22.03.2018 Views

Sevahid-un Nubuvve - Peygamberlik Mujdeleri - Mevlana Abdurrahman Cami

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE (Peygamberlik Müjdeleri) Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir. Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır: 1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır. 2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır. 3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır. 4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır. 5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır. 6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır. 7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır. 8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır. 9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE

(Peygamberlik Müjdeleri)

Bu kitâb, derin âlim ve büyük velî Mevlânâ Abdürrahmân Câmî hazretlerinin, "ŞEVÂHİD-ÜN NÜBÜVVE Lİ-TAKVİYET-İ EHLİL-FÜTÜVVE" adlı kitâbının tercümesidir.

Kitâbda, bir mukaddime, yedi bölüm, bir hâtime vardır:

1) Mukaddime: Nebî ve mürsel kelimelerinin ma’nâlarını ve bunlara bağlı şeyleri açıklamakdadır.

2) Birinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan evvel, Peygamberliğine delîl olan alâmetler hakkındadır.

3) İkinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" doğumundan bi’setine [Peygamberliği bildirildiği vakte] kadar, meydâna gelen alâmetler hakkındadır.

4) Üçüncü bölüm: Bi’setden hicrete kadar meydâna gelen mu’cizelerin beyânı hakkındadır.

5) Dördüncü bölüm: Resûlullahın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" hicretinden vefâtına kadar olan mu’cizeleri hakkındadır.

6) Beşinci bölüm: Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" vefâtından sonra meydâna gelen ve ayrıca zemânı kesin belli olmıyan veyâ bir vakte mahsûs olmıyan alâmetler hakkındadır.

7) Altıncı bölüm: Eshâb-ı kirâmdan ve Ehl-i beytden [oniki imâmdan] meydâna gelen kerâmetler anlatılmakdadır.

8) Yedinci bölüm: Tâbi’în, tebe-i tâbi’în ve sofiyyeden sâdır olan kerâmetler hakkındadır.

9) Hâtime: Din düşmanlarının gördüğü cezâ ve belâlardan bahs edilmekdedir.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

¥ Mekke feth edilince, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” Kâ’beyi tavâf etdi. Kâ’benin çevresinde üçyüzaltmış<br />

put vardı. Putlar ayaklarından bakır ve kurş<strong>un</strong>la yere perçinlenmişdi.<br />

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek<br />

elindeki bir çubuk ile bir puta işâret ederek, meâl-i şerîfi,<br />

(De ki, Hak geldi, bâtıl yıkılıp gitdi. Zâten bâtıl dâimâ yıkılmaya<br />

mahkûmdur) olan İsrâ sûresinin 81.ci âyeti kerîmesini<br />

okudu. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” elindeki<br />

çubuk puta henüz dok<strong>un</strong>madan, putlar yüzüstü devrildiler.<br />

Mekkede evlerde bul<strong>un</strong>an putlar da o ânda yüzüstü devrildiler.<br />

¥ Mekke feth edilince, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” hazret-i Alî “radıyallahü anh” ile Kâ’benin içine girdiler.<br />

Ba’zı putlar yüksek yerlere konmuşdu. Onları devirmek<br />

için el ulaşmıyordu. Hazret-i Alî “radıyallahü anh” yâ<br />

Resûlallah! Ayağınızı benim sırtıma basarak bu putları indiriniz,<br />

dedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, yâ Alî!<br />

Sen peygamberlik sıkletini çekemezsin. Sen benim sırtıma<br />

bas da o putları indir, buyurdu. Hazret-i Alî emre uyarak,<br />

Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” mubârek sırtına<br />

basıp, putlara uzanarak, onları birer birer aşağıya indirdi. O<br />

hâlde iken Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu<br />

ki: Yâ Alî! Kendini nasıl buluyors<strong>un</strong>. Alî “radıyallahü anh”,<br />

yâ Resûlallah! Bütün perdeler kalkdı. Başım Arşın tavânına<br />

yaklaşdı. Elimi uzatsam Arşın tavanına değeceğim, dedi. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”: Senin hâlin Allahü teâlânın<br />

işini yapdığın için iyidir. Benim hâlim de, Allahü teâlânın<br />

sevdiği birini taşıdığım için iyidir, buyurdu.<br />

¥ Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Mekkenin feth<br />

edildiği gün öğle nemâzı vaktinde, Bilâl-i Habeşîye “radıyallahü<br />

anh” yüksek bir yere çıkıp, öğle ezânını okumasını emr<br />

buyurdu. Kureyşliler dağlara kaçmışlardı. Ezân oralardan<br />

duyuluyordu. “Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah”<br />

dendiğini işitdiklerinde, Ebû Cehlin kızı Cüreyre, İlâhî senin<br />

zikrin yücedir. Biz nemâz kılmıyoruz, fekat bizim dostlarımızı<br />

katl eden kimseye (Muhammed aleyhisselâma) muhabbet<br />

– 178 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!