22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Sen bu kerâmete hangi amelin sebebi ile nâil oldun?" dedi. Kız da; "Resûl-i ekreme salevât-ı<br />

şerîfeyi çok getirmekle ve salevât okumaya devâm ederek kavuştum." diye cevap verdi.<br />

Muhammed Cezûlî, bu duruma hayret ederek; "Acabâ hangi salevât-ı şerîfeyi okumaya<br />

devâm etsem?" diye düşünmeye başladı. O gece, bu düşünceden dolayı uyuyamadı. Bu<br />

düşünce içerisinde yatakta yatarken, hanımı yatağından kalktı. En güzel elbisesini giyip,<br />

örtüsünü örtüp evden dışarı çıktı. Bunu görünce, hanımının bu saatte nereye gittiğini merak<br />

ederek arkasından dışarı çıktı ve onun deniz kıyısına doğru gittiğini gördü. Önünde ve<br />

ardında bir arslan ona bekçilik ediyordu. Merakı daha fazla arttı. Hanımı kıyıya varınca<br />

denize girdi ve yürümeye devâm etti, sonunda küçük bir adaya ulaştı. Arslanlar denizin<br />

kıyısında yattılar. Orada abdest alıp, namaz kılmaya başladı. İbâdetten sonra, yine su<br />

üzerinde yürüyerek kıyıya geldi. Arslanlar da kalkarak, biri önde, diğeri arkada yürümeye<br />

başladılar. Muhammed Cezûlî daha önce eve gelip, uyuyor göründü. Hanımı, eve gelip<br />

elbiselerini değiştirip, yattı. "Hanım bunu her gece mi yapıyor?" diye düşünerek, üç gece onu<br />

gözetledi. Hanımının her gece böyle yaptığını gördü.Üçüncü gecenin sabahında, bu durumu<br />

hanımına sordu. Hanımı ona; "Siz, bu işe şimdi mi vâkıf oldunuz? Uzun senelerdir ben böyle<br />

yapıyorum." dedi. Bunun üzerine Muhammed Cezûlî; "Acabâ, bu kerâmete ne sebeple<br />

kavuştunuz?" diye sorunca, hanımı; "Resûl-i ekreme salevât-ı şerîfe okumayı hiç<br />

bırakmadım. Nîmete bu yüzden kavuştum." dedi. Muhammed Cezûlî; "Devâm ettiğiniz bu<br />

salevât-ı şerîfe hangisidir?" diye suâl etti. Hanımı cevap vermedi. Isrâr edince; "Bu gece<br />

istihâre edeyim, izin olursa, cevap veririm." dedi. Sabahleyin hanımı; "Açıkça söyleyeyim,<br />

haber vermeye izin yoktur. Ancak salevât-ı şerîfeleri topla, onların içinde varsa, "Vardır"<br />

diye haber veririm." dedi. Bunun üzerine Muhammed Cezûlî, birçok kitaplarda bulunan<br />

salevât-ı şerîfeleri topladı ve bir kitap yazdı. Hanımına, yazdığı bu kitabı okuduğu zaman,<br />

hanımı; "İçinde birkaç yerde vardır." dedikten sonra; "Bu kitabı okumaya devâm edenin,<br />

Allahü teâlânın rahmetine kavuşacağında şüphe yoktur." dedi. Muhammed Cezûlî bu eserine;<br />

Hayırlara deliller ve nûrların doğuşu mânâsına gelen Delâil-ül-Hayrât ve Meşârık-ul-Envâr<br />

ismini verdi.<br />

Cezûlî'nin kabrinin bulunduğu belde küffâr eline geçince, talebesinin talebesi, hocamızı<br />

orada bırakmıyalım diyerek kabrini açtırdı. Aradan yetmiş sene geçmesine rağmen, mübârek<br />

bedeninin nasıl defnedilmiş ise o hâlde olduğunu gördüler. Onu sevenlerden birisi,<br />

Muhammed Cezûlî'nin alnına parmağını bastırdı. Alnındaki kan dağıldı. Parmağını<br />

kaldırınca, yine toplandı. Sanki canlı idi. Oradan mübârek bedenini alıp, Merrâkûş'a getirip<br />

defnettiler. Kabrinin üzerine bir de türbe yaptırdılar.<br />

Muhammed Cezûlî'nin Delâil-ül-Hayrât'tan başka eserleri de vardır. Fakat en meşhûru bu<br />

eserdir. Hizb-ül-Felâh ve Hizb-i Sübhân ed-Dâim yazmış olduğu eserlerdendir.<br />

Delâil-ül-Hayrât'ta toplanmış olan salevât-ı şerîfelerden bâzıları şunlardır:<br />

"Allahümme salli alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zürriyyâtihî kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve<br />

bârik alâ Muhammedin ve ezvâcihî ve zürriyyâtihî kemâ bârekte alâ âli İbrâhîme inneke<br />

hamîdün mecîd."<br />

"Allahümme salli alâ Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve bârik alâ Muhammedin ve<br />

alâ âli Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme inneke hamîdün mecîd."<br />

"Allahümme salli alâ Muhammedin-in-nebiyy-il-ümmiyyi ve alâ âli Muhammed."<br />

"Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve<br />

alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli<br />

Muhammedin kemâ bârekte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd.<br />

Allahümme ve terahham alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ terahhamte alâ<br />

İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme inneke hamîdün mecîd. Allahümme ve tehannen alâ<br />

Muhammedin ve alâ âli Muhammedin kemâ tehannente alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîme

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!