22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İKİNCİ BÖLÜM<br />

Muhammed aleyhisselâmın doğum<strong>un</strong>dan peygamberliği<br />

bildirilinceye kadar görülen peygamberlik müjdeleri ve alâmetleri:<br />

¥ Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” annesi Âmine<br />

hât<strong>un</strong> şöyle anlatmışdır: O hazretin [ya’nî Muhammed<br />

aleyhisselâmın] doğacağı sırada evde yalnız idim. Abdülmuttalib<br />

Beytüllahı tavâf etmeye gitmişdi. Abdüllah dört ay önce<br />

Medînede vefât etmişdi ve orada defn edilmişdi. Evin tavanı<br />

tarafından büyük bir şey indiğini hissetdim ve beni korku<br />

kapladı. Bir ak kuş<strong>un</strong> kanadıyla beni sıvazladığını hissetdim<br />

ve korkum dağıldı. Sonra bana süt gibi beyâz bir şerbet<br />

verdiler. Çok susamışdım. Aldım, bu şerbeti içdim. Uz<strong>un</strong><br />

boylu küçük yüzlü hât<strong>un</strong>lar gördüm. Abd-i Menâfın kızlarına<br />

benziyorlardı. Etrâfımda duruyorlardı. Gökden yere kadar<br />

uzanmış beyâz ipekden bir örtü gördüm. Birisinin, Onu<br />

insanların gözünden gizliyoruz dediğini işitdim. Bir bölük<br />

kuşlar gördüm ki gagaları zümrütden, kanatları yâkutdan<br />

idi. O sırada gözümden perde kaldırıldı. Doğudan batıya kadar<br />

yeryüzünü gördüm. Biri doğuda, biri batıda, biri de<br />

Kâ’benin damı üzerinde üç alem [sancak] gördüm. Sonra<br />

çok hât<strong>un</strong>lar gelip çevremde oturdular. Muhammed aleyhisselâm<br />

doğar doğmaz başını secdeye koydu. Parmağını semâya<br />

kaldırdı. Sonra bir bulut indi ve onu kaldırıp götürdü.<br />

Bakdım yerde göremedim. Gözden kaybolmuşdu. Sonra<br />

“Muhammedi bütün âlemde dolaşdırınız. Bütün mahlûkât<br />

Onu ismiyle, sûretiyle ve sıfatıyla tanısın, bilsin” diye bir ses<br />

işitdim. O bulut bir anda Onu geri getirdi. Onu beyâz bir yün<br />

içine sarmışlardı. Sardıkları k<strong>un</strong>dak sütden ak, ipekden yumuşak<br />

idi.<br />

Yine bir bulut geldi, öncekinden büyük idi. Bulut<strong>un</strong> arasında<br />

at kişnemeleri işitiyordum. Şöyle bir ses duyuyordum:<br />

– 67 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!