22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

inde olan kinden dolayı ağlıyorum. Onu, ben vefât etdikden<br />

sonra ortaya çıkarırlar, buyurdu. Yâ Resûlallah! Din selâmet<br />

üzere devâm eder mi, dedim. Selâmet üzere devâm eder, buyurdu.<br />

¥ Âişe “radıyallahü anhâ” şöyle buyurmuşdur: Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” Talhayı “radıyallahü anh”<br />

bir yere giderken gördü. Yer yüzünde yürüyen bir şehîddir,<br />

buyurdu.<br />

¥ Bir gün Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hanımlarına<br />

şöyle buyurdu: Sizden alnı tüylü devenin sâhibi,<br />

Hav’abın köpekleri kendisine havladığı yere kadar gider.<br />

Çok kimse on<strong>un</strong> sağ tarafında, çok kimse de sol tarafında öldürülür.<br />

Kendisi de zor kurtulur, buyurdu. Hazret-i Âişe<br />

“radıyallahü anhâ”, Cemel vak’asında Iraka giderken, Benî<br />

Âmir sularından bir suy<strong>un</strong> yanına varmışdı. Orada köpekler<br />

havlamağa başladı. Bu suy<strong>un</strong> adı nedir diye sordu. Hav’ab<br />

dediler. B<strong>un</strong><strong>un</strong> üzerine hazret-i Âişe “radıyallahü anhâ” ben<br />

geri dönüyorum, dedi. İbni Zübeyr “radıyallahü anh” geri<br />

dönme, Allahü teâlâ senin vâsıtanla iki zâtın arasını ıslâh<br />

eder, dedi. Hâyır geri döneceğim. Çünki, Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” şöyle buyurdu diyerek, Resûlullahın<br />

zevcelerine buyurduğu şeyi anlatdı.<br />

¥ Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Cemel vak’asına<br />

işâretle; bir kavm çıkar, helâk olurlar. Felâh bulmazlar!<br />

Onların önderi bir kadındır ve o Cennete girecekdir, buyurmuşdur.<br />

¥ Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hanımlarına<br />

“radıyallahü teâlâ anhünne”, benden sonra size yardım eden<br />

doğru sözlü ve iyi işli birisi olacakdır, buyurdu. Sonra, yâ<br />

Rabbî, Abdürrahmân bin Avfı Cennet ırmaklarından kandır,<br />

diye düâ etdi. Resûlullahın vefâtından sonra, Abdürrahmân<br />

bin Avf “radıyallahü anh” mâlının bir kısmını kırkbin<br />

dinâra satdı ve ezvâc-ı tâhirâta taksîm etdi.<br />

¥ Bir gün Emîr-ül mü’minîn hazret-i Alî, Zübeyr ile “radıyallahü<br />

anhümâ” başbaşa konuşuyorlardı. Resûlullah “sal-<br />

– 266 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!