-ı Mâlik'in huzurunda, İbn-i<br />

Kâsım ile İbn-i Vehb'den bahsediliyordu. İmâm-ı Mâlik; "İbn-i Vehb bütün ilimlerde âlimdir.<br />

İbn-i Kâsım ise sadece fakîhdir." buyurdu.<br />

Medîne ahâlisi bir meselede ihtilaf ettikleri vakit, İbn-i Vehb'in gelmesini beklerler, geldiği<br />

zaman ihtilaf ettikleri meseleyi kendisine arzedip verdiği fetvâyı kabûl ederlerdi.<br />

Abdullah ibni Vehb buyurdu ki: "Allahü teâlâ beni, İmâm-ı Mâlik ve Leys bin Sa'd vesîlesi<br />

ile dalâlete düşmekten kurtardı." "Bu nasıl oldu?" diye sordular. "Ben hadîs-i şerîfleri<br />

toplamakla meşgûl iken, bana ulaşan çeşitli rivâyetler karşısında şaşırıp kalmıştım. Ne zaman<br />

ki, İmâm-ı Mâlik ve Leys bin Sa'd hazretleri ile karşılaştım. Onlar beni, şu rivâyeti al, şunları<br />

alma. Bu hadîs-i şerîfin mânâsı şudur. Şunun mânâsı şöyledir, diye îkâz ettiler. Böylece<br />

şaşırmaktan ve dalâlete düşmekten kurtuldum." buyurdu.<br />

Bir defâ, zamanın halîfesi, kendisine mektup yazıp, kâdı olması için teklifte bulundu ise de,<br />

mesûliyetinin çok ağır olması sebebiyle kabûl etmedi. "Niçin kabûl etmiyorsunuz? Allahü<br />

teâlânın kitâbı, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sünneti ile hüküm verirsiniz."<br />

diyenlere; "Bilmiyor musunuz? Kıyâmet günü âlimler peygamberler ile ve kâdılar sultanlar<br />

ile berâber haşr olunacaklar, berâber diriltilecekler." buyurdu.<br />

Öğrendiği ilmi başkalarına da öğretti. Bu şekilde yetiştirdiği talebelerin en meşhurları<br />

arasında kardeşinin oğlu, Ahmed bin Yûsuf et-Tenîsî, Ahmed bin Sâlih el-Mısrî, İbrâhim bin<br />

Münzir, Yahyâ bin el-Mekâbirî bulunmaktadır.<br />

Yahyâ bin Bekir diyor ki: "Hazret-i Abdullah ibni Vehb'in ömrünün üçte biri, kendi nefsini<br />

terbiye ve hesâba çekmekle, üçte biri ilim öğretmekle ve üçte biri de hacca gidip gelmekle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!