22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5– Kâfirlerden zuhûr edenlere ise (Sihr), ya’nî büyü denir.]<br />

İstidrâcın ma’nâsı: Allahü teâlânın bir kimseye, isteklerini<br />

dünyâda vermesidir ki, o kimsenin haddi aşması, inâdı, cehâleti<br />

ve fesâdı artıp, her zemân ve belki her ân dergâh-ı izzetden<br />

[Allahü teâlâ katından] uzaklaşarak, rahmetden<br />

mahrûm kalmasına sebeb olmasıdır.<br />

İstidrâcın kısmları:<br />

1– Mekr: Allahü teâlâ [A’râf sûresi 99.cu âyetinde meâlen],<br />

(... Hüsrâna uğrayan kimselerden başkası, Allahın<br />

mühlet vermesinden emîn olamaz.) ve [Neml sûresi 50.ci<br />

âyetinde meâlen] (Böyle bir hîle kurdular. Biz de onların haberi<br />

olmadan, hîlelerinin cezâsını verdik!) buyurdu. Mekr,<br />

bir kimseyi aldatmak, hîle yapmak demekdir.<br />

2– Keyd: Allahü teâlâ [A’râf sûresi 183.cü âyetinde meâlen],<br />

(... İhsân görünüşünde, helâk ve perîşan edişim pek çetindir!)<br />

buyurdu. Mekr ma’nâsına yakındır.<br />

3– Hıdâ’: Allahü teâlâ [Nisâ sûresi 142.ci âyetinde meâlen],<br />

(Münâfıklar zanlarınca, Allaha hîle yaparlar. Allah da<br />

hîlelerini başlarına geçirir.) ve [Bekara sûresi 9.cu âyetinde<br />

meâlen], (Onlar (akllarınca) Allahı ve mü’minleri aldatırlar.<br />

Hâlbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar. Ve b<strong>un</strong><strong>un</strong> farkında<br />

değildirler.) buyurdu. Hıdâ’; bir kimseye tahmîn etmediği<br />

tarafdan zarar vermekdir.<br />

4– İmlâ: Allahü teâlâ [Âl-i İmrân sûresi 178.ci âyetinde<br />

meâlen], (İnkâr edenler, kendilerine ömr ve mühlet verişimizi,<br />

sakın kendileri için hayrlı sanmasın. Biz onları sâdece günâhlarını<br />

artdırsınlar diye bırakıyoruz) buyurdu. Bu âyet-i<br />

kerîmede nümlî kelimesi, mühlet verdik demekdir.<br />

5– İhlâk: Allahü teâlâ [En’âm sûresi 44.cü âyetinde meâlen],<br />

(... Nihâyet kendilerine verilen bu genişlik ve serbestlikle<br />

tam ferâhlandıkları sırada onları ansızın yakaladık) ve<br />

[Kasâs sûresi 39 ve 40.cı âyetlerinde Fir’avn hakkında me-<br />

– 25 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!