22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

lem”, bizim memleketimizde kıtlık var, bu sene hiç yağmur<br />

yağmadı. Bizim için düâ buyur<strong>un</strong>uz, dediler. Resûlullah onlar<br />

için düâ etdi. Memleketlerine döndüklerinde düâ edildiği<br />

gün yağmur yağmış olduğ<strong>un</strong>u gördüler.<br />

¥ Necâşînin kız kardeşinin oğlu Firûz Deylemî “radıyallahü<br />

anh” hicretin on<strong>un</strong>cu senesinde Medîneye gelerek îmân<br />

etdi. <strong>Peygamberlik</strong> iddiâsında bul<strong>un</strong>an Esved-i Anesîyi o öldürdü.<br />

Onu öldürdüğü gecenin sabâhında Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” Eshâb-ı kirâma, dün gece Esved-i<br />

Anesî öldürüldü, buyurdu. Yâ Resûlallah! Onu kim öldürdü<br />

diye sorduklarında, mubârek bir hânedândan mubârek bir<br />

kimse öldürdü. On<strong>un</strong> ismi Firûzdur dedi ve Firûz muzaffer<br />

ols<strong>un</strong> diye düâ buyurdu.<br />

¥ Hicretin on<strong>un</strong>cu senesinde müslimân olmak için Medîneye<br />

gelen hey’etlerden biri de, Kinde kabîlesinin hey’eti idi.<br />

Bu hey’et aralarına meliklerinin oğlu Vâil bin Haceri de almışlardı.<br />

O şöyle demişdir: Ben Resûlullahın “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” huzûr<strong>un</strong>a çıkmadan önce, Eshâb-ı kirâm<br />

bana, senin geleceğini Resûlullah bize üç gün önceden müjdeledi<br />

dediler. Sonra Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

huzûr<strong>un</strong>a gidip, müslimân oldum.<br />

¥ Sa’d bin Ebî Vakkâs “radıyallahü teâlâ anh” vedâ haccı<br />

sırasında hastalanmışdı. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” ziyâretine gitdi. Yâ Resûlallah! Herhâlde ben Mekkede<br />

Eshâbından geri kalacağım deyince, İnşâallah Allahü<br />

teâlâ sana sıhhat verecek. Çünki, senden çok hayrlar ve fâideli<br />

işler meydâna gelecek. Bir kavm senden iyilikler görecek.<br />

Bir kavmi de zarara uğratacaksın, buyurdu. Sonra sıhhatine<br />

kavuşdu. Hazret-i Mu’âviye “radıyallahü anh” zemânına<br />

kadar yaşadı. Irakı feth etdi. Mürtedlerle yapılan muhârebelerde<br />

çok savaşıp büyük işler yapdı. Resûlullahın “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” buyurduğu gibi mürtedlere büyük<br />

zararlar verdi.<br />

¥ Eshâb-ı kirâmdan biri şöyle anlatmışdır. Vedâ haccında<br />

Mekke evlerinden birine girdim. Resûlullah “sallallahü aley-<br />

– 195 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!