19.03.2018 Views

Islam Ahlaki - Ali Bin Emrullah - Muhammed Hadimi

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir. I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır. II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır. III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmiştir.

I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.

II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.

III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lerini gençlere duyurmağa çalışıyoruz. Dünyâda ve âhıretde<br />

se’âdete kavuşmak için, tek çârenin, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü<br />

teâlâ” kitâblarında gösterilen yol olduğunu bildiriyoruz.<br />

Bu se’âdeti, kurtuluş yolunu insanlığa tanıtmağa uğraşıyoruz.<br />

Buna karşılık, hiçbir dünyâ menfe’ati düşünmiyoruz. Kimseden<br />

birşey beklemiyoruz. Bid’at sâhibleri, mezhebsizler, her çeşid<br />

islâm düşmanları, kitâblarımızın okunmasını, yayılmasını istemiyebilir.<br />

Kitâblarımıza karşı şeytânca iftirâlar yapabilirler. İlm sâhibi<br />

olmadıkları için, ilmî bir kusûr bulamıyorlar. Kitâblardan para kazanıyor.<br />

Menfe’at sağlıyor da diyemezler. Bu kitâblar bozukdur.<br />

Bunları okumayınız diyenler oluyor. Neresi bozuk? Gösterin denildikde,<br />

öyle işitdik, öyle imiş diyorlar. Elhamdülillah! Uyanık<br />

gençler, bu bölücülere aldanmıyor. Okuyanlar, hep artıyor.]<br />

Bu yıkıcıları, bölücüleri de sevmemelidir. Fekat, insanın kendi<br />

günâhlarını unutmaması ve ezelde kendi hakkında nasıl takdîr<br />

olunduğunu ve son nefesinin nasıl olacağını düşünmesi lâzımdır.<br />

Âhıretde kimin kimden üstün olacağı, dünyâda kesin olarak bilinemez.<br />

Çok din adamı, kâfir olarak can vermişdir. Çok kâfirlere de<br />

îmân ile can vermek nasîb olmuşdur. Şimdi, kâfire Cehennemlik,<br />

kendine Cennetlik diyen kimse, gaybı bildiğini iddiâ etmiş olur. Bu<br />

ise, küfrdür. Çünki, Cennetlik ve Cehennemlik olmak son nefesde<br />

belli olur. Son nefesin nasıl olacağını söylemek, gaybı bilmek olur.<br />

Onun için, kimseye tekebbür etmek câiz değildir.<br />

Süâl: (Kâfire ve bid’at sâhibine nehy-i münker yapmak, nasîhat<br />

vermek lâzımdır. Kendini bunlardan aşağı gören kimse, onlara nasıl<br />

nasîhat verebilir? Bundan başka, âdet-i ilâhiyye şöyledir ki, insan<br />

nasıl yaşadı ise, öyle can verir. Bunun aksi olmuş ise de, nâdirdir.<br />

Hem de, Allahü teâlâ, mü’minleri medh etmekde, îmânsızlardan<br />

üstün olduklarını bildirmekdedir) denirse, buna (cevâb) olarak<br />

deriz ki, onları sevmemek lâzım olması, Allahü teâlâ (Sevmeyiniz!)<br />

dediği içindir. Onlardan dahâ üstün olduğumuz için değildir.<br />

Sultân, küçük oğlunu, hizmetçisi ile bir yere gönderirken, çocuk<br />

kabâhat yaparsa, darılmasını, hattâ dövmesini emr eder. Bu<br />

da, çocuk kabâhat yapınca, onu döver. Fekat döverken, kendisinin<br />

çocukdan dahâ kıymetli olmadığını bilmekdedir. Ona tekebbür<br />

edemez. Mü’minin kâfiri sevmemesi, buna benzemekdedir. Allahü<br />

teâlâ mü’minlerin, kendilerinin değil, îmânlarının üstün olduğunu<br />

bildirdi. Îmân kimde bulunursa, o üstün olur. Sonsuz üstünlük, son<br />

nefesde belli olur.<br />

İbâdetin kıymetli olması da, şartlara bağlıdır. Müslimân, (mâlâ-ya’nî)<br />

ile, ya’nî fâidesiz şeyler ile vakt geçirmez. Hazret-i Ebû<br />

Bekr buyurdu ki, biz, bir harâma düşmek korkusundan dolayı,<br />

– 56 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!