22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

âlâ onlar hakkında [Bekara sûresi 89. cu âyetinde meâlen],<br />

(Vaktâ ki, onlara Allahü teâlâ tarafından Tevrâtlarını, tevhîd,<br />

nübüvvet ve haşrde tasdîk edici Kur’ân-ı kerîm geldi,<br />

kabûl etmediler ve inanmadılar. B<strong>un</strong><strong>un</strong>la berâber dahâ önce,<br />

Arab müşriklerine karşı yehûdîler müşkîl durumda kaldıkları<br />

zemân: Tevrâtda açıklanan âhır zemân peygamberi<br />

gelib bu müşrikler üzerine bize yardım edeydi, diye düâ<br />

ederlerdi. İşte o Tevrâtda vasfını işitdikleri Peygamber gelince;<br />

bu İsrâîl oğullarından değil, İsmâ’îl evlâdındandır, diye<br />

inkâr etdiler. Artık Allahın la’neti o kâfirler üzerinedir)<br />

buyurmuşdur.<br />

¥ Abdürrahmân Cevzî yine şöyle yazmışdır: Katâde “radıyallahü<br />

anh” şöyle demişdir: Yehûdîler, Hazret-i Muhammed<br />

“sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ile müşrik arablara<br />

karşı yardım beklerlerdi ve şöyle düâ ederlerdi: Yâ Rabbî!<br />

Tevrâtda geleceğini ve vasflarını okuduğumuz ümmî peygamberi<br />

gönder. Arab müşriklerini cezâlandırsın ve öldürsün.<br />

Muhammed aleyhisselâm zuhûr edince, On<strong>un</strong> yehûdîlerden<br />

olmadığını görerek hased etdiler ve kabûl etmeyip,<br />

kâfir oldular.<br />

¥ İncîlde Îsâ aleyhisselâmın şöyle buyurduğu yazılıdır:<br />

Ben, benim ve sizin Rabbiniz tarafına gidiciyim. Gâr Klita<br />

adında bir Peygamber gelecek ve size herşeyi bildirecekdir.<br />

Ben on<strong>un</strong> hak Peygamber olduğ<strong>un</strong>u tasdîk etdiğim gibi, o da<br />

benim hak Peygamber olduğumu tasdîk edecekdir. Gâr Klita<br />

[Paraklit] ismiyle, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmı<br />

kasd etmişdir. Bu ism Ahmed isminin ma’nâsına yakın<br />

bir ismdir. Hazret-i Îsânın havârîlerinden Yuhannâ, şöyle<br />

demişdir: Îsâ aleyhisselâm bana kendinden sonra gelecek<br />

peygamber Muhammed-ül Arabîyi müjdeledi. Ben de bu<br />

müjdeyi havârîlere iletdim, hepsi îmân etdiler.<br />

¥ Abdüllah bin Amr ibni Âs “radıyallahü anhümâ” buyurdu<br />

ki: Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”<br />

geçmiş kitâblarda vasfı şöyle yazılmışdır: Tevekkül sâhibi,<br />

çirkinlik ve kabalıkdan uzak, sokaklarda bağırıp çağırma-<br />

– 46 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!