19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ŞEMÂTET<br />

17 - Şemâtet, başkasına gelen belâya, zarara sevinmekdir. Hadîs-i<br />

şerîfde, (Din kardeşinize şemâtet etmeyiniz! Şemâtet ederseniz,<br />

Allahü teâlâ belâyı ondan alır size verir) buyuruldu. Zâlimin<br />

zulmünden, şerrinden kurtulmak için, onun ölümüne sevinmek,<br />

şemâtet olmaz. Düşmanın başına gelen ölümden başka belâlara sevinmek,<br />

şemâtet olur. Hele belâların gelmesine kendisinin sebeb<br />

olduğunu düşünerek sevinmek, meselâ düâsının kabûl olduğuna<br />

sevinmek dahâ fenâdır. Ucb kötü huyuna yakalanmasına sebeb<br />

olur. Ona gelen belânın, kendisi için mekr ve istidrâc olabileceğini<br />

düşünmelidir. Ondan belânın giderilmesi için düâ etmelidir. Hadîs-i<br />

şerîfde, (Mü’minin din kardeşi için, arkasından yapdığı hayr<br />

düâ kabûl olur. Bir melek, Allah bu iyiliği sana da versin. Âmîn,<br />

der. Meleğin düâsı red edilmez) buyuruldu. Düşman, zâlim olup<br />

da, kendisine gelen belâ, başkalarına zulm etmesine mâni’ olursa,<br />

belânın gelmesine sevinmek, şemâtet olmaz, günâh olmaz. Din<br />

gayreti olur. Din gayreti, îmânın kuvvetli olduğunu gösterir. Allah<br />

için gayret etmek iyidir. Hayvânî arzûlar için gayret etmek iyi değildir.<br />

Zâlime de belâ gelmesine sevinmek, yine iyi değildir. Fekat,<br />

başkalarına zulm etmesine mâni’ olduğu için ve diğer zâlimlerin de<br />

ibret almaları için, câiz olmakdadır.<br />

HİCR<br />

18 - Hicr, dostluğu bırakmak, dargın olmak demekdir. Hadîs-i<br />

şerîfde, (Mü’minin mü’mine üç günden fazla hicr etmesi halâl olmaz.<br />

Üç geceden sonra ona gidip selâm vermesi vâcib olur. Selâmına<br />

cevâb verirse, sevâbda ortak olurlar. Vermezse günâh, ona olur)<br />

buyuruldu. Erkek olsun, kadın olsun, dünyâ işleri için, mü’minin<br />

mü’mine darılması, ya’nî onu terk etmesi, aradaki bağlılığı kesmesi<br />

câiz değildir. Zimmî, ya’nî gayr-ı müslim, mu’âmelâtda müslimân gibidir.<br />

İbâdetlerden ve nikâhdan başka olan işlere (Mu’âmelât) denir.<br />

[Gayr-ı müslim vatandaşlara da, dünyâ işleri için, dargın olmak<br />

câiz değildir. Onların da, güler yüzle, tatlı dille gönüllerini almak,<br />

incitmemek, haklarını ödemek lâzımdır. Müslimân olsun, kâfir olsun,<br />

islâm memleketinde olsun, dâr-ül-harbde olsun, nerde olursa<br />

olsun, hiç bir insanın mâlına, canına ve ırzına, nâmûsuna dokunmak,<br />

câiz değildir. İslâm memleketinde yaşıyan kâfirler ve başka<br />

memleketlerden gelen kâfir turistler, kâfir tüccârlar, mu’âmelâtda,<br />

müslimânların hak ve hürriyyetlerine mâlikdirler. Kendi<br />

dinlerinin îcâblarını yapmakda, ibâdetlerini yapmakda serbest-<br />

– 82 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!