22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Başka yollar çıkmaz sokağa benzer."<br />

"Kur'ân-ı kerîmin çizdiği sınırları gözetmeyen ve hadîs-i şerîfleri bilmeyen kimse, mürşid,<br />

yol gösterici olamaz. Çünkü tasavvuf yolu, Allahü teâlânın kitâbına ve Resûlullah'ın<br />

sünnetine bağlıdır. Tasavvuf büyükleri, dîne uyan âlimlerdir. Resûlullah'ın vârisleridir.<br />

Sözlerinde, işlerinde ve huylarında hep Resûlullah'a uyarlar. Yâ Rabbî! O büyüklerden feyz<br />

almamızı, bereketlenmemizi nasîb eyle. Âmin! Her zaman söylüyorum ve bildiriyorum ki,<br />

Resûlullah'a uymakta gevşeklik eden, O'nun sünnet-i seniyyesini terk eden mutasavvıf<br />

olamaz. Onu Allah adamı sanmayınız!Onun dünyâdan kaçınır görünmesine, hârikalar<br />

göstermesine aldanmayınız! Onun zühd ve tevekkül ve mârifetler anlatan sözlerini kendinden<br />

bilmeyiniz!"<br />

"Ey tasavvuf yolunda bulunanlar! Eğer Allahü teâlâyı tanıdığınızı ve O'na tâzimde<br />

bulunduğunuzu söylüyorsanız, yalnız bulunduğunuz zaman Allahü teâlâya karşı tavrınıza<br />

bakınız. Yiyip içmenizde, yatıp kalkmanızda, konuşmanızda ve bütün işlerinizde vakitlerinizi<br />

Allahü teâlânın râzı olduğu ve beğendiği işlere sarfedebilirsiniz. Bunları, niyetlerinizi<br />

düzelterek yapabilirsiniz. Çünkü ameller niyetlere göredir. Bu bakımdan yemek yerken, su<br />

içerken lezzet almak için değil de, ibâdete kuvvet kazanmak, elde ettiği enerji ile daha iyi<br />

ibâdet edebilme niyetiyle yiyip içmelidir. Uykuyu, üzerindeki yorgunluk ve bıkkınlığı<br />

giderip, ibâdeti daha zinde ve râhat bir şekilde yapabilmek niyetiyle uyumalıdır. Diğer bütün<br />

işleri ve edindiği mesleği helâl kazanmak niyetiyle yapmalıdır. Bütün yapılan bu işler, niyeti<br />

düzeltmek sûretiyle ibâdet olur. Bir insan hâlis niyetle yaptığı işler sebebiyle sevâba kavuşur.<br />

Bu sebeple kalp nûrlanır. Bu nûr, nefse sirâyet eder. O kimse mânevî kirlerden temizlenir.<br />

Beşerî tabîatı, melek tabîatı gibi olur. Artık elinde olmadan tâatları, Allahü teâlânın<br />

beğendiği işleri yapar. Elinde olmadan ister istemez kötülüklerden sakınır."<br />

Birisi yanına gelip; "Bana nasîhat et." deyince; "Kim sana Allah yolunu gösterirse, onunla<br />

berâber ol ve kim sana dünyâ yolunu gösterirse ondan uzak dur." buyurdu.<br />

"Tasavvuf nedir?" diye soran bir kimseye şöyle cevap verdi: "İnsanların rızâsını bırakıp,<br />

Allahü teâlânın rızâsını aramak, kötü huyları terkedip, nefsânî olan işlerden uzaklaşmak, rûhu<br />

yükselten vasıflar kazanmaya gayret etmek, hakîkî ilimlere sarılmak, hep en uygun şekilde<br />

hareket etmek, herkese nasîhatta bulunmak, Allahü teâlâya verilen ahidde durmak,<br />

Muhammed aleyhisselâmın dînine uymaktır."<br />

"Kimde şu dört haslet bulunursa, bu hasletler o kimseyi yüksek derecelere kavuşturur. Hem<br />

Allahü teâlânın katında, hem de insanlar yanında kıymeti çok olur. 1. Hilm (yumuşaklık ve<br />

sabır) sâhibi olmak, 2. İlim sâhibi olmak, 3. Cömert olmak, 4. Güzel ahlâk sâhibi olmak.<br />

Yine dört haslet vardır ki, bu hasletler de sâhibini en aşağı derecelere düşürür. Allahü teâlâ<br />

katında ve insanların yanında sevilmeyen birisi olur. 1. Kibir (büyüklenme), 2. Ucb<br />

(amellerini beğenmek), 3. Cimrilik, 4. Kötü ahlâk."<br />

Tasavvufun ne olduğu sorulduğunda, şöyle cevap verdi: "Tasavvuf on şeyi içerisine alan bir<br />

isimdir. Birincisi, dünyâdan (lâzım olan) az bir mikdârı edinmek. İkincisi, kalbin Allahü<br />

teâlâya güvenip dayanması. Üçüncüsü, tâat olan Allahü teâlânın beğendiği şeylere rağbet<br />

etmek. Dördüncüsü, yediği içtiği ve kullandığı şeylerin helâlden olmasında titiz davranmak.<br />

Beşincisi, kalbin Allahü teâlâ ile meşgûl olması. Altıncısı, gizli olarak Allahü teâlâyı<br />

hatırlamak. Yedincisi gerçek ihlâsa sâhib olmak. Sekizincisi, şek ve şüpheden uzak, kat'î bir<br />

îmâna sâhib olmak. Dokuzuncusu, tam bir teslimiyetle Allahü teâlâya yönelmek. Onuncusu,<br />

ihtiyaçlarını başkasından istemeyip, şikâyette bulunmamak. Kimde bu on haslet bulunursa,<br />

tasavvuftan söz etmeye lâyıktır. Yoksa yalancıdır."<br />

"Allahü teâlânın ihsân ettiği nîmetlerin çokluğunu göreceksin. Bir de, O'na karşı yaptığın<br />

ibâdet ve tâatlardaki kusurlarını göreceksin. Bu iki görüş arasında meydana gelen hâle hayâ<br />

denir."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!