22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

(dinde reform yapmak isteyen) kimselerin uğradıkları şiddetli<br />

cezâlara ve felâketlere, avâm ve havâs şâhid olmuşlardır.<br />

Kalbi îmân nûruyla nûrlanmış olan kimse, kendi hâlini biraz<br />

düşünse, tâat ve ibâdet yapmak ile, günâh işlemek ve isyân<br />

etmek arasındaki farkı görüp anlar. Çünki, ibâdetin netîcesi<br />

zevk, huzûr, güzel ahlâk ve iyi işlerdir. İsyânın ve<br />

ma’siyyetin netîcesi ise üzüntü, huzûrsuzluk, kötü ahlâk ve<br />

çirkin işlerdir. Şübhesiz ki ibâdetin ve iyi işlerin karşılığı sevâb<br />

kazanmakdır. Kötü işlerin ve günâhların karşılığı ise<br />

azâb ve ıkâbdır.<br />

Allahü teâlâ bize ve bütün müslimânlara, netîcesi sevâblara<br />

kavuşmak olan ibâdetleri yapmak nasîb eylesin. Netîcesi<br />

ıkâb ve azâb olan kötülüklerden korus<strong>un</strong>!<br />

NAZM<br />

Sana şükr ve minnet ey zelcelâl,<br />

Ki hatm oldu lutf<strong>un</strong>la bu hoş makâl.<br />

Şevval içre buldu temâmı bu kim,<br />

Li temmetihî adı târîh-i sâl.<br />

Çû asâr-ı hatm-i nübüvvet dürür,<br />

Hıtâmi kerâmat-ı eshâb-ü âl.<br />

Hudâyâ vücûdu şeref bahşin it,<br />

Cihân içre gün gibi rûşen cemâl.<br />

İden pertevinden b<strong>un</strong><strong>un</strong> iktibâs,<br />

Dola gönlü envâr-ı fadlü kemâl.<br />

Ânın hurmetiyçün mihr rûhî,<br />

Delîl olmasa âlem olurdu dâl.<br />

Dahî âl ü eshâbiyçünki olur,<br />

Hidâyet nücûmi durur lâ mehâl.<br />

Alup pertevinden buların füruğ,<br />

Dil-i Lâmiî ola ferh<strong>un</strong>de fâl.<br />

Dolup içem envârı sıdku safâ,<br />

İde cânda aşkın odu iştiâl.<br />

– 447 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!